Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı açıklamasına göre, sınır dışı cezaevlerinde tutulan göçmenlerin DNA örneklerinin alınması uygulamasının hayata geçirilmesine hazır olunduğu bilgisi verildi.

Bakanlık, birçok insan hakları kuruluşunun sert bir biçimde karşı çıktığı uygulamanın 2005 yılında çıkarılan bir yasaya dayandırıldığını savunuyor. Söz konusu yasa, Amerikan cezaevlerindeki ağır suçlardan mahkûm bireyler ile tutukevlerine konan göçmenlerin genetik profillerini içeren federal düzeyde bir veri tabanı oluşturulmasını öngörüyor.

Ancak 2009-2017 arasında yönetimde olan Barack Obama hükümeti tarafından göçmenlerin bu veri tabanı uygulamasının dışında tutulması istenmişti. Zira Obama yönetimi, her yıl yüzbinlerce göçmenin DNA testlerinin toplanıp saklanmasının imkân dahilinde olmadığını duyurmuştu.

Teknolojik gelişmelerle birlikte bu zorlukların aşıldığını savunan Donald Trump yönetimi ise, Pazartesi günü yayınlanacak yeni bir kararnameyle göçmenler için getirilen istisnaya son verecek. Adalet Bakanı Jeffrey Rosen, DNA örneklerinin alınmasıyla ABD’de işlenecek suçlarla daha kolay mücadele edileceğini savunuyor.

İnsan hakları savunucuları ise, bireysel verilerin korunmasının mümkün olmayacağına dikkat çekerken, ‘mülteciler ile suçluları birbirine karıştırma’ anlayışını sert bir dille eleştiriyorlar. Ülkenin önde gelen derneklerinden ACLU yöneticilerinden Naureen Shah’a göre, DNA’ların toplanmasıyla güvenliğin güçlendirilmesinden ziyade yabancı topluluklara saldırma anlayışı söz konusu.

ACLU tarafından yayınlanan basın açıklamasında Shah, “Bu bizleri, ‘suç işleyebileceğimiz’ gerekçesiyle hükümetin kapımızı çalıp, DNA’mızı isteyeceği günlere daha da yaklaştırıyor” diye konuştu.