Neçirvan-Erdoğan görüşmesinin ardından işgal tam gaz sürüyor

Erdoğan'la görüşmesinin ardından Neçirvan Barzani Başurê Kürdistan’ı boydan boya Türk devletinin işgaline açmış durumda. ABD de Türk devletinin bölgeyi işgal etmesine, Türkiye’yi İran’a karşı konumlandırmak için onay verdi.

Neçirvan Barzani bölgesel başkan seçildikten sonra Bağdat’a yaptığı ve kamufle amaçlı ziyaretten sonra ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdi. Türkiye yetkilileri tarafından bir başkan gibi değil de bir şirket müdürü olarak karşılandı. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeden sonra bölgede yeni ve önemli gelişmelerin olacağını açıkladı. Söz ettiği gelişmeler, -her ne kadar bazı nüveleri ortaya çıksa da- herkes tarafından merak ediliyor.

ABD ile İran arasındaki kriz askeri savaş aşmasına geldi. İki ülke arasında uzun zamandır diplomatik, siyasi ve ekonomik savaş şiddetli bir şekildi sürüyordu. En son Bender Abbas körfezinde bir ABD İHA’sının düşürülmesi iki ülkeyi askeri çatışma noktasına da getirdi. Ancak ABD ilk elden bir askeri müdahale yerine şimdilik ekonomik savaş ve yaptırımlarını daha da ağırlaştırarak bu savaşı sürdürmeyi yeğledi.

Bir yandan bunu yaparken, öte yandan da körfez ve bölge ülkelerini İran’a karşı tutum aldırma çalışmalarına ağırlık verdi. ABD’nin İran’a karşı tutum almasını istediği ülkelerin başında Irak geliyor. Irak da Başurê Kürdistan bölgesel yönetimini bu konuda tutum almaya zorluyor. Hatta KDP ve YNK’ye tutum almak için süre tanıdığı yönünde ciddi kaynaklardan gelen bilgiler de mevcut.

TÜRKİYE İKİLİ OYNUYOR

ABD İran’a karşı tutum almasını istediği bölge ülkelerinden biri de kuşkusuz Türkiye’dir. Türkiye bu konuda ikili oynuyor. Bir yandan ABD’yi oyalarken, diğer yandan bazı noktalarda İran’a karşı pozisyon alma görüntüsünü vererek İran’ı oyalıyor. ABD ile Türkiye ilişkileri, Rusya-Türkiye ve İran Türkiye ilişkileri üzerinden ciddi krizler yaşıyor. AKP yönetimindeki Türkiye'nin Kürtleri hedefleyerek bölgeye ulaşmak istediği işgal amacı belli noktalarda ABD ile çatıştığı için Türkiye ile ilişkilerde sorunlar yaşanıyor.

Böyle bir dönemde Neçirvan Barzani seçildi ve ilk ziyaretini Türkiye’ye yaparak Erdoğan ile görüştü. ABD ile İran, ABD ile Türkiye arasında kriz ve sorunların yaşandığı bir dönemde Neçirvan Barzani bölgesel başkanlığa seçildi. Bölgesel başkanlığa seçildiği gün Türk devleti geçen sene başlattığı Bradost işgalini Xakurkê, Lolan Suyu çevresi ve Şekif dağını da kapsayacak şekilde genişletmek için savaş başlattığını açıkladı. Türk devleti işgal harekatını genişlettiği saatlerde Neçirvan Barzani’nin bölgesel başkan seçilmesi için oylama yapılıyordu. Oylama krizli geçti. Çünkü YNK parlamenterleri oylamaya katılmadı.

NEÇİRVAN BARZANİ YEMİN TÖRENİNE TÜRKİYE'Yİ DAVET ETTİ

Neçirvan Barzani 10 Haziran’da ant içerek bölgesel başkan oldu. Neçirvan Barzani’nin ant içme töreni de Kürtler için görülmemiş ve kabul edilmeyecek bir tavizle oldu. Barzani yemin törenine Türkiye’yi de davet etmişti. Türkiye adına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katıldı. Mevlüt Çavuşloğu ve Türkiye kızmasın diye ant içme töreninde Kürtlerin milli marşı olarak kabul edilen Ey Raqip okunmadı. Böylelikle Neçirvan Barzani milli marş okunmadan ant içerek bölgesel başkan oldu.

