DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlatılan, Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki cezaevleriyle dünyanın birçok merkezinde devam eden açlık grevi eylemcilerinin talebine Almanya’nın muhalefet partilerinden Sol Parti’den önemli bir destek geldi. Federal Meclis’te grubu bulunan Sol Parti’nin önde gelen isimleri “Türkiye’de siyasi nedenlerle cezaevinde olanlara hukuk devletinin kurulları uygulansın” çağrısıyla bir deklarasyonda yayınladılar.
Aralarında partinin eşbaşkanı Bernd Riexinger, grup eşbaşkanı Dietmar Bartsch ve genel başkan yardımcısı Martina Renner’in de bulunduğu 20 vekilin imzaladığı deklarasyonda özellikle açlık grevi ve Türk devletinin İmralı’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uyguladığı tecride dikkat çekildi. Deklarasyona şu federal parlamenterler imza attı:
Gökay Akbulut, Nicole Gohlke, Ulla Jelpke, Martina Renner, Michel Brandt, Doris Achelwilm, Bernd Riexinger, Matthias W. Birkwald, Alexander Ulrich, Diether Dehm, Dr. Dietmar Bartsch, Jan Korte, Cornelia Möhring, Niema Movassat, Christine Buchholz, Jörg Cezanne, Zaklin Nastic, Dr. Achim Kessler, Andrej Hunko, Jessica Tatti.
‘TÜRKİYE AK ÜYELİĞİNİN ŞARTLARINI YERİNE GETİRSİN’
Türk devletinin başta Öcalan olmak üzere siyasi tutuklular üzerinde uyguladığı tecridin derhal kaldırılmasını talep eden Sol Partililer “Türkiye Avrupa Konseyi üyesi olarak daha önce imzaladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin şartlarını yerine getirsin, özellikle de cezaevinde tuttuğu siyasetçilere karşı. Tecrit ve izolasyon ağır bir insan hakları ihlalidir. Tutukluların aileleriyle ve avukatlarıyla görüşmesi sağlanmalı” çağrısını yaptılar.
Tecridin kaldırılması amacıyla 7 bin civarında akvitistin katılımıyla devam eden süresiz açlık grevi eylemine dikkat çeken Sol Parti’nin yöneticileri ve parlamenterleri Türkiye’deki cezaevlerinde yaşananlara ilişkin şu kaygılarını dile getirdiler: “Türkiye’de siyasi tutuklu ve hükümlülerin durumundan dolayı oldukça endişeliyiz. HDP’nin listesinden seçilmiş 26 vekil ve 5 bine yakın üyesi ile sempatizanı cezaevlerinde tutuluyor.”
ALMAN HÜKÜMETİ’NE VE MEDYASINA ELEŞTİRİ
Federal Hükümet’in geçtiğimiz günlerde Sol Parti’nin Erdoğan rejiminin muhalefete karşı yürüttüğü tutuklama furyasına dair hazırladığı soru önerisine verdiği yanıtın hatırlatıldığı deklarasyonda açlık grevi eylemlerine ilişkin ise özetle şu görüşler dile getirildi:
“Solun geçmişinde ve Türkiye’deki Kürt hareketinin tarihinde açlık grevi eylemleri bir gelenektir. Dünyanın dört birçok yanında direniş hareketlerinin tecrübelerinde de bilindiği gibi tutuklular açlık grevi eylemleriyle devletine baskılarına karşı son bir protesto imkanı elde ederler. Açlık grevi eylemcilerinin istekleri bütün demokratlar tarafından hukuk devletinin uygulanması yönündeki talepler olarak görülmeli.
Ancak hala bu açlık grevine karşı uluslararası dayanışmanın eksik olduğunu ve kamuoyunu bilgilendirilmenin yetersiz kaldığını görüyoruz. Türkiye’de Erdoğan iktidarından dolayı basın özgürlüğünden söz etmemiz mümkün değil. Fakat Almanya’da açlık grevlerine destek amacıyla şimdiye kadar 100’den fazla gösterinin gerçekleşmesine rağmen açlık grevleri Alman basınında çok sınırlı yer aldı. Maalesef Federal Alman Hükümeti açlık grevleri karşısında sessiz kalmayı tercih ediyor.”
‘ARTIK HAREKETE GEÇİN’
Angela Merkel’in başbakanlığındaki Federal Hükümetin Türkiye’de yaşanan hak ihlalleri karşısında kaygısız kaldığına dikkat çeken Sol Partili 20 isim devamla Berlin yönetimine şu eleştirileri ve önemli çağrıyı yaptılar:
“Öyle görünüyor iki Federal Hükümet için insan hakları ve hukuk devleti önemli değil, önemli olan Türkiye ile ekonomik ilişkilerin sürmesi. Avrupa Konseyi’nin öncü ülkesi olarak Almanya, Türkiye’de cezaevindekilere karşı hukuk devletinin uygulanmasını sağlayarak açlık grevindekilerin hayatını kurtarabilir. Artık ekonomik ilişkiler için değil, insanların hayati için harekete geçin.”
Deklarasyonun sonunda Sol Partili 20 parlamenter, Türkiye ve Kürdistan’da son yıllarda yaşanan gelişmeler, Öcalan’ın barış sürecindeki rolü ve İmralı’da uygulanan ağırlaştırılmış tecride ilişkin Alman kamuoyunu bilgilendirme amacıyla bir özet bilgiye yer verdiler.