10 Aralık Perşembe günü başlayacak iki günlük Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesinin en önemli gündemi Türkiye olacak. Doğu Akdeniz’de giriştiği provokasyonlarla Yunanistan ve Kıbrıs ile gerginlik yaşayan Ankara rejimine dönük hangi yaptırımların alınacağı zirve öncesi Pazartesi günü Brüksel’de toplanan 27 üye ülkenin dışişleri bakanları konuyu masaya yatardı.

Bakanların toplantısı sonrası açıklama yapan Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye'nin tutumunda iyileşme yerine kötüleşme olduğuna dikkat çekti. Nihaiyi kararın liderler zirvesinde alınacağına bildiren Borrell, Ankara yönetimiyle diyalog yolunun ise kapanmadığı mesajını verdi.

Benzer bir açıklama AB Dönem Başkanı Almanya’nın Dışişleri Bakanı Heiko Maas’tan da geldi. Toplantı sonrasında konuşan Maas, AB’nin Türkiye ile diyalogu sürdürmesi gerektiği görüşünde olduklarını belirtti. Fakat Maas aynı açıklamasında özelikle Almanya’nın son haftalarda uzlaşı sağlanabilmesi için yoğun çalıştığını ama sonuç alamadığını ve nihai kararın Avrupa Konseyi'nde yapılacak oybirliğiyle alınmasını temenni ettiklerini ifade etti.

YUNANİSTAN SİLAH AMBARGOSUNDAN YANA

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Türkiye’nin pozitif mesajları kavramakta yetersiz kaldığına dair bakanların mutabık olduğunu söyledi. Dendias, Türkiye'nin Doğu Akdeniz’deki işgalci tutumunun bütün AB’yi hedef olduğunu belirtirken, Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg da ülkesinin medya organlarına yaptığı açıklamada Türkiye’ye yönelik yaklaşımda köklü değişikler yapılması gerektiğini ifade etti.

Avrupa medyasında yer alan bilgilere göre ise bakanların çoğu Türkiye’ye yönelik yaptırım kararının alınmasından yana görüş belirtiler. Yunanistan’ın talebi ise AB’nin Türkiye’ye ortak bir silah ambargosu kararı alması oldu. Gazeteciler Almanya’nın bu konuda nasıl bir pozisyon alacağını Maas’a sordu, ancak tatmin edici bir cevap alamadılar. Maas, Türkiye’nin aylardır sürdürdüğü provokasyonların ortaya çıkaracağı sonuçları görüşeceklerini söylemekle yetindi.

ALMANYA HALA DENGE SİYASETİNDE ISRAR EDİYOR

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de doğal gaz arama faaliyetlerini AB "yasadışı" olarak nitelendirmesine, Erdoğan rejimiyle başta Fransa ve Avusturya olmak üzere birçok ülkenin kriz ve gerginlikler yaşamasına rağmen Almanya’nın dengeci siyaseti dikkat çekiyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, geçtiğimiz hafta mecliste yaptığı konuşmada Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerini sert sözlerle eleştirmişti. Ancak Dışişleri bakanı Maas ve AB’nin dış ilişkiler sorumlusu Borrell’in hala diyalogdan söz etmesi, Perşembe günkü zirveye ilişkin ipuçlarını verdi. Türkiye’ye dönük somut kararlar alınsa bile Erdoğan rejimiyle sıkı ilişkileri olan Macaristan, Polonya ve Bulgaristan’ın bunu veto etme ihtimali güçlü.

İNSAN HAKLARI YAPTIRIM REJİMİ KABUL EDİLDİ

Bu arada Pazartesi günkütoplantıda AB’nin küresel çaptaki insan hakları ihlallerine yaptırım uygulanmasını öngören İnsan Hakları Yaptırım Rejimi de kabul edildi. Buna göre insan haklarına saygı göstermeyen, insan tacirliği yapan, işkence ve tecavüz gibi insanlık dışı suçlar işleyen devlet başkanları veya hükümet dışı isimlerin AB’ye girişleri engellenecek, banka hesapları ve mal varlıklarına el konulacak.

İnsan Hakları Yaptırım Rejimi’nin kabul edilmesi kararının zirve öncesi alınmasının da Erdoğan rejimine dönük bir mesaj olduğu biçiminde yorumlanırken, Alman Dışişleri Bakanı Maas “İnsan haklarına uymayanlar artık rahatlıkla AB’ye gelip alış-veriş yapmayacaklar” diye konuştu. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ise “Bu kararın alınması Türkiye için de bir uyarıdır” dedi ve Erdoğan iktidarının hukuk devletini hiçe sayan uygulamalardan vazgeçmesini istedi.