Hindistan Başbakanı Narendra Modi liderliğindeki hükümet, saldırıdan Pakistan’ı sorumlu tutarak bir dizi diplomatik ve ekonomik yaptırım uygulamaya başladı.

Hindistan hükümeti, ülkede bulunan Pakistan vatandaşlarının 27 Nisan’a kadar vizeleriyle birlikte Hindistan’ı terk etmeleri gerektiğini duyurdu. 

Tıbbi vizeler için bu tarih 29 Nisan olarak belirlendi. Aynı zamanda Pakistanlı askeri ve diplomatik personelin de Hindistan’dan ayrılması istendi.

İki ülke arasındaki Attari-Wagah sınır kapısı da derhal kapatıldı. Bu sembolik geçiş noktası, her gün iki ülkenin askerlerinin düzenlediği törenle tanınıyordu. 

Ayrıca, 1960 tarihli Indus Nehri su paylaşımı anlaşması da Hindistan tarafından askıya alındı. Yeni Delhi, Pakistan’ın “terörizme verdiği desteği açıkça sona erdirmediği sürece” anlaşmanın yürürlükte olmayacağını belirtti.

KEŞMİRLİ ÖĞRENCİLER HEDEFTE

Saldırı sonrasında Hindistan’da eğitim gören Keşmirli öğrenciler de hedef alınmaya başlandı. Jammu ve Keşmir Öğrencileri Derneği, çok sayıda öğrencinin kaldıkları yurtlardan çıkarıldığını, bazı eyaletlerde fiziksel saldırıya uğradıklarını açıkladı. Derneğin yöneticisi Nasir Khuehami, yaşananların “Keşmirli gençlere karşı organize bir nefret kampanyası” olduğunu söyledi.

PAKİSTAN’DAN ACİL TOPLANTI

Tüm bu gelişmelere karşılık olarak Pakistan Ulusal Güvenlik Kurulu, acil toplantı kararı aldı. Hükümet, Hindistan’ın benzeri görülmemiş bu adımlarına nasıl yanıt verileceğini değerlendirmek üzere en üst düzey sivil ve askeri yetkilileri bir araya getirdi.

Hindistan Başbakanı Modi, yaptığı açıklamada, “Teröristleri ve onlara destek verenleri dünyanın sonuna kadar takip edeceğiz. Kimse cezasız kalmayacak” dedi.

KEŞMİR YENİDEN ÇATIŞMA ODAĞI

Himalayalar'ın eteklerinde yer alan Keşmir, 1947’den bu yana Hindistan ve Pakistan arasında ihtilaflı bir bölge. Bölge, 1989’dan bu yana on binlerce kişinin hayatını kaybettiği bir isyanla sarsılıyor. Hindistan’ın bu son adımları, gerilimi daha da tırmandırmış durumda.