Ant içilmemesi Başur’da büyük bir tepkiye neden oldu. Zira Başurê Kürdistan’da gerçek peşmergeler Baas rejimine karşı aralıksız bir şekilde 40 yıla yakın bir zaman bu marşla mücadele etti. Başur halkı Türkiye kızmasın diye Ey Raqip’in okunmamasını şehitlerinin kanına ihanet olarak kabul ediyor. Başur halkı bu tepkisini yaygın bir şekilde kullanılan sosyal medya hesapları üzerinden gösterdi. Yaklaşık iki haftadır da bu tepki devam ediyor. Siyasetçiden, sanatçısına, tüccarından, bakkalına, ayakkabıcısından, duvar ustasına insanlar sosyal medya hesabından tepkilerini dile getirdi.

Başur halkı tepkisini, "referandumla bağımsız Kürdistan diyenler şimdi Kürdistan’ın milli değerlerinden de vazgeçiyor" şeklinde dile getiriyor. Neçirvan Barzani ant içme töreninden sonra ilk önce Bağdat’ı ziyaret etti. Bağdat ziyaretinin öyle ciddi bir programı yoktu. Çünkü Bağdat ziyaretinin Başur partileri ve halkı arasında Türkiye ziyaretini kamufle etmek için olduğu belirtiliyor. Bağdat'ta yapılan formalite ziyaretten hemen sonra İstanbul seçimlerinin arifesinde Türkiye’ye ziyaret etti. Aslında bu bir ziyaretten çok çağrılma olarak kabul etmek daha doğru olur.

GÖRÜŞMENİN PERDE ARKASINI ATILAN ADIMLAR GÖSTERİYOR

Neçirvan Barzani ile Erdoğan görüşmesi İstanbul seçimleri arifesine denk geldi. Başur'da ve Bakur'da birçok siyasetçi, aydın, yazar tarafından Neçirvan Barzani’nin Kürt oylarını etkilemek için çağrıldığı şeklinde yorumlar yapıldı. Neçirvan Barzani, Erdoğan tarafından bir bölge başkanı olarak kabul edilmedi.

Erdoğan’a bağlı basın yayın kuruluşları Neçirvan Barzani için hiç bir unvan yazmadan haber geçtiler. Neçirvan Barzani ile Erdoğan görüşmesine ilişkin basın ve kamuoyuna yapılan açıklamalar köklü ticari anlaşmaları yapıldı şeklindeydi. Bu zaten kaçınılmaz bir sonuçtu. Çünkü Erdoğan ve aile fertleri Neçirvan Barzani ile Aşti Hawrami arasında ciddi ticari anlaşmalar var. Bu ticari anlaşmaların hepsi gizli anlaşmalardır.

En bilinen ve belirgin olanı ise petrol anlaşmasıdır. Neçirvan Barzani bölgesel başkan olduktan sonra yapılan ticari anlaşmalar özellikle de petrol anlaşması tehlikeye giriyor. Zira yapılan petrol anlaşması bölgesel başbakan ile yapılan anlaşmadır. Bu görüşmenin ana nedenlerinden biri Neçirvan Barzani’den sonra bu anlaşmaların sağlama alınması olduğu belirtiliyor.

KDP PEŞMERGELERİ TEPELERİ TÜRK DEVLETİNE DEVRETTİ

Bu ziyaretin diğer ve asıl önemi amacı ise Türk devletinin Başurê Kürdistan’daki nüfusu ve son dönemlerde Bradost ve Xakurkê’ye yönelik başlatılan işgal saldırılarıdır. Ana gündem maddeleri bu olan görüşmeden ne tür kararlar alındığına ilişkin ise her hangi bir açıklama yapılmadı. Ancak Neçirvan Barzani görüşmeden sonra yaptığı açıklamalarda Erdoğan ile görüşmeyi öve öve bitiremedi. Diğer yandan ise görüşmenin sürdüğü saatlerde Kanimasi’de iki stratejik tepe ile sınırda peşmergenin tuttuğu altı nokta peşmerge tarafından boşaltıldı.

Ertesi gün yerine Türk ordu güçleri yerleşti. Bir gün sonra Zaxo’da da KDP peşmergeleri tuttukları tepe ve noktaları Türk askerlerine devrederek çekildi. Neçirvan Barzani ziyaretinden hemen sonra gözle görülür bu gelişmeler yaşanırken, kapalı kapılar arkasında da gelişmeler yaşanmaya başlandı.

