Yemen’de iki taraf anlaştı: Husilerle daha sert bir savaş mı kapıda?

Yemen’de güney bölgelerinin bağımsızlığını talep eden Güney Geçiş Konseyi ile hükümet arasında barış anlaşması imzalanması ardından Suudi destekli hükümetin, İran destekli Husilere daha sert bir biçimde yönelmesi bekleniyor.

2014 yılından bu yana 100 bini aşkın kişinin çatışmalarda, 80 bini aşkın sivilin ise hastalıklar ve açlık nedeniyle yaşamını yitirmesine yol açan Yemen İç Savaşı’nda Salı günü, taraflardan ikisinin anlaşmasıyla yeni bir aşamaya geçilmişti. Güney Yemen’in bağımsızlığını talep eden Güney Geçiş Konseyi ile Suudi Arabistan destekli Abd Rabdo Mansur Hadi hükümeti arasındaki barış anlaşmasıyla, iki taraf arasındaki çatışmalara son verilmiş oldu.

Ağustos ayında Mansur Hadi hükümetinin geçici olarak başkent ilan ettiği Aden şehrini ele geçiren Güney Geçiş Konseyi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından destekleniyordu. Konseye bağlı ‘Güvenlik Kordonu’ adıyla oluşturulan askeri birlikler, Aden’in çevresindeki birçok yerleşim birimini de ele geçirince, Suudi Arabistan, iki taraf arasında barış anlaşması için bastırmıştı.

Mansur Hadi hükümeti ile Güney Geçiş Konseyi arasındaki anlaşma ile 30 milyona yakın nüfusunun yüzde 80’i insani yardıma muhtaç olan Yemen’de insani krizin aşılması noktasında iyimser bir hava oluşmuş durumda.

HUSİLERE KARŞI DAHA GÜÇLÜ BİR CEPHE Mİ?

Birleşmiş Milletler’in (BM) siyasi çözüm yolunda önemli olduğunu savunduğu anlaşmanın çatışmaları azaltması ihtimali ise kesin değil. Her ne kadar BAE ve Suudi Arabistan destekli iki taraf barışmış olsa da iç savaşta en etkili güç olan İran destekli Şii Husi milisleriyle barış söz konusu değil.

2014 yılında başlattıkları isyan sonrasında başkent Sana’yı ele geçiren ve halen ülkenin en yoğun nüfusunun yaşadığı bölgeleri elinde tutan Husilerle savaşın kızışması da ihtimal dahilinde. Suudiler ve BAE’nin yanı sıra birçok Arap ülkesinin yer aldığı koalisyonun desteklediği Mansur Hadi güçlerinin Husilerle savaşa yoğunlaşması bekleniyor.

HUSİLERLE DE MÜZAKERE YAPILIYOR

Buna karşı Husilerle Suudi Arabistan arasında da müzakerelerin olduğu bildiriliyor. AFP’nin haberine göre adını vermeyen bir Suudi yetkili gazetecilere yaptığı açıklamada “2016’dan bu yana Husilerle açık bir kanalımız var ve Yemen’de barışı sağlamak için bu temasları sürdürüyoruz” dedi. Bu müzakerelerin gerçek amaçları ve nereye evrileceği henüz bilinmiyor. Ancak, bu açıklama ülkenin güneyinde yapılan bir anlaşmadan sonrasına denk geldi.  

BAĞIMSIZLIK TALEBİNİN TERK EDİLDİĞİ ANLAMINA GELMİYOR

Bu arada Mansur Hadi başkanlığındaki Yemen hükümeti ile Güney Geçiş Konseyi arasındaki anlaşma, Güney Yemen’in bağımsızlığından vazgeçileceği anlamına gelmiyor. 1990 yılında Güney ve Kuzey Yemen’in birleşmesine karşı çıkan Konsey, 2017 yılında Aden Valisi Aydarus el Zubeydi başkanlığında kurulmuştu.

Güney Geçiş Konseyi’nin şimdilik kabul ettiği anlaşmaya rağmen bağımsızlık fikrini uzun vadede savunmaya devam edeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

İKTİDAR PAYLAŞIMI ANLAŞMASI

BM’nin de desteklediği Cumhurbaşkanı Abd Rabbu Mansur Hadi, Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed Bin Zayid El Nahyan, Güney Geçiş Konseyi Başkanı Aydarus El Zubeydi Batılı ve Arap büyükelçiler ve yetkililerin katıldığı bir törenle anlaşma imzalandı. Salı günü Yemen hükümeti ile Güney Geçiş Konseyi arasındaki anlaşma, Suudi veliaht prensi tarafından “Yemen’deki savaşa son vermek için siyasi çözüm yolunda ileriye doğru bir adım” olarak değerlendirildi.

