Almanya’da sert göçmen politikası Friedrich Merz liderliğinde koalisyon kurma tartışmalarının merkezinde yer alıyor. 

Olaf Scholz'un Sosyal Demokrat Partisi üyesi olan İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yasadışı göçle mücadelede “önemli ilerleme” kaydedildiğini savundu.

Geçen yıl iltica başvurularının sayısı 2023'teki 329 bin 120'ye kıyasla 229 bin 751'e düştü. 

2025 yılının başından bu yana da bu eğilim devam etti ve ilk iki ayda geçen yılın aynı dönemine kıyasla %43'lük bir düşüş yaşandı. 

Bununla birlikte, geçen yıl yeni iltica başvurularının sayısı 2023'ten önceki altı yıldan daha yüksekti.

Mevcut Olaf Scholz'un hükümeti, özellikle aşırı sağın sandıktaki yükselişinin baskısı altında, geçtiğimiz yıl yasadışı göçle mücadeleyi hızlandırmak için önlemleri arttırdı.

AB'nin en çok göç alan ülkesi olan Almanya, 2023 yılından bu yana komşuları Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre ile ve birkaç yıldır da Avusturya ile uyguladığı kontrolleri Eylül 2024'ten itibaren tüm sınırlarına yaydı. 

SINIRDIŞILARDA YÜZDE 55’LİK ARTIŞ

İçişleri Bakanı Faeser tarafından sunulan rakamlara göre, bu genelleştirilmiş kontrollerin uygulanmaya başlamasından bu yana yaklaşık 2 bin insan kaçakçısı yakalandı. Faeser ayrıca son iki yılda sınır dışı edilenlerin sayısında da %55'lik bir artış olduğunu bildirdi.

Şu anda yeni bir hükümet kurmak için görüşmelerde bulunan Muhafazakârlar ve Sosyal Demokratlar, iltica hakkını düzenleyen kuralları gözden geçirerek göç politikasını daha da sıkılaştırmak istediklerini ifade ettiler. Almanya'da yabancı kökenlilere atfedilen bir dizi saldırı ve saldırının ardından 23 Şubat'ta yapılacak genel seçimler için yürütülen kampanyaya göç konusu damgasını vurmuştu.

2015-2016 yılları arasında yaşanan büyük mülteci krizi sırasında Almanya, çoğunluğu Suriye ve Afganistan'dan olmak üzere bir milyondan fazla insanı kabul etmişti. Salı günü açıklanan son rakamlara göre, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin patlak vermesinden bu yana, Avrupa'nın en büyük ekonomisi, Ukrayna’dan 1 milyon 252 bin 954 mülteci kabul etti.