Kuzey ülkelerine dikkat; tartışmalı ‘terör’ yasaları geliyor!

Kuzey Avrupa Ülkeleri; Danimarka, Finlandiya, İsveç ve Norveç'te DAİŞ saflarında katılımı kriminalize etmek ve engellemek gerekçesiyle çıkarılan veya kabul edilmeye hazırlanılan kritik yasa tasarıları eleştirilere neden oluyor.

Geriye doğru işlemesi mümkün olmadığı için DAİŞ’lilere uygulanamayacak yeni anti-terör yasalarının devrimci parti ve örgütlerle ulusal kurtuluş hareketlerine karşı kullanılması riski bulunuyor.

Sağ ve sosyal demokrat partilerinin tamamı yasalara destek verirken sol ve devrimci partiler karşı çıkıyor. Göçmen örgütleri ise yeni anti-terör yasalarına ilgisiz. Çoğunluğu gündemdeki terör yasalarından konjonktüre bağlı olarak zarar görebileceklerinin farkında değil.

HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLAYAN YASALAR

Oysa ki tarih tekerrür ediyor. Tıpkı 11 Eylül 2001'de ABD'de ikiz kulelere yapılan saldırılardan sonra terörizme karşı mücadele bahanesiyle güvenliği esas alan terör yasalarının yürürlüğe konması gibi günümüzde DAİŞ'e karşı mücadele bahanesiyle demokratik hak ve özgürlükleri sınırlayan yeni terör yasaları gündeme getiriliyor.

Kuzey ülkelerinde gündemde olan terör yasalarının hiç birinde yasaların DAİŞ ya da diğer “cihatçı” çetelere karşı kullanılacağına dair ibare yer almıyor. Onun yerine soyut terör örgütlerinden söz ediliyor. Hükümetler konjonktüre bağlı olarak söz konusu yasaları terör örgütü olarak kabul ettikleri devrimci örgüt ve ulusal kuruluş hareketlerine karşı Demoklesin Kılıcı gibi kullanabilecek.

DANİMARKA POLİS DEVLETİNE DOĞRU

Danimarka Hükümeti, anti-terör yasalarını sertleştirmeye ve “terör örgütleri” saflarına katılanlara verilen cezaları ağırlaştırmaya hazırlanıyor.

Hükümetin önerileri arasında terör suçlarını işleyenlere verilen cezaların artırılmasının yanı sıra cezalarını çektikten sonra serbest bırakılanların terör suçlarından mahkum olan diğer kişilerle fiziki ve elektronik postayla ilişkiye girmesinin yasaklanması da bulunuyor.

Polis, mahkeme kararı olmaksızın terör suçlarından mahkum olanların evlerini arayabilecek. Yasağa uyup uymadığını denetlemek için bilgisayarlarındaki yazışmalarını ve sosyal medya aracılığıyla yaptıkları iletişimleri kontrol edebilecek.

Terör suçundan ceza alanların belirlenen bazı coğrafi bölgelere girmeleri 10 yıl yasaklanabilecek. Çocuklarının velayeti kendilerinden alınıp sosyal güvenlik kurumlarına verilebilecek.

Danimarka medyasında mahkemelerin onayı olmadan polise arama hakkı tanınmasının ancak polis devletlerine özgü bir uygulama olduğu eleştirileri yapılıyor.

Sosyal Demokrat azınlık hükümetine dışarıdan destek veren sol partiler: Birlik Listesi, Radikal ve Sosyalist Halk Partisi hükümetin hazırladığı taslağı eleştirirken muhalefette bulunan sağ partiler taslağa destek veriyor.

FİNLANDİYA DEMOKRATİK HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ SINIRLANDIRIYOR

Finlandiya Hükümeti de, DAİŞ'a karşı mücadele bahanesiyle demokratik hak ve özgürlükleri sınırlandırma hazırlığında.

Sağ partilerin koalisyon hükümeti döneminde de istihbarat çalışmalarının güçlendirilmesi gündeme gelmiş, Adalet Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve İletişim Bakanlığı, yeni bir terör yasasının hazırlanması için ortak bir çalışma başlatmıştı.

Sanna Marin'in başbakanlığında kurulan yeni koalisyon hükümetinin amacı yarım kalan çalışmayı tamamlayarak yeni anti-terör yasasını bu hükümet döneminde parlamentodan geçirmek.

Yeni yasa, Finlandiyalı kurumların ülke ve vatandaşlara tehdit oluşturabilecek potansiyel tehlikeleri belirleme ve internet trafiğini denetlemedeki yetkilerini tanımlayacak.

