‘Onların bedenleri erirken, bizler de dışarıda eriyoruz’

Abisi Mustafa Sarıkaya 145 gündür tecride karşı direnişte olan Yüksel Şahin, “Onların bedenleri erirken, bizler de dışarıda eriyoruz” derken, hem Türkiye’nin hem de Avrupa ülkelerinin adım atması çağrısı yaptı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı Fransa’nın Strasbourg şehrinde devam eden süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi direnişinde eylemcilerin sağlığı her geçen gün kötüye gidiyor. Eylemcilerin kararlı duruşu devam etse de, onların her geçen gün biraz daha ölüme yaklaştığını gören aile üyeleri de direnişin bir an önce başarıya ulaşması için çabalıyor.

ANF’ye konuşan eylemcilerden siyasetçi Mustafa Sarıkaya’nın kızkardeşi Yüksel Şahin de, direnişin mutlaka kazanacağına olan inancını paylaşırken, bir kardeş olarak tarifi imkansız bir acı yaşadığını vurguluyor.

‘KARDEŞ OLARAK OLDUKÇA ZOR BİR DURUM’

Belçika’da yaşayan Şahin, 5 aya yakın bir süredir günün her anında yaşadıkları bu durumu şöyle izah etti: “Açlık grevlerini önemle takip ediyorum çünkü bu irade mutlaka başaracaktır. Ancak bir kardeş olarak abimin açlık grevinde olması benim için oldukça zor. Bu acı ve kötü bir durum. Bizler de onunla aynı anda dışarıda açlık grevindeyiz. Bu acıyı ancak yaşayanlar bilir. Az bir süre değil; aylardır sürüyor. Cezaevindeyken de çok kereler açlık grevine girmişti ama bu sefer çok uzun oldu.”

‘TEMENNİMİZ DİRENİŞİN BAŞARIYA ULAŞMASI’

“Ablalarımla konuştuğumuz tek konu bu: Abimin açlık grevinde olması” diyen Yüksel Şahin, her ne kadar mücadele için bunu kabullenseler de, kardeş olarak her geçen gün ölüme daha da yaklaşmasının ‘ifade etmesi zor bir durum’ olduğunu söyledi. Şahin, şöyle dedi: “Elbette bir kardeş olarak temennim, bu eylemin en kısa sürede başarıya ulaşarak, sonlanmasıdır.”

‘MUTLAKA KAZANILACAK BU MÜCADELE’

Kürt Halk Önderi’yle görüşme yapıldığını duyduğunda herkes gibi umutlandığının altını çizen Yüksel Şahin, “Önderlikle görüşme yapıldığını öğrendiğimde oldukça umutlandım. Tecridin kırılacağını ve açlık grevlerinin amacına ulaştığı için sonlanacağını düşündüm. Ama görüşmeye dair ilk metin okunduğunda tecridin devam ettiğini ve direnişin süreceğini anladım. Herkes gibi benim de en büyük isteğim bu tecridin kırılması; mutlaka kazanılacak bu mücadele” diye konuştu.

‘ANNELER OLARAK ÇOCUKLARIMIZIN DİRENİŞİNİ SAHİPLENMELİYİZ’

“Ama bir görüşmeyle 6 aydır devam eden bir direniş sonlandırılmaz” diyen Şahin, direnişin başarısında annelerin evlatlarını sahiplenmesinin oynayacağı role dikkat çekti. Şahin, şöyle dedi: “Bunu Türk devleti de biliyordur. Bu tecrit kırılmayana kadar açlık grevleri bitmeyecektir ve ben de kardeşi eylemde biri olarak bu direnişi sonuna kadar destekliyorum. Cezaevlerindeki bütün direnişçileri selamlıyorum. Ama tüm tutsakların annelerinin, çocuklarının direnişine sahip çıkması gerekiyor. Tüm kadınlar, anneler olarak, tecridi kıracak olan bu direnişi sahiplenmemiz oldukça önemli.”

Tecride karşı direnişe özellikle Avrupa’daki Kürtlerin desteğini isteyen Şahin, hem Avrupa devletlerinin hem de Türk devletinin artık ölümlere yol açacak politikaları bırakmalarını istedi. Şahin, sözlerini şöyle bitirdi: “Öncelikle bütün Kürt halkına çağrım var: Bu iradeye sahip çıksınlar. Özellikle de Avrupa’daki halkımızın bu iradeye sahip çıkması gerekiyor. En etkili rolü oynayabilecek olan Avrupa’daki halkımızdır.

Buradan Avrupa ülkelerine ve yetkili kurumlara da seslenmek istiyorum. Özellikle CPT’nin hemen devreye girmesi ve ölümlere göz yummaması gerekiyor. Bir kez ölümler başlarsa, artık kimse önünü tutamaz. Türk devletinin de bir an önce adım atması gerekiyor ki, bu demokratik bir haktır; insani bir taleptir. Onlardan çok fazla birşey istemiyoruz: sadece bu tecridin bitmesini istiyoruz. Bizler aileler olarak çok zor durumdayız. Onların bedenleri erirken, bizler de dışarıda eriyoruz.”