AB’nin kriz planından hangi ülkeler ne kadar yararlanacak?

AB’nin Covid-19 salgınının yol açtığı krizle mücadele amacıyla devreye koyduğu ‘olağanüstü atılım planı’ 750 milyar Euro değerinde ek bir bütçe öngörüyor.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nca yayınlanan plana göre, birlik ülkeleri Covid-19 salgınından etkilenme düzeylerine göre yüksek meblağlı fonlardan yararlanacak. AB’nin büyük çapta borçlanmalarla finanse edeceği 750 milyar Euro tutarındaki planı kapsamında ülkeler, sübvansiyon veya kredilere başvurabilecek. Bu miktarın 500 milyar Euro’luk kısmı olağan AB bütçesine eklenerek, sübvansiyon olarak ülkelere aktarılacak.

EN ÇOK HANGİ ÜLKELER İHTİYAÇ DUYUYOR?

AB Komisyonu’nun aylardır beklenen planından ülkelerin ne düzeyde yararlanabilecekleri de aşağı yukarı biliniyor. Salgının en ağır biçimde vurduğu İtalya’nın 82 milyarı sübvansiyon olmak üzere toplam 172 milyar, İspanya’nın ise 77 milyarı sübvansiyon olmak üzere toplamda 140 milyar Euro’ya kadar faydalanabileceği bildiriliyor.

Bu iki ülkenin ardından Polonya’nın 38 milyar, Fransa’nın 39 milyar ve Almanya’nın 29 milyar Euro sübvansiyon alabileceği belirtiliyor.

Öngörülen 250 milyar Euro tutarındaki kredilerin en az 91 milyar Euro kadarının İtalya, 63 milyar Euro’sunun da İspanya tarafından kullanılması söz konusu. Polonya ise 26 milyar Euro kadar kullanacak. Ancak Almanya veya Fransa gibi ülkeler için kredi öngörülmüyor.

MÜZAKERELER BELİRLEYECEK

İspanya, İtalya ve Fransa gibi ülkelerin destek verdiği yeniden atılım planının 27 AB ülkesi tarafından da onaylanması gerekiyor. Bu konuda Hollanda, Danimarka, İsveç ve Avusturya gibi ülkelerin ikna edilmesi gerekiyor. Temmuz ayına kadar ikna edilmeleri gereken bu ülkeler, krizin maliyetinin tüm ülkelere dağıtılmasına karşı çıkıyor.

Hollanda, Danimarka, Almanya, İsveç ve Avusturya’nın Son yıllardaki Euro Bölgesi ekonomik ve mali krizinden en çok etkilenen Güney Avrupa ülkelerinin ekonomi ve bütçe politikalarını sıkça eleştirdikleri biliniyor. Genel olarak bu ülkelerde ‘Güney Avrupa’nın yükünü taşındığı’ yönünde siyaset ve medyada yoğun bir propaganda görülüyordu. Ancak son olarak Almanya’nın krizin derinleşmesini engellemek için AB Komisyonu’nun planına destek olmaya razı olduğu bildiriliyor.