Hollanda’nın yeni başbakanı, eski istihbarat şefi

Hollanda eski istihbarat şefi Dick Schoof salı günü Hollanda Başbakanı olarak yemin etti ve ülkenin "şimdiye kadarki en katı" göç politikasını uygulamakla görevli sağcı bir koalisyon hükümetinin başına geçti.

Aşırı sağcı lider Geert Wilders'in ülkeyi ve tüm Avrupa'yı şaşırtan seçim zaferinin üzerinden yedi aydan fazla bir süre sonra Dick Schoof, 2010 yılından bu yana iktidarda olan Mark Rutte'nin yerine geçti. Rutte NATO Genel Sekreteri olarak atandı.

Schoof bakanlarını Lahey'deki kraliyet sarayının yaldızlı çatısı altında Hollanda Kralı Willem-Alexander'a takdim etti. Her biri hükümdara ve anayasaya bağlılık yemini etmek üzere bir adım attı.

Wilders, İslam karşıtlığı ve Avrupa şüpheciliğiyle bilinen tutumu nedeniyle bazı partilerin çekilme tehdidinde bulunmasının ardından Başbakan olma hevesinden vazgeçmek zorunda kalmıştı. 

Bunun yerine, dört koalisyon partisi liderleri ile görüşmeler sonucunda, hükümetin bir parçası olmayacağı konusunda anlaştı ve siyasi bir partisi olmayan 67 yaşındaki Schoof'un şahsında bir uzlaşmaya vardı. 

Salı günü yayınlanan bir Ipsos anketine göre, halkın hükümete olan güveni Eylül 2022'deki %29'luk düşük seviyeden %42'ye yükseldi.

Schoof, koalisyonun "şimdiye kadarki en katı iltica kabul politikasını" ve "göçü kontrol altına almak için" bir önlemler paketi sunmayı amaçlayan planlarını uygulamaya "kararlı" olduğunu söyledi.

"Umut, Cesaret ve Gurur" başlığını taşıyan 26 sayfalık koalisyon anlaşması, İsrail'deki Hollanda büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınması konusunun da değerlendirilmesini öngörüyor.

Eski istihbarat şefi Schoof "tüm Hollanda vatandaşları için bir Başbakan" olmak istediğini iddia ederek, "Benim partim yok. Sayın Wilders tarafından tasmamın tutulduğunu düşünmüyorum," dedi.

Dick Schoof, 2014 yılında Ukrayna üzerinde Malezya Havayollarına ait MH17 sefer sayılı uçağın düşürülmesinin ardından yürütülen soruşturma başta olmak üzere çeşitli kriz durumlarında kilit rol oynamıştı. O sırada Hollanda terörle mücadele kurumunun başındaydı.

Uçaktaki 298 kişinin tamamı (196'sı Hollandalı) Rusya yanlısı savaşçıların elindeki bölgeden ateşlenen Rus yapımı bir BUK füzesiyle öldürülmüştü.

Eski bir İşçi Partisi üyesi olan Dick Schoof, kendisini "açıkça Wilders'in adayı" olarak tanımlayan sol muhalefet lideri Frans Timmermans'ın desteğine de sahip.