2019 yılının çalkantılı ülkesi: Irak

2019'un en sıcak ve çalkantılı geçtiği yerlerden biri Irak ve Başûrê Kurdistan oldu.

Başûrê Kurdistan bölgesinde 2019 yılında cereyan eden en önemli olayların başında kuşkusuz Türk işgal güçlerine karşı Şeladizê halkının geliştirdiği serhildan geldi. Yine KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Diyar Xerîb (Helmet) ile 2 yoldaşı, TC ve işbirlikçi-ihanetçi yapının ortaklaşa düzenlediği hava saldırısında şehit edildi. TC ve güdümündeki çetelerin Rojava’ya dönük işgal saldırılarına karşı Başur gençliği, Rojava’ya akın etti, halk da birçok farklı bölgede işgale karşı yürüdü. Başûr halkı işgale karşı tepkisini Türk mallarını boykot ederek yeni bir aşamaya taşıdı. Boykotun 2020 yılında daha da genişletilerek bölgesel çapta sürdürülmesi kararına varıldı.

YAŞANANLARIN KRONOLOJİSİ

Başur'da 2019 yılına giriş, YNK asayişinin 27 Kasım 2018 tarihinde Tevgerê Azadi'nin binalarına baskın yaparak kapatması eylemleri ile oldu.
Süleymaniye kentinde kurulan Özgür Kürsü’de 11 Ocak’ta yapılan konuşmalarda, bölgesel Kürt hükümetinin Tevgera Azadî bürolarını kapatma kararı kınandı, protesto eylemi düzenledi. Özgürlük Parkı’ndaki eyleme asayiş güçleri müdahale etti, çoğunluğu kadın ve çocuk 60 eylemci gözaltına alındı.

26 OCAK

Dihok’a bağlı Şêladizê ve Dêreluk halkı, TC savaş uçaklarının bombardımanında iki sivilin şehit edilmesini kınamak ve işgal güçlerine karşı yurtsever tutumunu belirlemek üzere yürüyüşe geçti. Kısa sürede işgale karşı serhildana dönüşen eylemde halk, TC’ye ait askeri üslerle MİT hücrelerinin Başûrê Kurdistan’dan çıkarılması talebiyle alandaki TC askerleri ve MİT’in üslendiği karargâhlara yürüdü. TC askerinin halkı taradığı serhildanda 2 yurtsever şehit düştü, 13 sivil yaralandı.
Kitleye ateş açıldığını öğrenen halk, olay yerine akarak bir askeri üssü, bir MİT binasını ve birçok askeri aracı ateşe verdi.

28 OCAK

Şêladizê serhildanına katıldıkları gerekçesiyle aralarında gazeteci ve aydınların da bulunduğu yaklaşık 50 kişi, PDK güçleri tarafından gözaltına alındı. Takûr Serdeştî, Şêrwan Şêrwanî, Rêkan Reşîd, Neyaz Kerem, Bedel Berwarî, Mistefa Bamernî, Emîn Oremarî, Sefer Şacî, Dilovan Zêbarî, Umîd Beroşkî, Erkan Êtutî ve diğer birkaç eylemci, PDK güçleri tarafından tutuklandı ve kendilerine işkence yapıldı.
KDP’nin zindanlarında 40 günü aşkın rehin tutulan eylemcilerden bazıları yerel, bölgesel ve uluslararası insan hakları örgütleri ile halkın tepkisi ve baskıları sonucunda 10 Mart’ta serbest bırakıldı.
Türk devleti Şeladizê halkı tarafından basılarak ele geçirilen ve askeri araçlarının yakıldığı üsse takviye güç gönderdi, üs halk tarafından yakıldığı için işgalci Türk güçlerine KDP tarafından geçici üs yeri verildi. KDP'nin sivil yerleşim alanlarının savaş uçakları ile bombalanarak sivillerin katledilmesi, üs eylem yapan sivillere karşı silah kullanılarak iki sivilin ölmesine herhangi bir tepki göstermedi.

