1 Mayıs Tertip Komitesi: Taksim yasağı siyasi bir karar
1 Mayıs Tertip Komitesi: Taksim yasağı siyasi bir karar
1 Mayıs Tertip Komitesi: Taksim yasağı siyasi bir karar
1 Mayıs Tertip Komitesi, Taksim meydanında yapılması planlanan kutlamaların yasaklanmasının "siyasi bir karar" olduğunu belirterek, polisin müdahalede bulunmaması halinde herhangi bir güvenlik sorununun yaşanmayacağını bildirdi. Sendikalar, geçen üç yılda olduğu gibi barışçıl bir gösteri yapmak istediklerini açıkladı.
Taksim Gezi Parkı'nda 1 Mayıs Tertip Komitesi üyeleri adına açıklama yapan Disk Genel Başkanı Kani Beko, “Taksim için çok büyük bedeller ödendi. 34 arkadaşımız burada katledildi. Taksim bizim sevdamız ve Taksim olmasa 1 Mayıs da olmaz” diye konuştu.
"1 Mayıs'ta 1 Mayıs alanındayız", "Zafer direnen emekçilerin olacak" sloganları eşliğinde ilk sözü DİSK Genel Başkanı Kani Beko aldı. 1 Mayıs kutlamalarının hazırlıklarını bir ay önce başladıkları hatırlatan Beko, Valilikle anlaştıklarını ancak daha önce İstanbul valisiyken de yasakçı zihniyetini ortaya koyan İçişleri Bakanı Muammer Güler'in bu yıl da kutlamalara yasaklama getirilmesi konusunda talimat verdiğini belirti.
Bugün yapılan inşaat çalışmasının 1 Mayıs kutlamalarının yapılması için bir handikap olduğunu defalarca söylediklerini ve bu inşaat çalışmalarını görmezlikten gelemeyeceklerini belirten Beko "Ancak 1 Mayıs için buraya gelecek arkadaşlarımıza ayrılmış olan 30 bin metrekarelik bir alanın bizim için yeterli olduğunu dün Vali’ye ve Başbakan’a da belirtik. Biz girişimlerimizi son dakikaya kadar sürdüreceğiz.” dedi.
Polis müdahale etmediği takdirde hiçbir provokasyon yaşanmayacağını, son Diyarbakır Newroz kutlamalarını göstererek vurgulayan Beko, “Türkiye’de Newroz kutlamaları yıllarca insanlarımız gözaltına alındı, tutuklandı, zaman zaman katledildi. Ancak son yapılan Diyarbakır’da ki Newroz kutlamalarında 1 milyona yakın insan katıldı ve polis müdahale etmeyince sizler de biliyorsunuz ki hiç kimsenin burnu bile kanamadı” diye konuştu.
KARAR SİYASİ
Beko sözlerini şöyle sürdürdü: "Normal bir miting olsa tabii ki Kadiköy’de, Kazlıçeşme'de olabilirdik. Diğer alanlarda da mitinglerimizi yapabiliriz. Ama 1 Mayıs 1977'de faşist katiller tarafından 36 arkadaşımız bu meydanda katledildi. Onların anısına bu alanda olacağız. Siz önce faşist katilleri yakalayın, adalete teslim edin, onlardan hesap sorun."
Bu kararın "fiziki" gerekçelerle alınmadığını, "siyasi" bir karar vurgulayan Kani Beko, mücadeleye açılan bir alanın yeniden yasakçı bir zihniyetle emekçilere kapatıldığını belirtti. Beko, mücadeleyle kazanılmış hakların bir iki kişinin dudağının arasında olmadığını ifade ederek, "1 Mayıs kimsenin tekelinde değildir. Ne valinin, ne başbakanın, ne de cumhurbaşkanının. Taksim'de ne bedeller ödendi, 34 arkadaşımız katledildi. Taksim bizim sevdamızdır , Taksim olmasa 1 Mayıs olmaz. 1 Mayıs’ta başta İstanbul Taksim’de olmak üzere tüm ülkede meydanlarda işte bu anti demokratik yönelime, başbakanın bu 'uygar' anlayışına karşı meydanlarda olacağız" şeklinde konuştu.
POLİS MÜDAHA ETMEZSE GÜVENLİK SORUNU YAŞANMAZ
Ardından söz alan KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul Vali’yi ve Başbakan’ı alınan kararı gözden geçirmeye çağırdı. Tombul, "İşçi ve emekçilerin Taksim alanında kutlamaları en doğal hakkıdır. Biz de buraya gelen insanların güvenliğini devlet kadar düşünüyoruz. Devlet müdahale etmediği durumda hiçbir güvenlik sorunu yaşanmıyor. 2010, 2011 ve 2012'de hiçbir olay yaşanmadan 1 Mayıs kutlamasını bu alanda gerçekleştirdik" diye konuştu.
Taksim'deki kutlamaya ilişkin sundukları planın dikkate alınmadığın söyleyen Tombul, "Bu yasaklama siyasi bir karardır. Mücadele ile elde ettiğimiz kazanımları geri almak istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz" dedi.
'KİMYASAL AJAN İSTEMİYORUZ '
TTB Merkez Konsey üyesi Osman Öztürk ise hükümeti şöyle uyardı: "Biz gayet iyi niyetle 3 yıldır olduğu gibi, hiçbir olaya yol açmadan barışçıl bir şekilde 1 Mayıs'ı kutlamak istedik. Ancak bizlere yasaklandı. Yasaklanmanın gerekçesi olarak ise inşaat var, hafriyat var, çukur var, bu sizin sağlığınıza zararlı denildi. Bizlere, 'biz aslında yasaklamıyoruz, 1 Mayıs’ı sizin sağlığınız için hassasiyet gösteriyoruz' denildi. O zaman eğer siyasi iktidar gerçekten samimiyse aynı hassasiyeti yarın da göstermesini bekliyoruz. Yarın, 3 yıldır olduğu gibi tamamen barışçıl bir gösteri amacıyla geliyoruz. Gösterimiz hiçbir şiddet içermiyor ve hiç bir şekilde şiddet ile karşılaşmak istemiyoruz. Hiçbir şekilde kimyasal ajanlarının kullanılmasını istemiyoruz. 30 kere hazırladığımız raporlarla da belirtik bu gaz kimyasal silahtır ve hiçbir şekilde bununla karşılaşmak istemiyoruz.”