Geçtiğimiz yılın ortalarında Stockholm İl Genel Meclisi, İsveç'in en büyük hastaneleri arasında yer alan Karolinska Üniversite Hastanesi'nde 250 doktor ve 350 hastabakıcının işine son vermeyi kararlaştırmıştı.

Ancak koronavirüsünün yaygınlaşmasından sonra sağlıkçılara ihtiyaç artınca işten atılmalar telaffuz edilmemeye başlandı.

Stockholm'de salgın nedeniyle 1015'i yaşlılar evinde olmak üzere toplam 2 bin 392 kişi yaşamını yitirdi. Son aylarda Covid-19'a yakalananların sayısında belirgin bir azalma görülmesiyle birlikte sağlık personelinin işten atılması yeniden gündeme geldi. Eylül ayından itibaren işverenin, Karolinska Üniversite Hastanesi'nde görevli sağlıkçıların işlerine son vermeye başlaması bekleniyor.

Stockholm Bölgesinin sağlık ve bakım hizmetlerinden sorumlu şefi Björn Eriksson, bütçede büyük açık olduğunu ve gelirlerde belirgin bir düşüş görüldüğünü söyledi.

Sağlık kurumlarında gelirlerin ne kadar azaldığını bilmediğini ama çok büyük gelir kayıplarına uğradıklarını tahmin ettiğini belirten Eriksson, "Gerçekten sağlık personelinin işten atılmamasını umuyorum. Şu anda yönetimde tasarruf yapıyoruz ve yeni tasarrufların gelme riski var, ilk önce yönetimsel tasarruf yapılacak, son olarak sıra sağlık personeline gelecek” dedi.

Eriksson, Karolinska Üniversite Hastanesi'nde alınacak tasarruf önlemlerinden hastane yönetimi sorumlu olduğu için kendi görüşünü söylemeyeceğini öne sürdü.

KADROLU PERSONELİ İŞTEN ATIYOR, PERSONEL KİRALIYOR

Karolinska Üniversite Hastanesi, personeli işten atmaya hazırlanırken operasyonlarda görev yapacak sağlık personelini kiralayacak. Salgının yaygınlaşması sırasında hastanede çok acil ameliyatların dışında diğer operasyonlar ertelenmişti.

Hastane yönetimi bundan iki yıl önce sağlık personeli kiralayan şirketlere toplam 27 milyon kron ödemişti. Covid-19 krizinin hafiflemesiyle birlikte kiralanacak doktor ve hemşireler, Karolinska Üniversite Hastanesi'nin yanı sıra Huddinge Hastanesi'nde ameliyatlar gerçekleştirecek.

Haber ajansı TT'ye açıklama yapan Karolinska Üniversite Hastanesi İletişim Şefi Henrik Kennedy, kiralanacak personelin ortopedi, karın, göz ve burun ameliyatları yapacağını söyledi.

İŞTEN ATILMALARIN YENİDEN GÜNDEME GETİRİLMESİ ÇALIŞANLARA İHANET

Sağlıkçılar adına görüşmeleri sürdüren Kommunal sendikasından Carina Lenngren, salgın sırasında işten atma durdurulurken şimdi yeniden gündeme getirilmesinin çalışanlara ihanet olduğu değerlendirmesini yaptı.

Bir zamanlar işverenin 'Bizim size ihtiyacımız var, biz bir hastaneyiz ve sorunları birlikte çözeceğiz' dediğini hatırlatan Lenngren, hastane yönetiminin şimdi sağlıkçıları işten atılmalarını engelleyecek girişimlerde bulunmadıklarını söyledi.

Karolinska Üniversite Hastanesi'nde görev yapan hemşire Johan Sand, Aftonbladet gazetesine işten atılma kararının geçtiğimiz hafta yapılan personel toplantısında kendilerine iletildiğini söyledi.

Ertesi gün hastane yönetiminin işten atılmaları resmen açıkladığını belirten Sand, "Uzun yıllardan beri kiralık personel hastanemizde çalıştı ve onlar oldukça yetenekli. Ama bir yandan personel kiralayan öte yandan personelin işine son veren tuhaf ve çarpık bir sistem. Yöneticilerin tutumları üzücü” dedi.

'KALİTELİ ÇILGINLIK, DELİLİK VE SKANDAL' YORUMLARI

Sand'ın Facebook hesabından hastane yönetiminin tutumunu eleştiren yazısı 3 bin kişi tarafından paylaşıldı. 'Kaliteli çılgınlık, delilik ve skandal' yorumları yapıldı. Bazıları da sağlık personeli ve halka sokaklara çıkarak hastane yönetimini ve Stockholm İl Genel Meclisi'ni protesto etmeleri çağrısında bulundu.

Sağlık personelinin işten atılması kararına, muhalefette bulunan Sosyal Demokrat İşçi Partisi de tepki gösterdi. Geçtiğimiz hafta bir toplantı yapan sosyal demokrat il genel meclisi üyeleri işten atılma kararının geri alınmasını talep etti.

İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu'ûn (LO) yayın organı Arbetaren'de Kommunal sendikası adına ortak bir açıklama yapan hastabakıcılar; Catharina Häggbom ve Carine Lenngren, sağlık sisteminin işlemesi için sağlıkçıların alkışlardan daha fazlasına ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Koronavirüsüne yakalananları tedavi sırasında sağlıkçılardan bazılarının hastalandığını ve yaşamını yitirdiğini hatırlatan Häggbom ve Lenngren, "Hastabakıcılar savaş alanındaymış gibi çalıştılar: uzun çalışma saatleri, azıcık uyku, aşırı ölçüde stres, çok çalıştıkları için ailelerini görmemeleri. İşveren daha fazla hastaya bakımı dayattığı için normalin üzerinde hastalardan sorumlu oldular” dedi.

”ALKIŞLARDAN DAHA FAZLASINA İHTİYACIMIZ VAR”

Medya ve balkonlarda sağlık personelinin alkışlandığına dikkat çeken iki hastabakıcı, "Bu destek iyi ama sağlık sisteminin çalışabilmesi için bizlerin alkışlardan daha fazlasına ihtiyacımız var” dedikten sonra taleplerini şöyle sıraladı:

"Daha fazla hastabakıcı işe alınsın, Emekliliğe kadar dayanabilmemiz için daha iyi çalışma ortamı. Sosyal yaşamımızı devam ettirebilmemiz için uygun çalışma saatleri. Meslekte gelişme olanağı, emekli olduğumuzda geçinebileceğimiz bir ücret.”