AÇLIK GREVİ YAYILDI

Başûrê Kurdistan’da gelişen en önemli olaylardan biri de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kırılması için gerçekleşen açlık grevleri oldu.
HDP Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde gelişen süresiz dönüşümsüz açlık grevine Başûr’dan ilk olarak HDP Hewlêr üyesi Nasır Yağız destek verdi. Yağız’ın 187 gün süren açlık grevi Başûrê Kurdistan’da yılın en önemli olayları arasında yer aldı.
Başûr’un Silêmanî, Germiyan, Mexmûr, Xaneqîn, Kerkûk, Pencewîn ve diğer birçok alanındaki katılımlarla yaygınlık kazanan eylem, gruplarca dönüşümlü olarak sürdürüldü.
Germiyan’da aynı amaçla eyleme başlayan mühendis Herêm Mehmûd, Önder Öcalan’ın çağrısıyla Nisan ayında açlık grevini sonlandırdı.
Irak ve Başûrê Kurdistan'da geçmiş yıllarda olduğu gibi yine siyasi, askeri, idari ve ekonomik birçok kriz yaşanmaya devam etti. Kerkûk, Xûrmato ve Xaneqîn bölgelerinde demografik yapının değiştirilmesi, Kürtleri evlerinden, toprağından sürülmesi gibi tehlike ve tehditler devam etti.

MART
Kerkûk’te 7 Mart'ta Azadî Hareketi, Irak ile Başur arasındaki “ihtilaflı bölgeler” sorununa siyasi çözüm öngören bir proje hazırlayarak siyasi yetkililere ve kamuoyuna sundu.
Her yıl geleneksel olarak kutlanan Qendîl Newrozu'na bu yıl da on binlerce kişi akın etti. 2019 Newroz kutlamasında KCK’nin mesajını okuyan KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Diyar Xerîb, Erdoğan’ı “çağın Dehaq’ı”, ona karşı Kürdistan’da yükselen mücadeleyi de “çağın direnişi” olarak tanımladı.
Düşünce ve basın özgürlüğü alanında bu yıl da Başûr’da kayda değer bir ilerleme görülmedi. Aksine onlarca gazeteci gözaltına alındı, tutuklandı, birçoğu asayişlerde soruşturmalara maruz kaldı.

NİSAN
Tevgera Azadî Meclis üyesi ve Kürdistan’ın özgürlüğü için yıllarını mücadeleye adamış olan eski pêşmerge Îdrîs Selîm Mihemed, 8 Nisan’da KDP asayişi tarafından Hewlêr’de gözaltına alındı. Îdrîs Selîm Mihemed ağır sağlık sorunlarına rağmen halen KDP asayişinde tutuluyor.
Kerkûk kentinde 31 Nisan’da bir dizi bombalı saldırı gerçekleşti. Patlamalarda 2 sivil şehit olurken, 38 kişi de yaralandı. 16 Ekim 2018’de Kerkük’ün işgal edilmesi sonrasında yaşanan güvenlik boşluğu DAİŞ çetelerinin bu tür saldırılarına zemin sundu.
Başûr’daki işgali ileri düzeye varan TC devleti, 31 Nisan’da Sîdekan bölgesinde Drone tipi keşif uçaklarıyla halkın evlerini ve topraklarını terk etmesi için açık tehditlerde bulunmaya başladı. Ardından sivil halkı doğrudan hedef alan hava saldırıları düzenledi. Tüm bunlar kamuoyunun gözleri önünde olurken, bölge hükümeti ve Irak merkezi hükümetinin hiçbir tepki göstermediği saldırılar halen devam ediyor.

