Bakanlık, vakfın İsviçre ile bağlantısının kalmadığını ve gerekli yasal şartları artık karşılamadığını açıkladı.

Vakıf Denetleme Kurumu (ASF) tarafından alınan karara göre, vakfın ne İsviçre’de bir temsilcisi ne de resmi bir adresi bulunuyor. 

Bu durumun uzun süredir devam ettiği ve vakıf yönetiminin buna çözüm üretmediği belirtildi.

BAŞINDAN BERİ TARTIŞMALIYDI

2025 yılı başında kurulan vakıf, Gazze'de BM dışı bir insani yardım mekanizması kurmayı hedeflediğini açıklamıştı. Ancak finansal şeffaflık eksikliği, siyasi bağlantılar ve çalışma yöntemleri nedeniyle kısa sürede uluslararası tepkilerin hedefi oldu. Özellikle vakfın Trump yönetimi ve Netanyahu hükümeti tarafından desteklenmesi, eleştirilerin merkezindeydi. Bu süreçte vakfın İsviçreli yöneticisi de görevinden ayrıldı.

‘İNSANİ YARDIM DEĞİL, ÖLÜM DÖNGÜSÜ’

1 Temmuz’da yayımlanan bir bildiride, 200’den fazla sivil toplum örgütü, Gazze’ye yönelik mevcut yardım sisteminin sona erdirilmesini talep etti. Bildiride, İsrail ve ABD destekli bu sistemin “çaresizlik, tehlike ve ölüm döngüsünü beslemek için tasarlandığı” ifade edildi.

STK’lara göre, yardım faaliyetleri insani olmaktan uzak. Vakfın kontrol ettiği sistemde sadece son dört hafta içinde 500'den fazla Filistinli öldürüldü, 4.000'e yakın kişi ise yaralandı. Açıklamada, “İsrail ordusu ve bazı silahlı gruplar, hayatta kalmak için yardım almaya çalışan sivillere dahi ateş açıyor” denildi.

Vakıf, şu ana kadar 7 milyon öğün yemek dağıttığını iddia etse de, yardım operasyonlarının sahadaki etkisi ve güvenilirliği ciddi şekilde sorgulanıyor.