18 Baro'dan barış sürecine destek
18 Baro'dan barış sürecine destek
18 Baro'dan barış sürecine destek
Siirt'te toplanan 18 Baro Başkanı ve genel kurul delegeleri, barış sürecine desteklerini açıkladılar.
Siirt Barosu'nun ev sahipliğinde toplanan Siirt, Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Mardin, Muş, Urfa, Şırnak, Dersim ve Van illerinin baro başkanları ve genel kurul delegeleri yaptıkları değerlendirmelerin ardından sürece destek çıktıklarını belirtti.
Siirt Barosu Başkanı Avukat M.Cemal Acar, yaptığı açıklamada, çözüm sürecinin başarıya ulaşabilmesi ve muhtemel provokasyonlardan korunabilmesi için barış sürecini yürüten ve katkı sunanların kullanacakları dile ve üsluba dikkat etmesi gerektiğini belirterek, bölge baro başkanları ve bir kısım genel kurul delegelerinin katılımıyla aldıkları kararı açıkladı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısına dikkat çekerek, "21 Mart 2013 Newroz Bayramı'nda Diyarbakır'da açıklanan silahlı mücadeleyi sonuçlandıran sivil, demokratik deklarasyonunun önerdiği paradigmanın Türkiye ve bölge halkları için çok değerli olduğu ve bu çağrının hükümet, devlet, STK'lar ve toplumun bütün kesimlerince önemsenip kabul görmesi sevinç ve heyecanla karşılanmıştır" diyen Acar, çözüm sürecinin başarıya ulaşabilmesi için, yurt içindeki silahlı güçlerin (gerilla), geçmiş tecrübeler de göz önüne alınarak herhangi bir can kaybına meydana vermeden güvenlik içinde, hukuk çerçevesinde çıkışların sağlanması için siyasal iktidara ve ilgili bütün çevrelere gereğini yapmaları çağrısında bulunulduğunu belirtti.
Kalıcı çözüm için, anayasal temelde güvencelerin sağlanarak, vatandaşlık, anadilde eğitimin önündeki engellerin kaldırılması, Avrupa yerel yönetim şartının çekincesiz kabulünün yanı sıra düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engellerin ile Terörle Mücadele Kanunu'nun tümden kaldırılması gerektiğini belirten Acar, Türk Ceza Kanunu'nda ve 4. Yargı Paketi'nde gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasının şart olduğunu söyledi.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nca kabul edilen Uludere raporu kamuoyunda hayal kırıklığı yarattığını kaydeden Acar, " Adalet duygularını karşılamaktan uzak olduğundan bu nedenle raporun genel kurulca kabul edilmemesi çağrısında bulunulmuştur. İnanç özgürlüğü çerçevesinde cem evlerinin, alevi vatandaşlarımızın ibadethaneleri olarak kabulü gereği vurgulanmıştır. Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu'nun yaklaşmakta olduğu da dikkate alınarak, TBB'nin sivil, demokratik, sorunların çözümüne katkıda bulunması, müzakere, çözüm sürecinde aktif çaba harcaması gerektiği belirtilmiş, bütün başkan adaylarına başarı dilenmiştir" dedi.