Afrika’da açlık: Geleneksel ürünler sorunu sınırlandırabilir

Afrika’da artan açlık tehlikesi 250 milyon kişiyi etkilerken, bazı bölgelerde daha az emek gerektiren yerel tahıl üretimi sayesinde açlığın boyutları sınırlandırılabilir.

1,3 milyarı aşan nüfusunun yüzde 20’sine yakını gıda güvenliğinden yoksun olan Afrika’da Covid-19 salgınının sınırlı boyutlarda kalması en önemli avantajı. Güney Afrika, Mısır veya diğer Kuzey Afrika ülkelerinde kısmen görülse de salgın kıta genelinde dünyanın çok gerisinde bir ilerleme sağladı.

Ancak salgının neden olduğu ekonomik krizin yanı sıra son yıllardaki hava olaylarının etkisiyle kıtadaki yüz milyonlarca insanın gıda yetersizliği riski de bulunuyor.

1990’LARDAN BU YANA İLK KEZ RESESYONA GİRDİ

Afrika’daki krizi derinleştirme riski bulunan en önemli etmen, pandemi nedeniyle ekonomik büyümenin ciddi bir biçimde sınırlandırılması oldu. Kıta ekonomisi son 25 yıldır düzenli olarak büyürken, ilk kez 2020’de resesyona girdi.

BATI AFRİKA’DAKİ ÜRETİM AÇLIĞI SINIRLAYABİLİR

Her ne kadar salgın önlemleri kapsamında birçok ülkede tarımsal faaliyetler gerilemiş olsa da kıtanın bazı ülkelerindeki geleneksel ürünlerin ekimi sayesinde açlığın boyutları sınırlandırılabilir.

Özellikle Batı Afrika ülkelerinde tohum ve tarımsal ilaca daha az ihtiyaç duyulan sorgho, igname veya maniok gibi ürünlerin ekiminde pek bir aksama olmadığı bildiriliyor. Uluslararası Agronomik Araştırmalar İşbirliği Merkezi (Cirad) uzmanı Patrick Dugué’ye göre, kırsal kesimlerde tarımla ilgilenenlerin salgın yasaklarından pek etkilenmemiş olmaları da bu tür yaşamsal ürünlerin ekimini olumsuz etkilemedi.

Dugué, kriz sayesinde Batı Afrika ülkelerinin bu tür hayati önemdeki tahıl ürünlerinin önemini daha iyi anladıklarını ve bu sayede üretimi arttırmaya yöneleceklerine de dikkat çekiyor.

FİYAT ARTIŞLARININ SINIRLI KALMASI ÖNEMLİ

Covid-19’un yarattığı krizin etkilerinin şimdilik sınırlı kalmasının bir diğer nedeni ise, ithal tahıl ürünlerinin fiyatlarının sınırlı kalması oldu.

Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, 2008’deki global ekonomik krize oranla bu yıl ithal tahıl ürünlerindeki artış beklenenden az oldu. 2008 krizinde fiyatlar yüzde 40 artarken, aralık ayı itibariyle fiyat artışı kriz öncesine oranla yüzde 20 civarında idi. Bunda kimi ülkelerin bazı tahıl ürünlerini sübvansiyonlarla desteklemelerinin de etkisi oldu.

İKLİMSEL OLAYLAR SORUNU AĞIRLAŞTIRABİLİR

Afrika’nın birçok avantajına rağmen halen 250 milyon kişinin açlık sorunu çekmesinde son yıllarda artan iklimsel olayların da etkisi var. Etiyopya veya Senegal gibi ülkelerde geçtiğimiz yıl rekor düzeyde yağışların neden olduğu seller tarımsal alanlara zarar vermişti.

Doğu Afrika’da ise Kenya, Somali ve Etiyopya’da geçtiğimiz yıl yaşanan çekirge istilalarının verdiği zararlar hatırlarda.

YARDIMLARIN DAĞITILMASI AKSIYOR

Afrika’da üzerinde durulan bir diğer nokta ise, Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından sürdürülen gıda dağıtım programlarının aksamış olması. Kıtaya yapılan yardımların yüzde 60’ını gıda yardımları oluştururken, Burkina Faso’dan Nijerya ve Nijer’e kadar bazı ülkelerde radikal İslamcı çeteler, diğer ülkelerde ise iç çatışmalar nedeniyle artan güvenlik sorunuyla birlikte yardıma muhtaç bireylerin sayısı artıyor.

Salgın önlemlerinin de Afrika’ya gıda yardımının aksamasındaki en önemli nedenlerden olduğu bildiriliyor. Birçok ülkedeki yasaklar nedeniyle taşımacılık şirketlerinin yaşadığı sorunlar, gıda yardımlarının ulaştırılmasını sınırlı tuttu.