Arjantin'de 20 yıldır iktidarda olan Peronistlere ve liberallere karşı çıkan, kendisini "sistem karşıtı" bir siyasetçi olarak sunan Milei, merkezci Ekonomi Bakanı Sergio Massa'yı on bir puandan fazla farkla geride bıraktı.

Kısmi resmi sonuçlara göre, Milei oyların yüzde 55,6’sını, rakibi ise yüzde 44,3'ünü elde etti. Milei,

10 Aralık'ta Alberto Fernandez’in yerine yeni cumhurbaşkanı olarak göreve başlayacak olan 53 yaşındaki Milei, zafer konuşmasında "çöküşe son verme" ve "Arjantin'i yeniden inşa etme" sözü verirken, "yarım önlemler" olmayacağı uyarısında bulundu.

Milei, Buenos Aires'teki kampanya merkezinin önünde toplanan binlerce destekçisine "Bu Arjantin için tarihi bir gece" dedi.

Milei, "Muazzam sorunlarla karşı karşıyayız: enflasyon, durgunluk, gerçek işlerin yokluğu, güvensizlik, yoksulluk ve sefalet" diye sıraladı.

Fernandez hükümetinin ekonomik karnesi özellikle felaketti. Arkasında yüzde 140 enflasyon, yüzde 50 yoksulluk oranı, yarı yarıya büyüme, dibe vurmuş merkez bankası rezervleri ve çok kötü bir devlet bütçe açığı bıraktı.

Milei’nin elde ettiği zaferin büyüklüğü sürpriz olarak değerlendirildi. Anketçiler Milei'ye küçük bir avantaj tanımışlardı ancak pek çok analist, demokrasiye dönüşten bu yana geçen 40 yıldaki kadar gergin ve kararsız bir seçimde, birbirine son derece zıt iki projenin birbirine yakın oy elde edeceğini tahmin ediyordu.

Bir yanda 16 aydır Ekonomi Bakanı olan Massa, cumhurbaşkanı olması halinde Arjantin kültürü için hayati önem taşıyan refah devletini koruyacak bir "ulusal birlik hükümeti" ve kademeli bir ekonomik iyileşme sözü veriyordu.

Karşısında ise kendini "anarko-kapitalist" olarak tanımlayan ve iki yıl önce siyasete atılan, "düşman devleti parçalamaya" ve ekonomiyi dolarize etmeye kararlı olduğunu söyleyen televizyon ekranlarının polemikçisi Milei vardı.

Kendisine katılmak isteyen "tüm Arjantinlilere ve siyasi liderlere" elini uzatan Milei, yapacağı reformlara karşı olası toplumsal direnişler konusunda da uyardı.

Milei, “Direnecek, bazılarına ayrıcalık tanıyan ama çoğunluğu yoksullaştıran bu sistemi sürdürmek isteyecek insanlar olacağını biliyoruz. Onlara şunu söylüyorum: yasalar dahilinde her şeye izin verilir, ancak yasaların dışında hiçbir şeye (izin verilmez)" dedi.