Ekvator son 40 yılın en heyecanlı seçimlerine gidiyor

Ekvatorlular son 40 yılın en heyecanlı seçimlerinden biri için sandık başına gidiyor. Bu seçimler Kasım ayında gerçekleşen ABD başkanlık seçimlerini andırıyor. Arjantin ve Bolivya seçimlerinde de benzer bir tablo yaşanmıştı.

Sözkonusu ülkelerde bir vesile ile iktidara gelen bu muhafazakar liderlerin hepsi toplumda negatif özellikleri ile anılıyor. Tıpkı Trump gibi.

Bolivya’da zenginler ve Evanjelistlerin eli ile iktidara getirilen, yerli halktan olup saçını sarıya boyayıp yerli halkları horlayan Jeanine Áñez gibi.
Kadın karşıtı ve ırkçı söylemleri kullanan Brezilya devlet başkanı Bolsonero gibi.
Arjantinde büyük umutlar ile iktidara gelen ama ülkeyi iflasa götüren muhafazakar Mauricio Macri gibi.

Bolsonero dışında diğerleri değişti. Bakalım Ekvator da böylesi bir değişime kapı aralayacak mı? Yaşanan heycan bir değişimin habercisi gibi görünüyor.

Ekvator seçimlerine geçmeden önce eski Devlet başkanı Rafael Correa’yı biraz anlatmak gerekiyor.
İki dönem kuralından dolayı 2007’de iktidara geldi ve 2017’de iktidarı devretti. Kendi iktidarını ‘Vatandaş devrimi’ olarak nitelendirdi. Güney Amerikalı sol ve ilerici olarak tanımlanan birçok lider gibi; Venezuela’da Hugo Chavez, Brezilya’da Lula da Silva, Arjantin’de Cristina Kirchner, Bolivya’da Evo Morales gibi anti-Amerikancı bir çizgi izledi. 2018 de Correa’nın yerine muhafazakar Lenin Moreno seçildi. 2018’deki hükümet karşıtı eylemlerden Moreno hükümeti Correa’yı sorumlu tuttu ve Correa'ya karşı birçok dava açıldı. Bu davalardan biri de ‘yolsuzluk’ davasıydı. Correa bu davadan 8 yıl ceza yedi ve şu anda Belçika’da sürgünde yaşıyor.

Ekvator 10 Ağustos 1809’da İspanyol egemenliğine karşı bağımsızlığını ilan etti. Ama İspanyollar bir yıl geçmeden Ekvator’u tekrar işgal eti. 24 Mayıs 1822’de Ekvator yeniden özgürlüğüne kavuştu. 1830’da Ekvator ismi ile devletleşti. Kıtadaki birçok ülkede olduğu gibi Ekvator da 60’lı, 70’li yılları diktatörlükler ile geçirmiş bir ülke.

17 milyonluk bir nüfusa sahip olan Ekvator’da, 13 milyon kişi oy kullanma hakkına sahip. 2017 yılındaki başkanlık seçimlerine % 82 gibi yüksek bir katılım gerçekleşmişti. Bu katılımın en büyük nedeni seçimlere katılım mecburiyeti ve katılmama durumunda verilen cezalardı.

Güney Amerika kıtasındaki diğer devletlerde olduğu gibi Ekvator’da da birçok halk ve etnisite yaşıyor. Ekvator toplumunun % 71,9’u Mestiza olarak nitelendirilen karma ırktan insanlardan oluşuyor. % 7,8’i Afrika kökenli, % 7,0 Montubios diye bilinen ve daha çok sahil kenarında yaşayan köylüler olurken,  %7,0 Yerli halktan (Indigenas), % 6,1 beyazlardan, % 0,3’ü de diğer ırklardan oluşuyor.

Ekvator’da sigortalı ve sabit bir işte çalışanların oranı %30. İşsizlik oranı ise %13,3.  Bu iki oranın dışında kalan kesimler, gündelikçi işçi olarak çalıştıkları için gerçek işsizlik oranını belirlemek zor görünüyor. Pandemiden dolayı işsizlik artmış durumda. Bir çok gündelikçi işçi, iş bulamıyor. Ekvator da diğer Güney Amerika ülkelerinde olduğu gibi büyük bir ekonomik kriz yaşıyor. İhtiyaç duyduğundan daha az gelire sahip olmayan devlet, borçlanma ile birlikte her geçen gün daha da dışarıya bağımlı hale geliyor. Her şeyleri dolara bağımlı olduğu için uluslararası arenada doların iniş ve çıkışına göre borçlar ve malların fiyatları azalıyor ya da çoğalıyor.

7 Şubat seçimlerine 16 başkan adayı yarışıyor. Ekvator’daki seçim sistemi ABD’dekine benziyor. Ancak Ekvator’da başkanlar direkt seçiliyor. İlk seçimde adaylar yeterli oy oranına ulaşmazsa, ikinci seçime en çok oy alan ilk iki aday yarışıyor.  

