14 Temmuz direniş ruhu Cizre ve Sur’da yaşıyor
PKK gerillaları 14 Temmuz PKK’nin öncü kadrolarının Büyük Ölüm Orucu Direnişinin yıldönümünde bu direnişin ruhunun Cizre ve Sur’da yaşadığını belirtti.
PKK gerillaları 14 Temmuz PKK’nin öncü kadrolarının Büyük Ölüm Orucu Direnişinin yıldönümünde bu direnişin ruhunun Cizre ve Sur’da yaşadığını belirtti.
PKK Gerillası Xeyri Mardin 14 Temmuz Direniş ruhuna ilişkin şu ifadelerde bulundu: “12 Eylül askeri darbesinin faşist uygulamalarına karşılık direnen tek güç önderliğimizin öncülüğünde yeni yeni örgütlenen hareketimiz PKK olmuştur. Diğer Kürt sosyalist, sol geçinen kesimlerin çoğunluğu Avrupa’ya kaçmıştır. Elbette o dönemde hareketimize dönük çok ciddi yönelimler gerçekleşti. Birçok öncü kadro zindanlara konuldu. Nasıl ki tarihte Kürde dönük hep bastırma yok sayma politikaları uygulandıysa 1980 darbesi ile de bu tekrarlanmak istendi. Tarihte hiç görülmemiş insanlık dışı işkencelerle faşizme karşı başkaldıran Kürt gençleri teslim almak istediler. Fakat Kürt gençleri teslimiyetten çok Mazlum Doğan şahsında direnişi seçtiler. Teslimiyete karşı direnişi seçen Mazlumu izleyenler ve onun direniş meşalesini devralanlar Dörtler oldu. Yani Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Ali Çiçek, Akif Yılmaz direniş bayrağını devralarak bedenlerini özgürlük uğruna ölüm orucuna yatırdılar. Eylemleri Kürt halkına dayatılan asimilasyon ve soykırıma karşı idi. Kürt halkının iradesinin kırılamayacağı ve buna karşı son anlarına karşı da direneceklerin temel sembolleri oldular.”
ESAT OKTAYLARIN YAPAMADIĞINI ERDOĞAN YAPMAYA ÇALIŞIYOR
Son olarak bugünkü direnişin kaynağını Dörtlerden aldığını belirten Mardin konuşmasını şu şekilde sonlandırdı “Bu gün de Esat Oktayların yapamadığını Erdoğan yapmaya çalışmaktadır. Fakat buna karşılık da tekrardan Kürt gençlerinin direniş ruhu ile karşılaşmaktadır. Eğer Kürt gençleri bugün Cizre’de Sur ’da Nusaybin’de direniyorsa Dörtlerin direniş ruhu ve özgürlüğe olan inançlarındandır. Bugün onlarca yüzlerce Kemaller, Hayriler, Aliler Akifler var. Mehmet Tunç, Seveler, Asya Yüksel 14 Temmuz direniş ruhunun ardılları olmuşlardır ve de elbette ismini sayamadığım onlarca direnişçi savaşçı genç.”
TESLİMİYETE TEK CEVAP DİRENİŞTİR
Kani Cudi Efrin ise şu ifadelerde bulundu: “Temmuz ayı bizler için çok anlamlı bir ay elbette. Birçok Kürt genci bu ayda 1980’de bedenlerini ölüm orucuna yatırmışlardır. Böylesi bir eylem Kürt halkının özgürlüğüne olan inancın ve de bağlılığın en somut ve de en anlamlı göstergesidir. Amed zindanlarında bedenlerinden başka bir şeyleri olmayan Kürt gençleri onu da bu uğurda ölüm orucuna yatırarak kendilerini feda etmişlerdir. Bu bizim için çok anlamlı ve de daima yolunda ilerlemesi gereken bir eylemdir. Bugün Kürt gençlerinin göstermiş oldukları direniş bu ruhtan bu inançtan gelmektedir. Kürt gençlerinin almış oldukları güçle bu gün tekrardan faşist zihniyetin tüm uygulamalarına karşılık bir kez daha kendilerini özgürlüğe feda ederek direniyorlar bunun en açık örneği Cizre’dir, Sur’dur.”
DİRENİŞİN SEMBOLÜ OLDULAR
Ardından Cudi “14 Temmuz direnişi bizim için yeni yaşamın özgür yaşamın ilkelerini önümüze koymuştur. Olacaksa bir yaşamının teslimiyetle değil direniş ile olabileceğini bize göstermişlerdir. Biz gerillalar olarak da kanımızın son damlasına kadar onların yolunda ilerleyeceğimizi tekrardan ifade ediyoruz. Direnişimizi onların direniş ruhu inancı ve de bağlılıkları ile güçlendirecek zaferle sonuçlandırana kadar devam edeceğiz” dedi.
ONLAR BİZİM İÇİN BİR PERSPEKTİF KAYNAĞIDIR
Başta 14 Temmuz direnişçileri olmak üzere tüm devrim şehitlerini anıyorum diyen Agit Gabar da “PKK nasıl ki direniş ile bütünleşmişse bunda 14 Temmuz direnişçilerinin büyük yeri vardır. En yok edilmek istenilen yerde böylesi bir direnişin çıkması yeni bir varlık çizgisi olmuştur bizim için. Askeri darbenin ardından Kürt halkına dönük uygulanana en insanlık dışı uygulamalarla teslim alınmak istendi. Bir bütünen sessiz alma iradesini kırma esastı. Fakat Kürt gençleri direnişleri ile buna karşı çıktı. Onlar Kürt halkının varlık sembolü oldular. Düşman onları var gücüyle onları teslim almaya çalıştıysa da zindan bizim için devrimin güçlü bir kolu olarak daima direnişi esas aldılar. Daima direniş eğitim ve örgütlenme esas alındı. Onların duruşu bizim için bir perspektif ve yol gösterici oldu” dedi.
SONUNA KADAR ONLARIN TAKİPÇİLERİ OLACAĞIZ
Gabar, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “PKK direniş ile nasıl tanımlanıyorsa nasıl ki ilkin Mazlum Doğan ile başladıysa ve dörtler onun meşalesini devraldıysa bu gün de bizler de onların takipçileriyiz. Nasıl ki Mehmet Hayri Durmuş şehadete ulaşmak üzereyken söylemiş olduğu “mezar taşıma halkına borçludur deyin” sözleri bizim için de daima biz onlara borçlu kalacağız diye biliriz. Sonuna kadar onların bizim için, kendilerini feda ettikleri devrim uğruna sonuna kadar direnecek ve onların takipçileri olacağız. Onlar bizim direnişteki aynamız olacaktır. Onların hayallerini yerine getirmek için daima devrimin gerekliliklerini yerine getirmek için mücadelemizi daha da yükselteceğiz.”