Salgın aşısı borçları, yoksul ülkeleri daha da vuracak

BM’nin yıllık raporuna göre, zengin ülkeler aşılara erişimi sınırlarken, salgın borçlarını artırdı.

Birleşmiş Milletler, zengin ülkeler Covid-19 aşılarına erişimlerini sınırladıkça, dünyanın en yoksul ülkelerinin ekonomik toparlanma anlamında 2025 yılına kadar 12 trilyon dolar daha kötü durumda olacağı konusunda uyardı.

BORÇLAR ARTIRILDI

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (Unctad) yıllık ticaret ve kalkınma raporunda, düşük gelirli ülkelerin salgından 2008 mali krizine göre çok daha fazla etkilendiği, borçlarını artırdığı ve kamu maliyeleri üzerinde baskı oluşturduğu belirtildi.

BM'nin ekonomik kolu, Batılı liderlerin krizden “daha iyi bir şekilde toparlanma” sözü vermesine rağmen, düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerin koronavirüs aşılarının dağıtımındaki sınırlı ilerleme nedeniyle daha da geride kalacağına dair artan riskler olduğunu söyledi.

Raporda, “Şimdiye kadar dünya ekonomisi ayrı ayrı yeniden inşa ediliyor gibi görünüyor” denildi.

KÜRESEL BÜYÜME HIZ KAZANDI

Unctad, 2020'de dünya çapında hükümetlerden başlatılan mali destek önlemlerinin devam etmesi ve gelişmiş ekonomilerde aşılarla ilgili hızlı ilerleme sayesinde küresel ekonominin bu yıl güçlü bir şekilde toparlandığını söyledi. Küresel büyümenin 2020'de  yüzde 3,5'lik düşüşün ardından, bu yıl yaklaşık 50 yılın en hızlı oranı olan yüzde 5,3’e ulaşacağı tahmin ediliyor.

KAYIPLARIN TELAFİSİ ZAMAN ALACAK

Bununla birlikte, BM ajansı, büyüme hızının 2021'deki ilk hızlı toparlanmadan yavaşlaması ve hükümetler ile merkez bankalarının baskı altına girmesi nedeniyle dünya ekonomisinin Covid-19 şokunun yol açtığı kayıpları telafi etmesinin birkaç yıl alacağı konusunda uyardı. 

Küresel büyümenin 2022'de yüzde 3,6’ya gerileyeceği tahmin edilirken, 2023'ten itibaren yıllık ortalama yüzde 3,5'lik büyüme oranı, küresel üretimin yalnızca 2030 yılına kadar 2016-19 trendine geri döneceği anlamına geliyor.

YOKSUL ÜLKELERE BORÇ İNDİRİMİ SAĞLANMALI

Gelişmiş ekonomilerdeki politika yapıcıların, gelişmekte olan ülkelerdeki şokun boyutuna veya bunun kalıcılığına henüz uyanmadığı konusunda uyarıda bulunan Cenevre merkezli ajans, “Yoksul ülkelere borç indirimi sağlamak için zengin ülkeler arasında ortak hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Bazı durumlarda, kalkınma amacıyla başka bir kayıp on yılı önlemek için borç iptali gerekliydi” dedi.

Unctad, gelişmiş ekonomilerin aşı patentinden muafiyet sağlama konusundaki ABD liderliğini takip etme konusundaki isteksizliğinin, aynı zamanda eylem olmadan dünya ekonomisini etkilemeye devam edecek bir krize ayrık bir batı yanıtının “endişe verici bir işareti” olduğunu söyledi. 

MALİYETİ 2025’E KADAR 2,3 TRİLYON DOLARA ÇIKABİLİR

Unctad, gecikmiş aşıların kümülatif maliyetinin 2025 yılına kadar 2,3 trilyon dolara kadar çıkabileceği konusunda uyardı ve maliyetin büyük kısmını gelişmekte olan dünyanın üstlendiğini hatırlattı. 

Ajans, batılı hükümetlerin salgın sırasında yaşamları ve işleri korumak için ekonomilerine yoğun müdahale ederek 40 yıllık neoliberal dogmadan ayrıldığına dikkat çekti. Hükümet desteğinin, sulandırılmış işgücü piyasası kurallarının ve eşit olmayan ticaret ve yatırım anlaşmalarının daha zayıf seviyelerde olduğu bir döneme geri dönmenin, uluslararası kalkınmayı riske atacağını söyledi.

TAM GELİŞMİŞ BİR RANTİYE EKONOMİSİ

Raporda, gelişmiş ülkelerdeki salgın müdahalesinin yeniden canlanan bir durumu harekete geçirdiği ve kamu maliyesi üzerindeki kısıtlamaları askıya aldığı, ancak uluslararası kurallar ve uygulamaların gelişmekte olan ülkeleri pandemi öncesi tepkilere ve yarı kalıcı bir ekonomik stres durumuna kilitlediği belirtildi.

Unctad'ın küreselleşme ve kalkınma stratejileri bölümü yöneticisi Richard Kozul-Wright, “Son 40 yılda, küresel erişime ve hem kamu hem de özel borç bağımlılığına sahip tam gelişmiş bir rantiye ekonomisinin ortaya çıkışına tanık olduk” dedi ve ekledi: "Yalnızca bu değil, eşitsizlik küreselleşen dünyamızın bir özelliği haline gelirken, yoğunlaşmış özel ekonomik güç kamu otoritesini yanıt verme konusunda aşındırıyor."