Yasa sayesinde Finlandiya istihbarat polisinin diğer kurumlarla işbirliği yaparak terör faaliyetlerini açığa çıkarma ve engellemede, yasa dışı casusluk çalışmalarını deşifre etmede, kitlesel imha silahlarının yaygınlaşmasını ve örgütlü suçluluğu engellemede daha verimli çalıma yürütebileceği belirtiliyor.

Yasanın parlamentodan geçmesi durumunda polis ve kurumların telefonları dinleme, internet trafiğini denetleme, Finlandiya'da terörist olduğundan kuşkulananlar için diğer ülkelerle işbirliği yapma yetkilerini arttırılacak.

Hükümet, önceden elde edilen istihbari bilgiler sayesinde kurumların müdahalede bulunabileceğini ve terör eylemlerini engelleyebileceğini öne sürüyor.

Ancak bireylerin kişilik hakları ve haberleşme özgürlüklerinin nasıl güvence altına alınacağı bir sorun oluşturuyor. Toplanan bilgilerin kullanılma izninin kimler ve hangi kurumlar tarafından denetleneceği ve bunun için yeni bir kurumun oluşturulup oluşturulmayacağı belirsiz.

Hükümet, “terörist” örgütlerin yanı sıra “terörist” bireyleri de finanse edenlere ceza verilmesini öneriyor. “Terörist” bireyleri finanse edenler 4 ay ila 6 yıl arasında hapis cezalarına çaptırılabilecek. Finanse etme girişim aşamasında kalsa bile suç olarak kabul edilecek. “Terörist” olarak tanımlanan örgütleri finanse etmenin üst sınırı da 3 yıldan 6 yıla çıkarılacak.

İSVEÇ'TE YENİ YASA POLİSE GENİŞ YETKİLER TANIYOR

İsveç Parlamentosu'nun terörü engellemek ve terör örgütlerine yardım edenleri cezalandırmak gerekçesiyle kabul ettiği yasa 1 Mart 2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.

Yasa, terör örgütleri ile işbirliği yapanlara ve değişik biçimlerde destek olanlara verilecek cezaları ağırlaştırıyor. Polis sayısının arttırılması ve polislin daha gelişkin silahlarla donatılmasını, internet ve telefon görüşmelerini izleme ve dinleme yetkilerini arttırılmasını öngörüyor.

”Aşırı akımlara” karşı kurumlar arası eşgüdümü sağlayacak kalıcı bir ulusal koordinasyon merkezinin kurulması ve güvenlik kameralarının yaygınlaştırılması da yasada yer alıyor.

Yasa, “terör” örgütlerine silah ve mühimmat, patlayıcı ve yanıcı madde veya ulaşım araçları temin etmeyi, lokal veya arsa kiralamayı, “terör” örgütüyle işbirliği olarak değerlendiriyor. Bu fiilleri işleyenlerin 2 yıla eğer suç ağırsa 6 yıla kadar hapis cezalarına çarptırılmalarını öngörüyor.

Terör saldırıları gerçekleştirenler ise 4 yıldan 18 yıla ya da ömür boyu hapis cezalarına mahkum edilebiliyor.

DAİŞ gibi örgütlerin üyelerinin cezalandırılmaları gerekçesiyle çıkarılan yasa geriye doğru işletilmediği için Irak ve Suriye'de DAİŞ saflarına yer alanlara uygulanamayacak. Buna karşın yasa ulusal kurtuluş hareketleri ve devrimci örgütlere uygulanma ve çalışmalarını kriminalize etme riski taşıyor.

Parlamentoda yapılan oylamada tasarı Sol Parti'nin 28 hayır oyuna karşı 319 oyla kabul edildi.

NORVEÇ TERÖR YASASINI YÜRÜRLÜĞE KOYAN İLK KUZEY ÜLKESİ

Norveç, yeni anti-terör yasasını kabul eden ve uygulamaya koyan ilk Kuzey ülkesi oldu. Parlamento, ırkçı Anders Breivik'in 2013 yılında gerçekleştirdiği ve 77 kişinin yaşamını yitiren saldırılarından sonra yeni terör yasasını kabul etti.

Yasa aktif destek vererek bir terör örgütüne katılmayı suç olarak tanımlıyor. Terör örgütü kuranlara, elaman kazandıranlara, ekonomik destek veya başka tür maddi yardımlarda bulunanlara 6 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörüyor.

Sadece örgüte üye olmak yargı karşısına çıkarılması için yeterli görülmüyor. Üye olan kişinin yasada suç olarak kabul edilen fiillerden birini işlemesi gerekiyor.

Yasa 2013 yılında kabul edildiği için DAİŞ saflarına katılanlara uygulanabiliyor. Bugüne dek Suriye ve Irak'ta DAİŞ saflarına katılan 13 kişi, anti-terör yasalarına muhalefetten cezalandırıldı.