Ürdün, Müslüman Kardeşler’in tüm faaliyetlerini yasakladı
Ürdün, Müslüman Kardeşler hareketinin tüm faaliyetlerini yasakladı ve bu hareketin krallıktaki bürolarını kapattı.
Ürdün, Müslüman Kardeşler hareketinin tüm faaliyetlerini yasakladı ve bu hareketin krallıktaki bürolarını kapattı.
İçişleri Bakanı Mazen al-Faraya yaptığı açıklamada “Sözde Müslüman Kardeşler’in tüm faaliyetleri yasaklandı ve onların herhangi bir faaliyetinin yasa hükümlerine aykırı olacağı kararlaştırıldı,” dedi.
Bakan, Müslüman Kardeşler hareketinin kullandığı “diğer kuruluşlarla ortak olanlar da dahil tüm büroların” kapatılacağını belirtti.
Bu karar, Ürdün’ün son dönemde Müslüman Kardeşler’e ve onun siyasi kolu olan İslami Hareket Cephesi’ne karşı aldığı sert önlemlerin bir parçası olarak gelişti.
Ürdün makamları, Nisan 2025’te Müslüman Kardeşler’le bağlantılı 16 kişilik bir hücreyi, roket ve insansız hava aracı saldırıları planladıkları gerekçesiyle tutuklamıştı. Bu kişilerin, Hamas’ın Lübnan’daki liderlerinden eğitim aldığı ve İran destekli milislerle bağlantılı olduğu iddia ediliyor. Tutuklamalar, Ürdün’ün Müslüman Kardeşler’e yönelik 2021’den beri sürdürdüğü istihbarat operasyonlarının bir sonucu olarak gerçekleşti.
Müslüman Kardeşler, Ürdün’de uzun süredir ana muhalefet gücü olarak faaliyet gösteriyor. İslami Hareket Cephesi, Eylül 2024’teki parlamento seçimlerinde en büyük muhalefet grubu oldu, ancak hükümet yanlısı vekiller çoğunluğu elinde tutuyor. Hamas ve İran’la bağlantılı olduğu iddiaları, Müslüman Kardeşler’in Ürdün’deki meşruiyetini sorgulattı.
İçişleri Bakanı Mazen al-Faraya 16 Nisan’da yaptığı bir açıklamada Müslüman Kardeşler’in “ulusal güvenliği hedef aldığı, kaos ve sabotaj yaydığını” belirterek yasağa gerekçe göstermişti. Ayrıca, hareketin Hamas tarzı semboller kullanması ve Gazze savaşını istismar ederek anti-İsrail protestoları organize etmesi, hükümetin tepkisini sertleştirdi.
1994 yılında Ürdün, Wadi Araba anlaşmaları kapsamında İsrail ile barış anlaşması imzalayan ve ilişkilerini normalleştiren ikinci Arap ülkesi oldu. Bu anlaşmalar uyarınca İsrail Ürdün'e gaz ve özellikle de dünyada su sıkıntısından en çok etkilenen ülkelerden biri olduğu için yılda 50 milyon m3 su sağlamayı taahhüt etti. Ancak bir süre önce bazı İsrail medya organları, İsrail'in Ürdün'e su sağlamasının iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesi ve Gazze'deki savaşta İsrail'e karşı düşmanca ve kışkırtıcı açıklamaların durdurulması şartına bağlı olduğu yönünde bilgiler sızdırdı.