Muhammed Bin Salman’a göre İran destekli Husi milislerine karşı birleşen her iki taraf arasındaki anlaşma, kendi kontrollerindeki bölgede işbirliği konusunda yeni bir aşamayı teşkil ediyor. Anlaşmanın temel noktaları, sürgündeki Hadi hükümetinin yedi gün içinde Aden’e geri dönmesi, tüm askeri güçlerin İçişleri ve Savunma bakanlıkları altında birleşmesi ve Kuzey ile Güney temsilcilerinin eşit temsiliyetiyle etkili bir hükümet kurulmasını öngörüyor.

KUZEY VE GÜNEY YEMEN

Güney Yemen, halk demokrasisi ve komünizmi benimseyen tek Arap bölgesi olarak dikkat çekiyordu. Kuzey ve Güney Yemen, 1990’dan bu yana tek bir devlet olarak birleşse de, bu birlik uzun süre dayanamadı. Güneyde son iç savaş sırasında 11 Mayıs 2017’de tek taraflı olarak Güney Geçiş Konseyi ilan edildi. Güney Yemen eskiden Birleşik Krallık sömürgesi bir vilayetti. Aden bölgesi de İngiliz sömürgesiydi. Geçiş Konseyi, 21 Ocak 2018’de Abd Rabbu Mansur Hadi’ye yolsuzlukla suçlanan hükümet başkanı Ahmed Bin Dager’i görenden alması için yedi günlük süre tanıdı. Sürenin dolmasından kısa bir süre sonra isyancılar, hükümet binasını kontrol altına aldı. Aynı yıl 30 Ocak’ta Güney Geçiş Konseyi, Aden kentinin neredeyse tamamını denetimine aldı. Gün sonunda Arap Koalisyonu’nun arabuluculuğu ile çatışmalar durdu. Müzakere sonucunda, isyancılar orduya ait üç üssü geri verdi ve cumhurbaşkanlığı sarayı etrafındaki kuşatmayı kaldırdı. 3 Ekim 2018’de Geçiş Konseyi bu kez barışçıl halk ayaklanmasına çağırdı. 2019 yılında çatışmalar devam etti. 20 Ağustos’ta Aden’in güneyindeki Abyan vilayetinde özel kuvvetlerin karargahı isyancılar tarafından kuşatmaya alındı ve Hadi yanlısı askerlerin teslim olması istendi.

NÜFUSUN BEŞTE DÖRDÜ YARDIMA MUHTAÇ

Yemen İç Savaşı’nda 2014 yazından bu yana ki 5 yılı aşkın sürede 100 bin civarında kişinin çatışmalar ve hava bombardımanlarında hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Yaşamını yitirenlerin en az 12 binini siviller oluşturuyor.

İç savaş nedeniyle 3 milyonu aşkın Yemenli yerlerinden edilirken, nüfusun yüzde 80’inin insani yardımlara muhtaç olduğu belirtiliyor. İnsani yardımların yetiştirilemediği bölgelerde salgınlar nedeniyle binlerce sivil; açlık nedeniyle ise 85 bin civarında çocuğun hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

TARAFLARIN GÜCÜ

Her ne kadar iç savaşın taraflarının askeri güçleri hakkında resmi veriler bulunmasa da, İran destekli Husilerin Mansur Hadi güçleri karşısında ciddi bir üstünlüğü söz konusu. Husilerin en büyük gücü oluşturduğu Yüksek Siyasi Konseyi’ne bağlı 150 bin ila 200 bin arasında silahlı savaşçının bulunduğu tahmin ediliyor.

Suudi Arabistan ve BAE’nin yanı sıra birçok Arap ülkesinin desteklediği Mansur Hadi’ye bağlı hükümet birlikleri ile Güney Geçiş Konseyi’nin 150 bin civarında bir silahlı gücü bulunuyor. Husilerin 2015 başında Sana’yı tümüyle ele geçirmesi ardından Arap Koalisyonu bölgeye on binlerce askerini yığmıştı.

Ayrıca koalisyona bağlı ülkelerin hava saldırıları sayesinde Husilerin ele geçirdikleri ikinci büyük şehir olan Aden’in geri alınması mümkün olabilmişti.