Seçimlere katılan bazı adaylar ve özellikleri:

  • Andres Arauz 1. Listede UNES (Umut İçin Birlik) gurubu adına yarışacak. Umut İçin Birlik, eski Başkan Rafael Correa’nın grubudur. İktidara geldiğinde daha çok sağlık ve eğitim sistemini yeniden düzenlemeyi vaat ediyor. Ayrıca 21. yüzyılın sosyalizmini Ekvatora ve Güney Amerika’ya taşıyacağını iddia ediyor.
  • Guillermo Lasso üçüncü kez başkanlık için adaylığını koyuyor ve her seferinde ikinci olarak kalıyor. 21. listeden aday. Sağ muhafazakar kesimleri temsil ediyor. Aynı zamanda CREO’nun (Fırsatlar Yaratma Partisi)  lideridi.  Özelleştirme, neo-liberal bir politika güdüyor ve bağımsız-sınırsız pazar ekonomisi istiyor. Aynı zamanda Ekvator’un en büyük ikinci bankasının da sahibidir.
  • Yacu Sacha Peres yerli halktan geliyor. İsmini değiştirip, yerli halkın dilinden bir isim almış. Yacu Sacha, kechua dilinde “dağlardan gelen su” anlamına geliyor. Yerli halkı temsil ettiği için o halkın sorunlarını daha çok ön planda tutuyor. Su ve doğayı koruma sözü veriyor. 18. listede yarışıyor. Pachakutik kechua dilinde, “İnkaların dönüş umudu, yeni toprak yeni ve eski zamanın dönüşü Çokuluslu Birlik Hareketi (MUPP)” anlamlarına gelen hareket adına seçimlere katılıyor. 

Ekvator toplumu hangi kesime ve neye ağırlık veriyor?

  • Pandemiden dolayı sağlık konusunda büyük bir hassasiyet oluşmuş durumda.
  • Yeni iş alanlarının açılması beklentisi var.
  • Yerli halkın istemi Estado Plurinacional, yani Bolivya gibi çok uluslu, çok dilli ve çok kültürlü bir devlet yapısının oluşturulması. Aynı zamanda Pacha Mama’ya, yani toprak anaya saygı istiyorlar. Ekolojik hassasiyeti ve planlaması olan bir devlet istiyorlar.

Seçimlere ABD etkisi olur mu?

Açıktan ve bilinen bir etki görülmüyor. ABD’nin kendisi yeni seçimlerden çıktığı için henüz başka ülkelere dönük nasıl bir politika belirleyeceği tam belli değil. Ancak bazı ekolojiye ağırlık veren adaylar Yacu Perez gibi,Trump’ın Paris İklim Antlaşması’ndan geri çekilmesini negatif bir yaklaşım olarak değerlendiriyor ve yeni ABD başkanı Joe Biden’ın ekolojiye daha duyarlı olmasını bekliyorlar.

Ekvator, ekonomik olarak ABD ve İMF’ye bağımlı. Bu bağımlılıktan doyalı toplumun önemli bir kesiminde, “seçimler ile sadece başkanın ismi değişir ama sistem olduğu gibi kalır” düşüncesi hakim.

Geçen yıl Ekim ayında hükümete karşı ayaklanmalar olmuş, bu ayaklanmalarda 11 sivil hayatını kaybetmişti. Ayaklanmanın nedeni Moreno Hükümeti ‘Decreto 883’ adı ile bir yasa çıkarmak istemesiydi. Bu yasa daha önce enerji tüketiminde devlet payını kaldırmaya yönelikti. Diğer bir ifadeyle, eskiden 1 galon (4 litre) 1,10 dolar iken devlet payı kaldırıldığında tüketiciler 2,27 dolar ödemek zorunda kalacaklardı. Bu da iki katı anlamına geliyordu. Bununla beraber başta ulaşım ve tarım sektörü olmak üzere her şeyin fiyatı buna bağlı olarak iki katına yükselecekti. Ayaklanmanın ilk günlerinde şehirdeki insanlar sokağa çıktı, daha sonra ulaşım sektörü greve gitti. Daha sonra da öğrenciler ve yerli halk (daha çok tarım ile ilgilenen kesimlerdir) ayaklanma başlattı. Bu protestolar üzerine, Moreno hükümet ‘Decreto 883’ yasasını geri çekmek zorunda kaldı.

Güney Amerika kıtasında genel olarak iki eğilim öne çıkmış görünüyor; biri, eski sol-ilerici dönemlere dönme isteği, diğeri muhafazakar ve sağcı eğilim. Ekvator’da Yacu Sacha Peres’in aday olması, aynı zamanda yerli halktan birinin ilk kez cumhurbaşkanı adayı olması anlamına geliyor. Bu ayrıntı, Ekvator’da 7 Şubat 2021 tarihinde yapılacak seçimleri, son 40 yılın en heyecanlı seçimi haline getiriyor.  

Kamuoyu yoklamaları ve genel atmosfere bakıldığında, birinci turda olmasa da ikinci turda Anderas Arau’nun seçimi kazanma şansı yüksek. Yerli halkın temsilcisi olarak seçime katılan Yacu Sacha Peres, anketlerde en çok oy alan üçüncü aday olarak görünüyor, hatta ikinci aday olma şansı da giderek yükseliyor. En iddialı olayı Corea yanlısı adayı Arau olarak öne çıkıyor ancak Yacu Peres eğer ilk iki adaydan biri olma şansını elde ederse, sağcıların desteği ile başkanlık yarışını kazanabilir, zira sağcılar Correacıları sevmedikleri gibi ve asla desteklemeyecekler.

Yaku Peres’in ilk üçe girmesi, yada başkan olarak seçilmesi durumunda, bütün kıtadaki yerli halklar için çok önemli bir gelişme olarak tarihteki yerini alacak gibi görünüyor. Bolivya’dan sonra Ekvator da ilk kez yerli halktan birinin başkanlık seçimlerinde iddialı bir konumda bulunması kıtadaki diğer bütün yerli halklar için de bir umut kaynağı olacak.