ABD, Ortadoğu’ya bin asker daha gönderecek

ABD, İran ile gerilimin tırmandığı bir dönemde Ortadoğu’ya ek olarak bin asker daha gönderme kararı aldı.

Pentagon şefi Patrick Shanahan, Pazartesi günü yaptığı açıklamada Ortadoğu’ya bin dolayında asker daha gönderme kararı aldıklarını duyurdu.

Savunma Bakanı Vekili Shanahan, bu tedbirin bölgede konuşlu Amerikan askerlerini ve ABD’nin ulusal çıkarlarını korumaya yönelik olduğunu belirtirken, “ABD, İran ile çatışmaya girme arayışında değil” diye ekledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de Pazartesi günü İran’a ilişkin bir açıklamada bulundu. Sözcü, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum rezervlerini 27 Haziran’da nükleer anlaşmada belirlenen sınırın üstüne çıkaracakları yönündeki açıklamasından sonra, dünya ülkelerini İran’ın “nükleer şantajına geçit vermemeye” çağırdı.

Sözcü Morgan Ortagus, Washington’da düzenlediği basın toplantısında, “Uluslararası topluma diyoruz ki, İran rejiminin nükleer şantajına geçit vermemeliyiz” dedi.

Sözcü, “İran rejimini nükleer silah elde etmemeye ve uluslararası toplum karşısında taahhütlerine uymaya çağırmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

ABD ile İran arasındaki gerilim, ABD’nin Mayıs 2018’de nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi ve yaptırımlara geri dönmesiyle boyutlandı. İran’ın petrol ve banka sektörüne de yaptırım uygulayan Trump yönetimi, nükleer anlaşmayı yetersiz ve hatta tehlikeli olarak değerlendiriyor.

İran rejimi şimdiye kadar anlaşmaya bağlı kalmaya devam etti. 2015’te Viyana’da yapılan anlaşmanın diğer imzacıları olan Almanya, Fransa, Birleşik Krallık, Rusya ve Çin de anlaşmanın sürmesinden yana.

İmzacı ülkelerin İran’a yönelik yaptırımlara karşı bir mekanizma geliştirmemesi üzerine İran yönetimi, nükleer anlaşmadaki bazı taahhütlerini askıya altı. İran hükümeti, en son Pazartesi yaptığı açıklamada 27 Haziran’dan itibaren zenginleştirilmiş uranyum stokunu anlaşmada belirlenen sınırın üstüne çıkaracaklarını duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus, ABD’nin İran’ın nükleer silah elde etmesini hoş görmeyeceğini “çok açık bir şekilde” söylediklerini belirterek, bunun için maksimum baskı uygulayacaklarını belirtti.