Marsilya’da tecride karşı eylemler sürüyor

Marsilya'da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için eylemler sürüyor.

Marsilya Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin (DKTM) başlattığı süresiz eylem ayında, Avrupa Parlamentosu Temsilciliği önünde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için “Özgürlük Nöbeti” tutuldu.

Temsilcilik önünde bir araya gelen kitle, 33 dilde “Öcalan’a Özgürlük” ve “1999’dan beri ağır tecrit altında olan Öcalan’a özgürlük” pankartlarıyla nöbete başladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a özgürlük istenen, bayrak ve flamalarla süren nöbette sık sık Fransızca, Kürtçe ve Türkçe sloganlar atıldı.

'REBÊR APO'NUN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN HER ŞEYİ YAPARIZ!'

Nöbet boyunca farklı dillerde bildiri okundu. DKTM adına Nezahat Serhed tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Rebêr Apo’nun serbest bırakılması için gereken her şeyi yapacağız. 1999’dan beri Sayın Öcalan, zamanla ağırlaşan ağır bir tecritte, hapishane adası İmralı'da esir tutuluyor. 27 Temmuz 2011'den bu yana Sayın Öcalan'ın avukatları ve ailesiyle görüşmesi fiilen yasaklandı. Türk hukukunda bile hiçbir yasal dayanağı olmayan bir yasak. Hapishane tecridi öyle ki, Kürt lider ve mahkum arkadaşlarından haber almak, hatta sağlık durumları hakkında bilgi almak bile mümkün değil. Bu durum hem aileleri ve avukatları hem de toplum için son derece endişe vericidir. Sayın Öcalan'ın fikirleri demokratik yaşamı, Ortadoğu'da barışı, kültürlerin, dinlerin ve halkların bir arada yaşamasını, ekoloji ve kadınların özgürleşmesini esas aldığına göre, onun durumu sadece Kürtleri ilgilendirmiyor. Ortadoğu'daki insanlar kadar uluslararası savunucular da aynı endişeleri dile getiriyor. Avrupa'dan 350 avukat ile Türkiye ve Orta Doğu'dan yaklaşık 2 bin avukat Sayın Öcalan ve tutuklu arkadaşlarını ziyaret etmek için Türkiye Adalet Bakanlığı'ndan izin istedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarının uygulanmasının izlenmesinden sorumlu olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (BK), Aralık 2021'de bu davayı ele aldı ve Türkiye'den Eylül 2022'ye kadar mevzuatını 'umut hakkı' ile uyumlu hale getirmek için gerçekleştirmeyi planladığı reformlar. Ancak bugüne kadar hükümetin yanıtı taraflara iletilmedi. Bu duruma rağmen Avrupa kurumları bugüne kadar herhangi bir adım atmamış ve Türkiye'yi sorumlu tutmamıştır. Avrupa kurumlarının sessizliği ve kendi yasalarını uygulamadaki yetersizlikleri, onları Türkiye'nin insanlığa karşı suçları ve işkence suçlarına ortak yapıyor.

Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ne yazık ki hücre hapsi sorunu karşısında oldukça etkisiz ve pasif kalıyor. Misyonunu yerine getirmiyor. Avrupa Birliği'nin yetkili kurumlarını derhal harekete geçmeye çağırıyor ve Türkiye'den Türk ceza kanununda Sayın Öcalan'ı cezalandırmak için getirilen "uzun süreli müebbet hapis"i onlarca tutukluya uygulanmadan önce kaldırmasını istiyoruz. AİHM'nin bir kararına göre, bu hüküm Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal etmektedir. kararlar - Avrupa Konseyi'ni ve yetkili organlarını kendi görev ve sorumluluklarına bağlı kalmaya ve görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. Uluslararası komploda yer alan tüm güçlere bir kez daha Kürt karşıtı politikalarını gözden geçirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Tüm demokratik güçleri de Kürt lider Abdullah Öcalan'ın özgürlük mücadelesini güçlendirmeye çağırıyoruz.”

Açıklama daha sonra oturma eylemi ile sürdü.