Fransa’nın Ruanda soykırımındaki rolü: Arşivleri açma talimatı

Fransa’nın 1994’te Ruanda’daki Tutsi katliamında oynadığı rolü aydınlatmaya çalışan tarihçi François Graner, yıllar süren mücadele sonunda dönemin Cumhurbaşkanı Mitterrand’ın arşivine erişme hakkını kazandı.

1994 yılında Ruanda’daki Tutsi azınlığa karşı hükümet güçleriyle Hutular tarafından düzenlenen soykırımda 800 bin kadar kişi katledilmişti. Soykırımı tetikleyen olay ise, dönemin Hutu halkına mensup Devlet Başkanı Juvénal Habyarimana’nın uçağının halen aydınlatılamayan bir şekilde düşmesi olmuştu.

FRANSA’NIN ROLÜNÜ ARAŞTIRIYORDU

Nisan ayında başlayıp Temmuz ayına kadar süren soykırım, o dönemde ağırlıklı olarak Uganda’da sürgündeki Tutsilerce kurulan Ruanda Yurtsever Cephesi (FPR) askerlerinin Ruanda ordusuna karşı zaferiyle sonlandırılmıştı.

Ancak Belçika ve Fransa başta olmak üzere birçok ülkenin soykırım öncesi ve süresince oynadıkları rol aradan geçen 26 yılda halen tartışılmaya devam ediyor. Fransa’nın özelikle ülkede çoğunluk olan Hutu yönetimine verdiği askeri yardımlar tartışma konusu.

Tutsi soykırımına ilişkin çalışmalarıyla bilinen Fransız akademisyen François Graner de dönemin Cumhurbaşkanı François Mitterrand’ın rolü üzerine çalışıyordu.

2015’TE KARARTILARAK AÇILMIŞTI

Graner, bu amaçla normal şartlarda 2055 yılına kadar 60 yıl açıklanmayacak olan arşivlerde özellikle Mitterrand’ın danışmanlarının aldığı notlar ile dönemin hükümet toplantılarına dair tutanakları incelemek istiyordu.

Graner’in Sosyalist Partili (PS) Mitterrand’ın arşivine ulaşmak için yaptığı başvurular 5 yıldır engelleniyordu. 2015’te dönemin PS üyesi Cumhurbaşkanı François Hollande tarafından verilen izinle yapılan araştırmalarda arşivlerin önemli bir kısmının gizlendiği veya karartıldığı ortaya çıkmıştı.

EN GEÇ 3 AY İÇİNDE İZİN VERME TALİMATI

Fransız araştırmacının yürüttüğü mücadele ise, ülkenin en üst idari yargı organı olan Devlet Konseyi (Danıştay) tarafından alınan kararla başarıya ulaştı. Danıştay kararında, “Graner’in tarihi araştırmalarını beslemek ve kamu yararına bir konuya dair tartışmaları aydınlatmak için arşivleri incelemesi, meşrudur” denildi. Danıştay, arşivleri kontrol eden Kültür Bakanlığı’nın Graner’e en geç 3 ay içinde arşivlere erişimini sağlamasını da kararlaştırdı.