İsrail ile İran yanlısı Hizbullah arasında 27 Kasım'da ateşkes anlaşması yapıldı. Öncesinde iki ayı açık savaş olmak üzere, bir yılı aşkın bir süre çatışmalar devam etti. Bu savaşta 4 binden fazla kişi öldü. 

7 Ekim 2023’te Hamas'ın İsrail topraklarına saldırısıyla tetiklenen yıkıcı Gazze savaşının başlamasından sonra Hizbullah, İsrail'e karşı bir cephe açmıştı. Eylül 2024'te ise çatışmalar açık savaşa dönüşmüştü. 

HRW tarafından hazırlanan bir rapora göre, 25 Eylül'de Amerikan yapımı JDAM güdümlü bir hava bombası Lübnan'ın doğusundaki Yunin'de Suriyeli bir ailenin 23 üyesinin ölümüne neden oldu. 

1 Kasım'da düzenlenen ikinci bir saldırıda ise bir ev yıkıldı ve aralarında beş kadın ve bir yaşında bir bebeğin de bulunduğu 10 sivil öldü.

Bu iki saldırının “açıkça sivillere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılar teşkil ettiğini” ve “savaş suçu olarak soruşturulması gerektiğini” belirten HRW, “her iki bölgede de askeri faaliyet veya askeri hedeflere dair herhangi bir kanıt bulunmadığını” belirtti. 

İsrail ordusu tarafından daha önce herhangi bir tahliye çağrısı yapılmadığını belirten HRW, 24 Mart'ta orduyla temasa geçtiğini ancak herhangi bir yanıt alamadığını ifade etti. 

HRW Lübnan araştırmacısı Ramzi Kaiss, “Giderek artan sayıda kanıt, İsrail güçlerinin 2023 ve 2024 yıllarında Lübnan'da gerçekleştirdiği saldırılar sırasında sivilleri korumakta ya da bir yanda askeri hedefler diğer yanda siviller arasında yeterli ayrım yapmakta sistematik olarak başarısız olduğunu gösteriyor” dedi.

HRW, “ABD, İsrail'e açıkça savaş suçu işlemek için defalarca kullanılan silahlar sağlayarak, kendisini bu silahların yasadışı kullanımının suç ortağı haline getirmiştir” diye kaydetti. 

HRW, Lübnan'a “bu suçların faillerinin soruşturulması ve yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne yargı yetkisi vermesi” ve böylece “yaslı ailelere adalete giden bir yol sağlaması” çağrısında bulundu.

STK ayrıca 21 Kasım'da Yunin'de “dört yetişkinden oluşan bir ailenin hayatına mal olan” ve aralarında “bir Hizbullah savaşçısının” da bulunmuş olabileceği üçüncü bir saldırıyı da rapor etmişti.