Beyrut’taki trajediden devrim mi doğacak ?

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta geçen Salı günü limanda meydana gelen çifte patlamanın ardından hüzün ve öfke hakim. Cumartesi günü bir çok bakanlık binası eylemcilerin hedefi oldu.

Lübnan’da Fransızca dilli gazete “l’Orient le Jour”, Beyrut trajedisinin devrimin katalizörü olabileceğine işaret etti.

Gazete özellikle müzik divası Majida El Rumi’nin seslendirdiği Nizar Kabbani Ya Beyrouth’un şirindeki şu cümleye dikkat çekiyor: “Devrim hüznün derinliklerinden doğar.” Dramdan üç gün önce, ordu için düzenlenen bir konserde seslendirilen bu şarkı sansürlenmiş ve skandal olmuştu.

Beyrut’ta en az 158 kişinin ölmesine, 5 bin kişinin yaralanmasına, 300 bin kişinin evsiz kalmasına ve kendin yarısına yakınının hasar görmesine neden olan patlamalar sadece derin bir üzüntü değil, aynı zamanda öfke dalgasına da yol açtı.

HALK REJİMİN DÜŞMESİNİ İSTİYOR

Eylem çağrıları ve sokaklardaki eylemci sayısı giderek artıyor. Cumartesi günü binlerce kişi Beyrut sokaklarına çıkarak yetkililere karşı öfkelerini dile getirdi. Ülkede zaten aylardır, yolsuz sistemin tümden değişmesi için eylemler yapılıyordu.

Sokaklar son trajediden de mevcut sistemi sorumlu tutuyor. Başkentte, bir çok bakanlık binası eylemcilerin hedefi oldu. Eylemlerde sık sık rejimin düşmesini talep eden sloganlar atıldı. Ancak Cumartesi günkü eylemlerin temel sloganı “intikam” oldu. Eylemciler, hükümetten intikam almaya çağırdı. ,

Şehitler Meydanı yakınında eylemciler ile güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşandı. Lübnan Kızılhaç’ı eylemlerde 63 kişinin yaralanarak hastanelere taşındığını, 175 kişinin de olay yerinde tedavi edildiğini belirtti. Polis ise kendi cephesinde 70 yaralı olduğunu ve 20 eylemcinin gözaltına alındığını bildirdi. 

BAŞBAKAN GENEL SEÇİMLER ÖNERECEK

Başbakan Hasan Diab yaptığı açıklamada genel seçimler önereceğini belirterek, sadece böyle bir seçimin “yapısal krizden çıkışı” sağlayacağını savundu. Diab, siyasi güçler anlaşana kadar iki ay boyunca görevde kalmaya hazır olduğunu sözlerine ekledi.

Lübnanlılar patlamadan önce zaten yoksullaşmıştı. Patlamanın yol açtığı zararlar ve yaralar sisteme olan öfkeyi arttırdı. Ülke ekonomik bir çöküş yaşıyor. Yöneticiler anlaşamıyor, çözüm geliştiremiyor, aksine yolsuz sistemi ayakta tutmaya çalışıyor.