DEM Parti Almanya Temsilciliği tarafından yapılan anma töreni Sall 2000 Salonunda düzenlendi. Anma törenine KNK Eş Başkanı Ahmet Karamus, KCDK-E Eş Başkanları Zübeyde Zümrüt ve Engin Sever, demokratik Kürt kurumları temsilcileri, sürgünde yaşayan HDP eski milletvekilleri ve çok sayıda kişi katıldı. Salonda Önder’in fotoğrafları asılırken, anma töreninde dün kalp krizi sonucu yaşamını yitiren DEM Parti Mustafa Tekik de anıldı.

Bir dakikalık saygı duruşun ardında başlayan anma programı DEM Parti Almanya Eş Sözcüsü Leyla İmret’in konuşmasıyla devam etti. 

Leyla İmret, “Kürdistan halkının ve Türkiye halklarının başı sağolsun. Sırrı Süreyya Önder’in bize miras bıraktığı barışa yönümüzü çeviriyoruz. Yeni bir süreç başladı bu sürecin barış büyük bir barış ve demokrasi süreci olmasıdır” dedi.

HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Önder’in istisna bir kişilik olduğunu belirterek, “Çünkü hep birlikte ördüğümüz istisnai mücadelenin bir parçasıydı. Onun geride bıraktığı yaşamına baktığımızda, aslında yalnızca kendi hayatını değil; içinde yer aldığı, yüzyıllardır süregelen büyük bir mücadelenin izlerini görüyoruz.  O sadece bir birey değil, bu topraklardaki sınıfların, düşünce akımlarının, ezilenlerin, direnenlerin ortak sembolüydü” dedi. 

Kürkçü, “2015’ten bu yana sürecin tüm yıldırma ve karanlık politikaları arasında, o hala bir fırsat penceresi olabileceğine inanan ender insanlardandı. Öcalan’dan sonra bu olasılığı görebilen ve tüm gücüyle peşine düşen belki de yalnızca oydu.” diye ekledi. 

KNK Eş Başkanı Ahmet Karamus, “saygın bir barış insanını yitirmenin derin üzüntüsünü” ifade ederek, “Yitirdiğimiz bu saygın kişi, Kürt halkının onurlu mücadelesine duyduğu derin saygı ve bağlılıkla tanınan, gerçekten örnek bir barış ve demokrasi savunucusuydu” diye belirtti. 

Karamus, “Emeniz ki bu onurlu barış mücadelesine, Kürt halkı ve Kürdistan halkları sahip çıkacaktır. Onun anısı, bizim mücadelemizde yaşamaya devam edecektir” şeklinde sözlerini sürdürdü. 

Anma törenine katılan Kürt siyasetçi Hatip Dicle de bir konuşma yaptı. Dicle, “Fedakarlıkta sınır tanımayan bir yoldaştı. Kürt sorunun barışçıl ve demokratik çözümü, Önder Apo’un fiziki özgürlüğü için kararlı ve cesur bir mücadelenin öncüsüydü” ifadelerini kullandı. 

Kürt siyasetçi İdris Baluken, Önder’i anlatmanın zor olduğunu ve kelimelerin yetmeyeceğini belirterek, “Ne söylesek eksik kalacak. Çünkü onun emeğini, fedakarlığını, dürüstlüğünü tarif edecek tek bir kelime yok. O, bir insanlık hazinesiydi. Bu hayatın tüm acılarını, yüklerini omuzlayarak yaşadı ve her anıyla bize onurla bir yaşam dersi bıraktı” şeklinde konuştu. 

KCKD-E Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt, “Halkların kardeşliği ve barışı için büyük bir miras bıraktı. Onun bıraktığı miras, çocuklarımızın ve kadınlarımızın geleceği için büyük bir mirastır. Onun yolundan ve onun mücadelesinin takipçisi olacağımızın takipçisi olacağız” diye konuştu. 

TJK-E adına Ayten Kaplan ise Sırrı Süreyya Önder’in emeği ve çabası ile anlamı bir barışı isteyen ve yaşamını ona adayan bir kişi olduğunu söyleyerek, “ Kadın Hareketi olarak bize bıraktığı barış mirasını sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.

Tutsakların Sesi Platformu (TSP) adına yapılan konuşmada ise “Sırrı Süreyya Öner’in Sokaklarda başlayan mücadelesi Demirtaş’ın Jamal kitabındaki karakter gibi sokaklarla kurduğu ilişkidir, adalet, özgürlük, barış mücadelesi devrimci demokratik özgür bir cumhuriyet ile başarıya  ulaşacaktır. Sırrı bu yüzden ölümsüzdür” denildi. 

Selahattin Demirtaş’ın kardeşi Süleyman Demirtaş aile adına bir konuşma yaptı. Ardından Demokratik Mücadele Birliği bileşen temsilcileri ve Sırrı Süreyya Önderi tanıyanlar ve onunla tanışıklığı olan şahsiyetler söz alarak duygularını dile getirdi.

Konuşmaların ardından sürgünde yaşayan HDP eski milletvekilleri ve siyasetçiler taziye ziyaretlerini kabul ettikten sonra anma programı son buldu.