Cuma günü gerçekleşen ve 4 kişinin yaşamını kaybetmesiyle sonuçlanan katliamın gerçekleştiği yerin yakınında açlık grevinin sürdürüldüğü çadırı ziyaret eden İsveç, Kürdistan ve Türkiyeli siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, Türkiye cezaevlerindeki tutsaklarla dayanışma mesajları veriyor ve yeni anayasa için yarın yapılacak halk oylamasında seçmenlere diktatörlüğe dur demeleri çağrıları yapıyorlar.

Açlık grevinin 2. gününde katliamın gerçekleştiği yeri ziyaret eden açlık grevcileri de yaşamını yitirenleri anmak için çiçekler bıraktı ve mumlar yaktı.

Sivil toplum örgütleri temsilcileri ve açlık grevcileri, zaman zaman meydana yerleştirdikleri hoparlörler aracılığıyla Türkiye cezaevlerinde sürdürülen açlık grevleri ve yarın yeni anayasa için yapılacak referandum hakkında kamuoyunu bilgilendiren konuşmalar yapıyor ve bildiriler dağıtıyor.

Açlık grevini ziyaret eden sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ANF'ye aşağıdaki açıklamalarda bulundu.

Åsa Wollin, Attac Hareketi Kurucularından: Ben Kürt halkının Erdoğan'a karşı mücadelelerini ve açlık grevcilerine destek vermek için buraya geldim. Yeni anayasa ülkeyi diktatörlüğe götürecek. Erdoğan'ın yeni Hitler olmasına izin verilmemeli.

Ster Kardoxi, Rojava ve Kuzey Suriye Federasyonu İsveç Bürosu Temsilcisi: Yarın yapılacak referandum Türkiye'nin geleceği için belirleyici önemde. Türkiye cezaevinde açlık grevi yapan tutsakları destekliyoruz. Türk devleti baskı, şiddet politikasına son vermeli ve açlık grevcilerinin taleplerini kabul etmeli.

Lennart Asp, Yazar ve Ressam: Yarın yapılacak referandumda Hayır diyenlere ve açlık grevcilerine destek için buradayım. Açlık grevcilerinin insan hakları için mücadele etmelerini önemsiyorum ve mücadelelerini destekliyorum.

Serpil İnanç, Tiyatro Sanatçısı: Halkına savaş açanların anayasalarına hayır diyeceğiz. Şu anda tutsakların açlık grevleri 60. gününde. Ben biraz rahatsız olduğum için açlık grevine katılamadım. Artık faşizmin sonu gelmeli. Hep beraber faşizme karşı mücadele etmeliyiz. Başka seçeneğimiz yok.

Ann Margarethe Livh, Stockholm Belediyesi Sol Parti Grup Başkanı: Türkiye cezaevlerindeki tutsakların direnişlerine destek vermek çok önemli. Aralarında HDP'li milletvekillerinin de bulunduğu açlık grevcilerinden bazıları ölüm sınırında. Bizim İsveç'te onların mücadelelerini desteklememiz zorunlu. Yeni anayasa Türkiye'nin tamamıyla diktatörlüğe gitmesine yol açacak. Hayır çıkması durumunda Erdoğan'ın halk iradesine saygı göstereceğini sanmıyorum ve bir iç savaş çıkması endişesini taşıyorum. Referandumdan Hayır sonucu çıkması beni mutlu edecek ama aynı zamanda Erdoğan buna saygı göstermeyeceği için kaygılıyım.

Naile Aras, Sol Parti Jerfella Belediye Meclis Üyesi: Abdullah Öcalan 2 yıldır ağır tecrit altında ve kimseyle görüştürülmüyor. Cezaevlerinde tutsaklara yönelik tecrit, baskı ve işkence kabul edilemez. Bu böyle devam edemez. İsveç başta olmak üzere tüm Avrupa ülkelerinin tavır almaları gerekir.

Avrupa'nın sığınmacı sorunu ve ekonomik çıkarlarını gözeterek olanlara sessiz kalması kabul edilemez.

Süleyman Yiğit, Dayanışma Derneği: Biz Türkiyeli devrimciler Kürt tutsakların açlık grevlerine destek veriyoruz. Biz tüm haklı direnişlerin yanındayız ve olmaya da devam edeceğiz.

İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi ve Amara Kürt Kadın Meclisi, tüm Kürdistanlılar ve dostlarına yarın saat 12.00'de Sergel Meydanı'nda Türkiye cezaevinde açlık grevinde bulunan tutsaklarla dayanışma amacıyla yapılacak gösteriye katılmaları çağrısı yaptı.