Irkçı parti AfD’nin arkasında kimler var?

Almanya’nın ırkçı partisi AfD’de bağışın skandalının sonu gelmiyor. İsviçre’deki bir ilaç fabrikasının AfD’ye yaptığı büyük miktardaki bağışın dışında Hollanda’daki bir vakfın da benzer bir bağışta bulunduğu ortaya çıktı.

Almanya’da yapılan son yerel seçimleriyle birlikte ülkedeki bütün eyalet meclislerine girmeyi başaran ve sosyal demokratların Hıristiyan demokratlarla büyük koalisyon hükümetini kurması nedeniyle Federal Meclis’te ana muhalefet konumunda olan Almanya İçin Alternatif (AfD) bağış skandalıyla çalkalanıyor.

Skandalın baş aktörüyse partinin meclis grup başkanı Alice Weidel. Önceki gün Alman basını bir İsviçre ilaç fabrikasının 2017 yılının Temmuz ile Eylül ayları arasında Weidel'in seçim bölgesi olan Konstanz Gölü parti bölge teşkilatına toplam 130 bin Euro'luk bağışta bulunduğunu yazmıştı.

Şirketin havaleleri "Alice Weidel seçim bağışı" rumuzuyla yaptığı belirtilirken, bağışın Eylül 2017’de Almanya’da yapılan genel seçimler öncesine gelmesi dikkat çekmişti. Ayrıca Almanya’daki yasalara göre 50 bin Euro ve üzerindeki para bağışlarının derhal meclis yönetimine bildirilip açıklanması gerekiyor. Fakat Weidel’in bu bağışı gizlediği belirtiliyor.

BAĞIŞLAR BUNUNLA MI SINIRLI?

Skandalın Alman basınında genişçe yer almasının ardından açıklama yapan Weidel ise bağıştan 2017 Eylülünde haberdar olduğunu, söz konusu paranın iadesine karar verdiklerini iddia etmişti. Diğer partilerin sert tepki gösterdiği AfD’deki bağış skandalının bununla sınırlı olmadığı ortaya çıktı.

Hollanda merkezli “Avrupa Kimliği” adlı bir vakfın da Weidel’in seçim bölgesindeki AfD teşkilatına 150 bin Euro bağışta bulunduğu ortaya çıktı. Ancak parti yetkilileri para bağışının kabul edilmeyip geri gönderildiğini açıkladı. Fakat Alman basınında yer alan bilgilere göre söz konusu vakıftan paranın geldiği uzun bir süredir parti organları tarafından biliniyordu.

“Avrupa Kimliği” adlı bir vakfın arkasında kimler olduğu bilinmiyor. Vakfa para yardımında bulunanların kimlikleri bilinmezken, vakfın yöneticisi Marinus Berkhout Spiegel Online sitesine yaptığı açıklamada “150 bin Euro dışında AfD’ye hiçbir şekilde bağışta bulunmadık” iddiasında bulundu.

Almanya'da geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerin ardından en çok tartışılan konulardan birisi AFD'nin yükselişiydi. Merkel'in Euro krizine karşı politikalarına tepki olarak 2013 yılında kurulan ve 2015'teki mülteci akını ardından yükselişe geçen AFD, önce birçok eyalette meclise girdi, ardından Federal Meclis'te üçüncü büyük grup kurmayı başardı.

Anti-İslam, göçmen karşıtı söylemleriyle AFD'nin bütün partilerden, özellikle de CDU'dan oy devşirdiği belirtiliyor. SPD ve Sol Parti’den de oy çalmayı başaran AFD yüzde 13’lük bir oy almıştı. Son skandalın ardından AfD’nin oy oranının anketlere nasıl yansıyacağı merak ediliyor.