Ciddi kaynaklar Türk ordusundan iki üst düzey rütbelinin Başurê Kürdistan'a gelerek Mesif’te KDP yetkilileri ile görüşme gerçekleştirdiği, bu görüşmeden sonra KDP peşmerge komutanları ile bu iki rütbelinin bir araya geldiği bilgilerini paylaştı. Türk ordusunun iki rütbelisinin Mesifte KDP kurmayları ve Peşmerge komutanları ile görüştüğü saatlerde Kanimasi, Zaxo, Duhok taraflarında Türk devletinin işgal ettiği yerlerde ciddi bir hareketlilik gözlendi.

TÜRKİYE İLE BU DENLİ İLERİ BİR İLİŞKİYE ABD NE DER?

Bütün bunlar bir araya getirildiğinde önümüzdeki günlerde KDP’ye bağlı peşmergelerin de yer alacağı Metina, Haftanin ve Zap bölgesine bir operasyonun başlayabileceğini gösteriyor. İşte Neçirvan Barzani’nin önemli ve güzel gelişmeler yaşanacak dediği tam da bu olsa gerek! Neçirvan Barzani Başurê Kürdistan’ı boydan boya Türk devletinin işgaline açmış durumda. ABD Türk devletinin Bradost alanı ile Xakurkê ve Şekif’e kadarki bölgeyi işgal etmesine, Türkiye’yi İran’a karşı konumlandırmak için onay verdi.

Mevcut durumda, Türkiye'nin bu konuda ABD’yi oyaladığı artık herkes tarafından biliniyor. Ayrıca Başur’un federal bölge olma sınırları ABD tarafından belirlenerek korunmaya alındı. ABD tarafından sınırları belirlenen bu bölgenin Türkiye işgaline açılmasına karşı ABD sessiz kalabilir mi o bilinmez. ABD ile Türkiye arasında yaşanan krize bakılırsa ABD’nin buna sessiz kalmayacağı anlaşılıyor. Neçirvan Barzani ABD’ye rağmen Başurê Kürdistanı'nı Türkiye’nin işgaline sınırsız bir şekilde açması öyle görünüyor ki en büyük faturayı çok geçmeden ödeyeceğe benziyor. ABD’nin yanı sıra, Türkiye ABD’ye İran’a karşı mevzilendiği görüntüsünü bile vermesine İran ne kadar sessiz kalmayacak? Çünkü İran için varlık yokluk mücadelesi başlamış durumda.

YNK TEDBİRLERİNİ ALIYOR

KDP ve YNK yaşanan gelişmelerden ötürü ABD ile İran arasında sıkışmış durumda. Tutumlarını netleştirmesi için bir yandan ABD, öte yandan İran baskı yapıyor. KDP ve YNK, ABD’nin taleplerine göre hareket ederse İran’ın gazabına, İran’ın taleplerine göre hareket ederlerse ABD’nin gazabına uğrayacaklar. O yüzden her iki parti de fazlasıyla sıkışmış durumda. YNK bu sıkışmışlığı aşmak için toplantı üstüne toplantı yapıyor. Ancak şu ana kadar toplantılarından da herhangi bir sonuç çıkmış değil. Bunun için YNK önemli merkezlerinin yerlerine değiştirerek olası bir savaş durumunda ya da saldırıya karşı tedbirlerini almaya çalışıyor.

Bütün bunlar bir araya getirildiğinde Türkiye’nin Başurê Kürdistan’ı tümden işgal etmek istediği, bunu Neçirvan Barzani’nin onayı ile gerçekleştirmeye çalıştığı, önümüzdeki günlerde KDP peşmergelerinin de içinde olduğu Kürt Özgürlük Hareketi'ne karşı bir operasyonun olabileceği açığa çıkıyor. ABD ile İran arasında yaşanan krizin giderek bir savaşa dönüşeceği ihtimalinin ağırlık kazanması da, KDP, YNK ve Irak’ı içine alacak bir çatışmalı sürecin yaşanacağını gösteriyor. Bir yandan Türkiye, öte yandan İran savaşlarını Başur ve Irak’a taşımaya çalıştığı görülüyor. Gelişmeler neyi gösterir şimdiden kestirmek zor. Ancak Erdoğan Neçirvan Barzani ile yaptığı görüşmede aldıkları karar doğrultusunda Kürt özgürlük Hareketi'ne bir yönelimin olacağı görülüyor.