‘14 Temmuz eşi benzeri olmayan bir direniştir’

14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu direnişine tanıklık eden Avukat Mustafa Özer, 14 Temmuz’un dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir başkaldırı olduğunu söyledi.

Kürdistan ve Türkiye devrim tarihine damgasını vuran 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu, Amed zindanında imha ve ihanet ettirme saldırısına karşı büyük bir başkaldırı ve isyan direnişin adı olarak yaşandı. PKK’nin önder kadrolarından Hayri Durmuş, Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz bu direnişte yaşamlarını yitirdi. 14 Temmuz direnişine tanıklık eden Avukat Mustafa Özer, o dönemde yaşananları anlattı.

Özer, direnişçilerin tutuklandıklarından itibaren günlük yaşamı onlara zehir eden 12 Eylül rejiminden hemen sonra gladyo tipi yapılanmanın olduğunu belirterek, bu yapılanmanın şiddet, işkence ve baskı ile tutsakları esir almak istediklerini söyledi. Özer, İç güvenlik amiri Esat Oktay sürekli tutsaklara şu ifadeleri kullandığına değindi. ‘Buraya siz suçlu olarak geldiniz ama çıktığınız da tertemiz birer Türk evladı olarak çıkacaksınız’ gibi iğrenç sözlerle cezaevini yönetmeye çalıştığını söyledi.

’14 TEMMUZ DİRENİŞİ DÜNYA TARİHİNDE TEK BİR ÖRNEKTİR’

‘Yaşamı yaşanabilir hale getirmenin mücadelesini veriyorlardı’ diyen Özer, PKK’nin öncü kadroları mahkemelerde zaman zaman ‘Bizi idam ile yargılıyorsunuz ve yargılayan bu sizin devlet olarak hakkınız ama bizi burada tutuyorsanız bize insanca muamele yapmasını da öğreneceksiniz’ diye dile getirdiklerini belirtti. Geldiğimiz noktaya ve o döneme değinen Özer sözlerine şöyle devam etti. ‘’Dışarıdan gelen heyetlerin izlenimleri, aldıkları bilgiler ve özellikle Avrupa parlamentosuna yansıttıkları raporlar bu doğrultudaydı. Kamuoyu bir taraftan kendi çocuklarının hayatları tehlikede bir taraftan onurlu bir yaşam için verdikleri mücadeleden dolayı da onur duyuyorlardı. 14 Temmuz direnişinin kazanımı bir tek sebebi dayalıdır ve buda onurlu bir yaşamdır. 14 Temmuz direnişi dünya tarihinde tek bir örnektir. Kendi arkadaşlarının gözleri üzerinde kendi üzerlerine tiner dökerek gerçekleşen eylem yeryüzünde tektir. Bıraktıkları en önemli izlenim şu olmuştur. ‘Kararlı mücadelenin ne demek olduğunu bizden sonra gelecek nesiller çok iyi anlayacaktır’ diyerek bu eylemi gerçekleştirdiler’’.

‘AMED ZİNDAN DİRENİŞİ, ONLARIN İSTEDİKLERİNİ ONLARA VERMEDİ’

Her alanda 12 Eylül zihniyetindeki gibi tutsaklara yaklaştıklarını dile getiren Özer, o dönemde tutsak olan insanlara insan gözüyle bakılmadığını söyledi. Özer, tutuklu tutsaklara o dönemlerde yapılan işkencelerin limitinin olmadığının altını çizerek, ‘’ Bütün bu nedenlerden dolayı bu insanlar kendi bedenlerini yaktılar. Bunu iyi bilmek, iyi anlamak lazımdır. Bizim dışarıdan yaptığımız onca dürtülere rağmen Kürt halkını dizayn etme çabaları hiç bitmedi. Sayın Öcalan’ın dediği gibi onursuzlaştırılan bir halk istiyorlardı. Ama Amed zindan mücadelesi bu imkanı onlara vermedi. O dönemdeki görkemli mücadele şuan ki Kürt halkının onurlu mücadelesinde ciddi anlamda bir payı vardır’’ diye konuştu.

‘KÜRT HALKI HER ZAMAN UMUTLU BİR HALKTIR’

Özer, Kürt Halkının son süreçteki baskılara karşı verdiği özgürlük mücadelesine değinerek, Kürt halkının bu mücadelede daha bedel ödeyeceğini ama onurlu duruşlarından hiç vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Özer, ‘’Kürt halkının geçmiş dönemden beri verdiği mücadele elbette galip gelecektir. Bu mücadele İmralı, Kandil, Şehirler ve her yerde veriyor. Ve sonuna kadar bu mücadele verilecektir. Kürt halkı her zaman umutlu bir halktır ve umutlarını koruyacaktır’’ dedi.