Fransa’da yeni kurumsal reform paketi ne içeriyor?

Fransa’da liberal Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve hükümeti tarafından yenilenen yeni kurumsal reform tasarısı, birçok konuda ciddi değişiklikler içeriyor.

Hükümet tarafından 28 Ağustos’taki Bakanlar Kurulu’nda onaylanan kurumsal reformların son versiyonunda, çevre, halkın referandumlar yoluyla irade beyanının kolaylaştırılması, parlamenter sayısının düşürülmesi ve seçim sistemi ile yargı bağımsızlığı konularında öneriler yer alıyor.

Her ne kadar hükümet partisi LREM Ulusal Meclis’te ciddi bir çoğunluğa sahip olsa da anayasal değişiklikler için Ulusal Meclis ve Senato’nun bileşimi olan Kongre’nin beşte üçünün onayı gerekiyor. Ancak 577 sandalyeli mecliste diğer liberal partilerle birlikte 349 oy desteği olan Macron’un partisi, 348 üyeli Senato’da sadece 23 üyeye sahip. Muhalefet partilerinin de desteğinin alınması ihtimali yüksek olan öneriler de içeren reform paketinde ciddi değişiklikler yer alıyor.

EKOLOJİ ANAYASAL İLKE HALİNE GELİYOR

Geçtiğimiz yıl başlayan Sarı Yelekliler protestoları ardından yenilenen son tasarıdaki önemli başlıklar arasında, ekolojinin korunmasının anayasada cumhuriyetin temel nitelikleri arasına konması bulunuyor. Fransız anayasasının birinci maddesinde yer alan ‘Fransa bölünmez, laik, demokratik ve sosyal cumhuriyettir’ ifadesine ek olarak ‘Fransız Cumhuriyeti çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması ve iklimsel değişikliklere karşı çalışır’ ifadesinin yer alması planlanıyor.

Tasarının parlamentoya gönderilmesi planlanan son halinde ayrıca yerel yönetimlerin sorumluluk ve serbestilerinin genişletilmesi ile Korsika gibi bölgelerin ‘özgüllüğünün’ anayasaya konması bulunuyor.

YARGI BAĞIMSIZLIĞI

Macron ve hükümetinin önerileri arasındaki bir diğer önemli nokta ise, ‘yargı bağımsızlığı’. Eski cumhurbaşkanlarının otomatik olarak anayasa mahkemesi konumundaki ‘Anayasa Konseyi’ne üyeliği uygulamasına son verilmesi; bakanların görevleri sırasındaki suçlarını yargılamak amacıyla 1993’te kurulan Cumhuriyet Adalet Mahkemesi’nin (CJR) kaldırılması ile savcıların atanabilmesi için Yüksek Yargı Konseyi (CSM) adlı hâkim ve savcıları içeren kurumun onayının alınması yer alıyor.

REFERANDUMLARIN KOLAYLAŞTIRILMASI

‘Halkın karar alma mekanizmalarına katılımının’ kolaylaştırılması vaadinde bulunan Emmanuel Macron’un istediği bir diğer değişiklik ise, referandumların kapsamının genişletilmesi ve kolaylaştırılması. Halen önemli konularda referandum düzenlenebilmesi için seçmenin onda biri ve Senato ile Ulusal Meclis üyelerinin beşte birinin (185 parlamenter) imzası gerekiyor. Bu ise, 47 milyonu aşkın seçmenin olduğu Fransa’da 4,7 milyon kişiye denk geliyor.

Hükümet ise, parlamenterlerin onda biri ile 1 milyon seçmenin imzasının bulunması şartıyla referandum düzenlenmesine imkân tanımak istiyor.

PARLAMENTER SAYISI

Yeni reform tasarısıyla halen 577 olan Ulusal Meclis üyesi milletvekillerinin sayısının dörtte bir oranında düşürülerek, 433’e indirilmesi hedefleniyor. Ayrıca senatör sayısı 348’den 261’e düşürülmek isteniyor.

Ayrıca halen 577 ayrı seçim bölgesinden yalnızca bir milletvekili iki turlu seçim sistemiyle seçilebiliyor. Reform tasarısı ise sayıları 433’e indirilecek olan milletvekillerinin beşte birinin seçimin ilk turunda yüzde 5 barajını aşan partiler arasında oy oranlarına göre paylaşılmasını öngörüyor. Bu sayede seçim çevrelerinin çoğunda ikinci tura kalamayan siyasi partilerin kısmen de olsa Ulusal Meclis’te temsil edilmesi amaçlanıyor.

TEMSİL ORANI ARTACAK AMA EN ÇOK IRKÇILAR FAYDALANACAK

Hükümet, tasarının ilk versiyonunda bu oranı yüzde 15 olarak öngörürken, reformun başarılması halinde en az 87 sandalye partiler arasında paylaşılacak. Mevcut seçim sistemi nedeniyle ikinci tura kalabilen partilerin sayısı sınırlı kalırken, yüzde 5’in üzerinde oy alan partiler ancak sınırlı sayıda seçim çevresinde milletvekili çıkarabiliyor. 2017 genel seçimlerinin ilk turunda yüzde 11’i aşkın oy alan solun önemli partilerinden Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) ikinci turda ancak 17 sandalye kazanabilmişti.  Bu ise sadece yüzde 2,9’luk bir temsil oranına denk geliyor.

Bu noktada en önemli çekince ise, son yıllarda yüzde 20’yi aşkın oy oranlarına ulaşsa da seçimlerin ikinci turunda seçmenin genelinin blok oyla engellediği aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) adaylarının onlarcasının doğrudan meclise girecek olması.

BİRDEN FAZLA GÖREVİ OLAN SEÇİLMİŞLER

Ayrıca halen kimi kısıtlamalara rağmen bir siyasetçinin yerel, ulusal ve Avrupa düzeyinde 5 ayrı sandalye için yarışması mümkün. Macron’un reform paketinde nüfusu 9 binin üzerindeki şehirlerin belediye başkanlarının en fazla 3 ayrı sandalyede oturabilmesi öngörülüyor. Fransa’da siyasetin sadece dar bir kesimin hegemonya alanı haline getirmekle eleştirilen mevcut sistemde bir belediye başkanının aynı zamanda milletvekili olması mümkün. Benzer şekilde Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi olup aynı zamanda birçok yerel yönetim konseyinde yer alan siyasetçiler bulunuyor.