TCŞ/JCA: Sloganımıza bile müdahale eden Alman devleti neredeydi?

Tevgera Ciwanên Şoreşger(TCŞ) ve Jinên Ciwan ên Azad(JCA), Hanau'daki katliamdan Alman devletinin sorumlu olduğuna dikkat çekti, "Sloganımıza bile müdahale eden Alman devleti neredeydi?" diye sordu. T

 

Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Jinên Ciwan ên Azad, Hanau'daki ırkçı katliama ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Almanya’da son dönemlerde aşırı sağın gelişmesi başlı başına bilinçli bir devlet politikasıdır. Devrimci-demokrat göçmenlerin haklarını aramasını sürekli kriminalize eden Alman devleti, katliamcı bir zihniyet olan Nazilere göçmenleri hedef göstermiştir. DAİŞ gibi katliam gerçekleştiren Nazi zihniyeti, bu gün Alman parlementosunda legal siyaset adı altında elini güçlendirmiştir. Bunların hepsi faşizmin devletle olan derin politikasının göstergesidir" denildi.

'DEVLETİN IRKÇI POLİTİKASININ SONUCU'

"Yıllardır Alman devleti, Kürt halkının ve devrimci demokratların legal kurumlarını kapatıyor, siyasetçilerini tutukluyor ve meşru eylemlerine saldırıyor" vurgusunda bulunulan açıklamada, şöyle devam edildi:

"Attığımız sloganlara düşmanca saldıran polis, dün gerçekleştirilen katliamda neredeydi? Almanya’da hemen her gün Neonazilerin göçmenlere dönük saldırı planlamaları ortaya çıkarken, nasıl olur da 2 saldırgan elini kolunu sallayarak böyle bir katliamı gerçekleştirebilir?

Saldırı görünürde Alman faşistler tarafından yapılsa da saldırının sorumlusu ırkçı ve nefreti besleyen, ötekileştiren politikasıyla Alman devletidir.

Gerçekleştirilen bu katliam basite alınmamalıdır. Dün DAİŞ, bugün Naziler... Parlamentolarda Nazilerin güçlendirilmesi Almanya’nın DAİŞ’inin yaratılması demektir. Buna bilinçli olarak göz yuman Alman devleti, bu katliamın birinci derece sorumlusudur. 100 Kürt genci için 1000 polis gönderen Alman devleti, bu katliamın gerçekleşmesine nasıl izin verdi? Katiller Almanya’da yaşayan halklara hesap vermelidir.

'HAMLEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ'

Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Jinên Ciwan ên Azad olarak başlattığımız Nehêle (İzin Verme) hamlesinin Avrupa’da en büyük etki ağı ‘Faşizme izin verme’ şiarıydı. Biz, TCŞ ve JCA olarak bu hamlemizi büyüteceğiz. Bu katliamların durması için Kürt gençleri başta olmak üzere devrimci, demokrat olan herkes alanlarda olmalıdır. DAİŞ devletlerin gücüyle yok edilmedi, halkımız ve insanlığın gücüyle bitirildi. Gün alanlarda olma, ‘Faşizme izin verme’ deme günüdür.

Herkes bilsin ki bizler öfkeliyiz! Göz göre göre gelen bu katliama karşı öfkeliyiz. Alman devletinin ırkçı ve nefreti besleyen politikalarına karşı öfkeliyiz. Başta Kürt gençlerine dönük olmak üzere, göçmen halklara dönük manevi ve fiziki anlamda yok etme politikasına karşı öfkeliyiz.

Irkçılığın, ötekileştirmenin ve nefret söyleminin dünya genelinde giderek yaygınlaştığını görmenin öfkesiyle, tüm demokratik kamuoyunu şiddet dolu, insanlık düşmanı bu tür suçlar karşısında mücadele etmeye ve Nehêle (İzin Verme) demeye davet ediyoruz.

Bu tür ırkçı-faşist saldırılara karşı çözüm toplumsal mücadeleden geçer. Bugünden itibaren başta Avrupa’da yaşayan gençler olmak üzere; devrimci-demokratik kurumları ve halklarımızı bu ırkçı saldırıya karşı birlikte ses çıkarmaya çağırıyor, katliamda yaşamını yitiren gençlerimizin ailelerine başsağlığı diliyoruz."