850 yıllık bir tarih: Notre-Dame de Paris

Fransa tarihi ve Paris’in sembollerinden Notre-Dame de Paris katedralindeki yangın kontrol altına alındı ve söndürüldü.

Yangın Pazartesi günü saat 18.50 sıralarında çıktı. Nedeni henüz bilinmiyor. Olaya ilişkin bir soruşturma başlatıldı. Tüm gece boyunca, dünyanın gözleri yangındaydı. Her taraftan peş peşe üzüntü belirten açıklamalar geliyordu.

Yangını söndürmek için yüzlerce itfaiyeci çalıştı. Paris itfaiyesine göre çatının üçte ikisi yandı. Ancak iki kule ayakta kalmayı başardı. Ancak 93 metrelik bir kule yıkıldı.

İçeride ağır bir hasar var. Tablolar yandı. Genel olarak, katedralin yapısı kurtarıldı. Çatıdaki onarım çalışmalarının yangına yol açmış olabileceği iddia ediliyor, henüz bu konuda net bir sonuca ulaşılmış değil.

YENİDEN İNŞA EDİLECEK

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Notre-Dame’ı yeniden inşa edeceğiz” dedi. İnşanın ne kadar zaman alacağı henüz bilinmiyor. Uzun bir süreden bahsedenler olduğu gibi, kısa bir sürenin hedef olarak belirlenmesi gerektiğini söyleyenler de var.

İnşa için ulusal düzeyde bağış kampanyası yürütülecek. Fransa’nın en zenginleri arasındaki Pinault ailesi 100 milyon Euro bağış yaptı. LVMH grubu ve Arnault ailesi 200 milyon euroluk bağış yaptı. Paris Bölgesi 10 milyon euroluk acil yardım paketi verdi.

KÜRTLERDEN DAYANIŞMA

Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) de bir mesaj yayınlayarak, “Katolik toplumu ve tüm insanlığın yanında” olduklarını belirtti.

YAZARLARA ESİN KAYNAĞI OLDU

Notre-Dame de Paris, başkenti antik beşiği olarak değerlendirilen, Seine nehri üzerindeki “ada”da bulunuyor. Uzun zaman boyunca kentin en yüksek yapısıydı. İnşası 200 yıldan fazla bir zaman aldı. 1163’de başlayan inşaat XIV. yüzyıl ortalarında ancak tamamlandı.

850 yıllık bir tarihin tanığı olan Notre-Dame, aynı zamanda edebiyatın esin kaynağı bir “şiir katedrali” olarak da anlam kazanıyor. Çok sayıda Fransız ve yabancı yazara esin kaynağı oldu. Bunların başında Victor Hugo geliyor. Hugo, “Notre-Dame de Paris” romanında, kilise yangınını şöyle tasvir ediyordu:

“Alandaki tüm gözler kilisenin tepesine bakıyordu. Olağanüstü bir görüntü vardı. En yüksek terasta iki kulenin arasında büyük bir ateş kütlesi vardı. Alt taraftaki iki oluktan aşağı doğru erimiş kurşun akıyordu. Oluklar tam bir canavar kafasını andırıyordu. Uzaklardan kulelerin bu halini görenler bile korkmuş olmalıydı”.