İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre 1 Nisan’dan itibaren “ülkeyi terk eden Afganların” sayısı 100.529’a ulaştı. 

İslamabad yönetimi, ülkede yaşayan yaklaşık 3 milyon Afganın büyük kısmını “terörizm ve uyuşturucu kaçakçılığı ile bağlantılı” olmakla suçluyor. 

Bu gerekçeyle 1 Nisan’da yaklaşık 800.000 Afgan’a ait oturma kartlarını iptal etti. 2023 yılının sonunda da benzer bir kampanya kapsamında yaklaşık 800.000 Afgan geri gönderilmişti.

Sınır dışı edilenler arasında, Pakistan’da doğmuş ya da onlarca yıldır bu ülkede yaşayanlar da var. 

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (BMMYK) göre, Nisan ayında Pakistan’da 2024 yılının tamamından daha fazla Afgan gözaltına alındı. Komiserlik, geri dönenlerin yüzde 58’inin çocuk olduğunu açıkladı. Bu çocukların çoğu, kızların 12 yaşından sonra eğitim göremediği, ekonomik ve sosyal koşulların ağırlaştığı bir Afganistan’a dönmek zorunda kalıyor.

Afganistan, bugün nüfusunun yarısından fazlasının insani yardıma muhtaç olduğu, dünyadaki en büyük ikinci insani krizle karşı karşıya. Taliban yönetimindeki Kabil hükümeti, sınır dışı işlemlerine tepki göstererek Pakistan’ı “göçmenleri siyasi araç olarak kullanmakla” suçluyor.

İnsan hakları örgütleri ve uluslararası kuruluşlar, Pakistan hükümetine hukuka uygunluk ve insani hassasiyet çağrısında bulunurken, sınır dışı edilenlerin yaşam koşulları konusunda derin endişeler dile getiriliyor.