AB: Türkiye ve Rusya Libya’yı Suriye’ye dönüştürmek istiyor

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borell, Rusya ve Türkiye’nin Libya krizine “askeri” olarak katılmasına tepki göstererek, Suriye’deki durumla paralellik kurdu.

Strasbourg’daki Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen bir tartışma sırasında konuşan Borell, “Çatışmaya askeri bir çözümün olmadığını söylüyoruz. Ama bu sloganı, Suriye savaşı için de söyledik. Peki Suriye’de ne ile karşı karşıya kaldık? Askeri bir çözümle. Aynı durumun Libya’da da ortaya çıkma riski var” dedi.

Borell, “Türkiye ve Rusya, Akdeniz’in doğu parçasındaki dengeyi değiştirdiler. Aynı durumun Libya’da da yaşanmasını kabul edemeyiz” diye ekledi.

Mokova ve Ankara’nın Libya’ya “silah ve paralı asker akışı ile askeri olarak dahil” olduğunu belirten Borell, “Giderek daha fazla silah ve paralı asker var. Artık Libya’nın savaşçısız bir savaş olduğunu söyleyemeyiz. Bilgilere göre, bir cephe veya ötekinde savaşmak için gelmiş Suriyeliler ve Ortadoğulu savaşçılar var” şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği’nin kendi aralarındaki bölünmeyi aşmaya ve çatışmaya son vermek için çözüm arayışına daha fazla dahil olmaya çağıran Borell, “Eğer durum kötüleşirse, Libya’da yaşayan ve çalışan yüzbinlerce kişi Avrupa’ya doğru kımıldayabilir” ifadelerini kullandı.

Berlin’de 19 Ocak’ta yapılacak uluslararası Libya konferansına ilişkin de konuşan Borell, “Belki iyi haberler alırız, belki değil” dedi.

Libya’daki çatışmada Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Ürdün ve Fransa Hafter güçlerinin yanında yer alırken, Türkiye ve Katar Trablus hükümetini destekliyor. Türk devleti Libya krizine açık bir şekilde BM silah ambargosunu ihlal ederek, Trablus merkezli Müslüman Kardeşlere silah, zırhlı araç, dron, DAİŞ-El Nusra karışımı çete grupları ve kendi askerlerini gönderiyor.

Ankara rejimi ve Rusya’nın çağrısı ile 13 Ocak Pazartesi günü ateşkes anlaşması yapmak üzere Hafter ve El Sarraj, Moskova’ya ziyarette bulundu. Ancak Hafter anlaşmayı imzalamadan ayrıldı. Ateşkes anlaşması Türk devletinin Libya’daki askerlerini çekmesi ve Trablus ile Ankara arasında Kasım sonunda yapılan anlaşmaların iptalini içermediği için Hafter’in böyle bir karar aldığı bildirildi.