Ortak bir açıklama yapan uzmanlar, “Uluslararası toplumun kurallara dayalı uluslararası üzeni korumaya, insan hakları ve uluslararası hukukun temel ilkelerinin ihlal edilmesine siyasi ve yasal olarak karşı durma sorumluluğu var” dedi.

BM İnsan Hakları Konseyi’nin atadığı BM uzmanları geçmişin deneyimlerini hatırlatırken, “Eleştiri ilhakı ne engelleyebilir ne de işgale son verebilir” diyerek, harekete geçilmesini istedi.

İmzacılar arasında Filistin’deki insan hakları durumuna ilişkin raportör Michael Lynk ile Kuzey Kore’deki insan hakları raportörü Tomas Ojea Quintana da bulunuyor.

Uzmanlar ABD’nin İsrail’in “illegal projelerine desteği ve cesaretlendirilmesindeki rolüne” de tepki gösterirken, Washington’un uluslararası hukukun temel bir prensibinin ihlal edilmesine katılmak değil, karşı çıkması gerektiğini kaydetti.

İsrail hükümetinin ABD’nin oluşturduğu ilhak planına ilişkin girişimlerini 1 Temmuz’da sunması bekleniyor.

Filistin’in önemli bir bölümünün ilhak edilmesi ABD planında yer alıyor. 28 Ocak’ta ABD Başkanı Donald Trump tarından açıklanan plan, 1967’den beri işgal altındaki Batı Şeria’da kurulan Yahudi kolonileri ve Ürdün Vadisi’nin ilhak edilmesini öngörüyor. İsrail’in doğu sınırı bu şekilde belirleniyor.

Plan, Kudüs’ü de İsrail’in “bölünmez” başkenti olarak tanırken, Doğu Kudüs’ün varoşlarında bir Filistin başkenti kurulmasını öneriyor. Doğu Kudüs de 1967 yılından beri İsrail işgalinde.

Filistin halkının elinde mevcut durumda Gazze Şeridi ile Batı Şeria bulunuyor. Ancak Batı Şeria’daki yasadışı İsrailli yerleşimler o denli yaygın hale getirildi ki, artık Filistin açısından toprak bütünlüğünden bahsedilemiyor.