BM’den 180 milyon kişi için 46 milyar dolarlık yardım çağrısı

Birleşmiş Milletler, dünya genelinde 180.5 milyon insana yardım için 46.4 milyar dolar toplamak amacıyla çağrıda bulundu.

BM, çatışmalar, iklim acil durumları ve ekonomik çöküşlerin etkisiyle 2024 yılı için kasvetli bir görünüm olduğu uyarısında bulundu.

Gündem Gazze Şeridi'ndeki savaş olsa da BM, Orta Doğu, Sudan ve Afganistan gibi bölgelerin büyük uluslararası yardım operasyonlarından faydalandığına dikkat çekti.

Ancak, bağışlardaki düşüş nedeniyle yıllık çağrının ölçeği ve yardım edilecek kişi sayısı 2023'e kıyasla aşağı yönlü revize edildi.

BM insani yardım şefi Martin Griffiths, "İnsani yardım görevlileri hayat kurtarıyor, açlıkla mücadele ediyor, çocukları koruyor, salgın hastalıkları önlüyor ve en insanlık dışı durumlarda barınak ve temizlik sağlıyor. Ancak uluslararası toplumdan gelen gerekli destek ihtiyaçlarla orantılı değil" diyerek üzüntüsünü dile getirdi.

Birleşmiş Milletler, 2023 için 56.7 milyar dolarlık bir çağrıda bulunmuş ancak yalnızca bu miktarın yüzde 35'ini alabilmişti. BM kuruluşları, 128 milyon insana yardım ve koruma sağlamıştı.

2023, 2010'dan bu yana insani yardım için yapılan bağışların bir önceki yıla kıyasla düştüğü ilk yıl oldu.

Bu nedenle BM, 2024 için bağış çağrısını aşağı yönlü revize ederek en acil ihtiyaçlara odaklanma kararı aldı.

Griffiths, 2024 çağrısını başlatırken, talep edilen meblağın hala "çok büyük" olduğunu ve birçok donör ülkenin ekonomik zorluklar yaşadığını göz önünde bulundurulduğunda toplanmasının muhtemelen zor olacağını kabul etti.

Griffiths, "Yeterli finansman olmadan hayati önem taşıyan yardımları sağlayamayız. Ve eğer bu yardımı sağlayamazsak, insanlar bunun bedelini hayatlarıyla ödeyeceklerdir" uyarısında bulundu.

Bağış çağrısı, 72 ülkedeki operasyonları finanse etmeyi amaçlıyor ve öncelikli olarak Suriye, Ukrayna, Afganistan, Etiyopya ve Yemen gibi ülkeleri hedef alıyor.

Orta Doğu ve Kuzey Afrika, bu fon çağrısının öncelikli coğrafi bölgesi olarak belirlendi.

Griffiths, ayrıca iklim değişikliğiyle bağlantılı ihtiyaçların giderek daha önemli hale geldiğini vurgulayarak, "İklimin bir ihtiyaç kaynağı olarak çatışmayla rekabet ettiğine hiç şüphe yok" dedi.