Cezayir’de rejim değişikliği için 16 Şubat 2019’da başlayan halk hareketinden bu yana Kabiliye bölgesi askeri bir baskı altında bulunuyor.

“Birleşik yurttaş yürüyüşüne çağrı: Kabiliye’nin kriminalize edilmesine hayır” başlığı altında yapılan ve imzaya açılan bir açıklamaya göre, yürütülen baskı kampanyasını artık açık bir şekilde özümsenen Kabil karşıtı bir ırkçılık içeriyor.

Yerli halk olan Amazigh bayrağını taşıdıkları gerekçesiyle onlarca eyleminin hapse atılarak ağır cezalara çarptırıldığı belirildi.

Ülkede yapılan son genel seçimlerde de Kabiliye bölgesinde sandığa gidenlerin oranı yüzde 0,6 olarak kayda geçti. Bölge halkı seçimleri boykot etti.  Boykot ardından iktidar, Amazigh halkı üzerindeki baskılarını tırmandırdı.

Metinde “Cezayir iktidarının Kabil karşıtı ırkçılığı büyük tehlikelere açık yeni bir eşiği geçti. Yeni ceza kanununun son zamanlarda yönetmelikle ilan edilen mükerrer 87. maddesi bunu teyit etmektedir. Tüm Kabile siyasi örgütleri resmi olarak Cezayir devleti tarafından ‘terörist’ olarak sınıflandırılıyor” denildi.

Mevcut durumda 300’ü aşkın siyasi ve düşünce mahkumunun cezaevlerinde olduğunun belirtildiği metinde Kabiliye bölgesinin her zaman demokratik mücadeleler, insan hakları savunuculuğu, laiklik mücadelesi ve Amazigh halkının evrensel mirasının teşviki için ön cephede yer aldığına vurgu yapıldı.

Diasporadaki Amazihg halkı ile tüm siyasi çevrelere çağrı yapılan metinde, 11 Temmuz’da Paris’teki Bastille meydanından Republique meydanına saat 13.00’te yürüyüş yapılacağı duyuruldu.

Bu yürüyüşte, “siyasi ve düşünce mahkumlarının derhal ve koşulsuz serbest bırakılması”, “Kabiliye'nin kriminalize edilmesine son verilmesi ve aktivistlerine karşı tüm yasal işlemlerin durdurulması” istenirken, “Kabiliye tehlikede ve özgürlüklerimizi savunanları terk etme hakkımız yok” vurgusu yapılacak.