'16 Mart kitle imha silahlarına karşı mücadele günü olmalı'
'16 Mart kitle imha silahlarına karşı mücadele günü olmalı'
'16 Mart kitle imha silahlarına karşı mücadele günü olmalı'
Halepçe kurbanları katliamının 25. yıldönümünde İsveç’in Başkenti Stockholm’de düzenlenen üç ayrı etkinlikle anıldı. Etkinliklerde konuşma yapan siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri 5 bin Kürdün yaşamına yitirmesine ve binlercesinin sakat kalmasına yol açan katliamı kınadılar ve yeni Halepçe’lerin olmaması için kimyasal silahların yasaklanmasını talep etti.
İsveç-Kürt Federasyonunun Adolf Fredrik Kilisesi’nde düzenlendiği anma Halepçe ve Al Anfal’da yaşamını yitirenler Kürtler için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Keman dinletisinin ardından bir konuşma yapan Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi Saddam Hüseyin rejiminin Alman tekeli Karl Kolb’un üretiği kimyasal silahlarla katliamı gerçekleştirdiğini haırlattıktan sonra aynı şirketin şimdi de Nuri al Maliki rejimi ile yeni ticaret anlaşması yapmak üzere olduğuna dikkat çekti. Halepçe katliamındaki rolü nedeniyle 17 yıl hapis cezasına çarptırılan ve aleyhinde 1 milyon Avroluk tazminat davası açılan sillah tüccarı Frans van Anrraat’ı Kürt Halkından hala özür dilemediği için kınadı.
İsveçli gençlerin oluşturdukları koronun şarkılar söylemesinden sonra bir konuşma yapan Sol Parti Milletvekili Lars Ohly 182 bin Kürdün yaşamını yitirmesine yol açan Al Anfal ve Halepçe katliamı sırasında tek bir ülkenin bile tepki göstermediğini hatırlattıktan sonra yeni katliamların engellenmesi için kimyasal silahların yasaklanmasını istedi. Birleşmiş Milletler’in 16 Mart gününü kitle imha silahlarına karşı mücadele günü olarak ilan etmesini talep etti.
Entegrasyon Bakanı Erik Ullenhag Saddam rejiminin Al Anfal’la Kürt halkına soyırım uyguladığını belirttikten sonra yeni katliamların engellenmesinin yolunun demokrasiden ve demokrasinin güçlendirilmesinden geçtiğini söyledi.
Stockholm Kürt Kültür Derneği de Medborgarplatsen Meydanı’nda Al Anfal ve Halepçe katliamını kınamak ve yaşamlarını yitirenleri anmak için bir gösteri yaptı. Mumların yakıldığı, Kürtçe marşların çalındığı ve PKK bayraklarının taşındığı gösteride İsveç Kürt Konseyi, Demokratik Yarsan Hareketi ve Kürt Kültür Derneği yöneticileri katliamı kınayan konuşmalar yaptı. Kürt Halkına yönelik baskı ve katliamların günümüzde de sürmekte olduğuna dikkat çeken konuşmacılar, Kürt sorununun katliamlarla değil ancak görüşme ve müzakerelerle çözülebileceğini vurguladı.
Soykırım karşıtı insan hakları örgütü Kurdocide Watch CHAK, İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin gençlik örgütü SSU, Kürt Öğrenciler ve Akademisyenler Federasyonu KSAF, İşçi Eğitim Birliği ABF’le birlikte “Al Anfal Kampanyası” sırasında ve Halepçe’de yaşamını yitiren Kürtlerin anısına bir gala düzenledi.
Södra Teatern’de düzenlenen galaya parlamentoda bulunan 7 siyasi partiye mensup 10 milletvekili katıldı. CHAK yöneticileri İsveç Parlamentosu’nun Al Anfal ve Halepçe’yi soykırım olarak kabul etmesi için gösterdikleri çabalardan ötürü çicek ve ödül vererek teşekkür etti.
Doğu Kürdistan doğumlu Kürt Milletvekili Amineh Kakabaveh Halepçe’de katliam yapıldığında 14,5 yaşında olduğunu, gerilla içinde yer aldığını ve katliamda arkadaşlarından bazılarını kaybettiğini söyledi. Gözlerinden dökülen yaşlarla konuşmasını güçlükle tamamlayabilen Kakabaveh “Saddam rejimi Kürtleri batılılardan; Almanya, Fransa ve İngiltere’den aldığı silahlarla katletti. Tüm dünya olanları ses çıkarmadan izledi” dedi.
Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Bodil Cebellos tüm partilerin görüş birliğine varmaları ve Parlamento’nun oybirliğiyle Al Anfal’ı soykırım olarak kabul etmesinin yaraların bir ölçüde sarılmasına katkıda bulunacağına inandığını söyledi.
Halk Partisi Milletvekili Gülan Avcı Kürdistan’ı terkederek yurtdışına çıkan tüm Kürtlerin her gün Kürdistan’da meydanlara çıkarak baskı ve katlamlara karşı mücadele eden Kürt Haklını destekleme sorumlulukları olduğunu hatırlattı. Kürtleri iyi Kürtler ve kötü Kürtler olarak adlandırıp bölmeye çalışanlar olduğu uyarısında bulunanan Avcı” Ne iyi ne kötü Kürt var. Hakları, kimliği, ana dili, kültürü için, demokrasi ve insan hakları için mücadele eden 40 milyon Kürt var”dedi.
Kürt sanatçıları Darin, Özz Nujen, Soran İsmail, Feriburz ve Yaşar Bugurcu da konuşmalar yaparak ve şarkılar söyleyerek galada yer aldılar.
Galadan sonra görüştüğümüz Kürt Komedyen Özz Nujen “Halepçe katliamında 13 yaşındaydım. Katliamda yaşamını yitirenlerden üçte ikisini kadınlar ve çocuklar oluşturuyordu. Al Anfal’da 4 bin köyü yok ettiler. 200 bine yakın Kürdü katlettiler. Aradan 25. Yıl geçmesine rağmen Şıvan Perver’in Halepçe üzerine söylediği türküyü dinlediğimde ağlıyorum. İkinci Dünya savaşından sonra en büyük kimyasal saldırı Halepçe’de Kürtlere yapıldı. Bunu hiç bir zaman unutmamalı ve unutturmamalıyız” dedi.
Gala’da Rojava Halkıyla dayanışmak için bağış toplantı. Elde edilen gelir ve bağışlarla alınacak ilaçların Rojava’ya gönderileceği belirtildi.