HAZİRAN

Emîn Salih adlı genç, 31 Haziran’da Zaxo sınırında işgalci TC askerlerinin kurşunuyla katledildi. Şengal göçmeni olan 22 yaşındaki Emîn, Zaxo’daki Çem Mişko kampında yaşıyordu.
Başûr özsavunma güçleri, 7 Haziran’da işgalci TC’nin Başûrê Kurdistan’a yönelik saldırılarına misilleme olarak Zaxo’da TC askeri üssüne etkili bir eylem düzenledi. Eylemde TC sömürgecilerinin 20 askeri öldürüldü. Askeri üsteki birçok bina ve konteyner ateşe verilerek işgalcilere ağır zarar verildi.
Başûrê Kurdistan Parlamentosu, 10 Haziran’da bölge genel seçimlerinden tam 254 gün sonra, 9. hükümeti kurma yetkisini Mesrûr Barzanî’ye verdi. Söz konusu parlamento oturumunda KDP, YNK ve Goran dışındaki fraksiyonlar Mesrûr Barzanî aleyhine oy kullandı. 9. hükümet ancak 10 Temmuz’da yerel parlamentodan güvenoyu alabildi.
Gençler, 23 Haziran’da Binarê Qendîl’den Biradost alanına geçerek burada canlı kalkan eylemi başlattı. Burada bölge köylüleri ve koçerler tarafından coşkuyla karşılanan gençlere, TC işgal saldırılarına karşı destek açıklamaları yapıldı.
Başûrê Kurdistan Özsavunma Güçleri'nin (Hêzên Parastina Cewherî ya Başûrê Kurdistan) kuruluşu, 27 Haziran'da bir grup Başûrlu genç tarafından resmi bir açıklamayla ilan edildi. Bu örgütlenmenin amacı, “Kürdistan’ı işgal eden güçlere karşı Başûrê Kurdistan’da direnmek” olarak açıklandı. Sonraki aylarda Türk işgal güçlerine karşı geliştirdiği birçok etkili eylemle adından söz ettirdi.
Başûr Özsavunma Güçleri’nin kuruluş bildirisinde ‘Başûrê Kurdistan’da güvenlik açığı olduğu ve işgal saldırılarına karşı halkın gerektiği kadar korunup savunulmadığı’ vurgusu öne çıkıyordu.

TEMMUZ

TC savaş uçakları ve Başûr’daki yerel işbirlikçilerinin istihbaratı sonucunda, 5 Temmuz’da KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Diyar Xerîb (Helmet) ile Dewran ve Şahîn adlı iki yoldaşı şehit düştü. Diyar Xerîb ve yoldaşlarının şehadeti KCK Eş Başkanlığı tarafından yazılı bir açıklamayla duyuruldu. Açıklamada, KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Diyar Xerîb ve yoldaşlarının şehadetinin komplo sonucu geliştiği ve şehadette rol oynayan hain-işbirlikçilerden misliyle hesap sorulacağı, ajanların hak ettikleri cezayı bulacağı duyuruldu.
Başûrê Kurdistan Bölge Parlamentosu, 6 Temmuz’da toplanarak işgalci TC’nin saldırılarını kınadı, merkezi Irak hükümetinden de TC savaş uçaklarının 27 Haziran 2019’da Kortek’te gerçekleştirdiği bombardımanda katledilenlerin ailelerine tazminat ödenmesini talep etti.
Gençler, 14 Temmuz’da TC’nin işgaline karşı Binarê Qendîl’e doğru yürüyerek canlı kalkan eylemi başlattı. Başûr genelinde her sınıf ve katmandan halk gruplar halinde Qendîl’e akın ederek gençlerin eylemine destek verdi. Rojhilat ve Rojava’dan da gençlerin eylemine destek ziyaretleri gerçekleşti.
Konsolosluk bünyesinde çalışan MİT Başur sorumlusu Osman Köse, 17 Temmuz’da Hewlêr’deki Hokkabaz Restorant’ta öldürüldü.
TC devletinden önce KDP ve bölge hükümeti olaydan gerillayı sorumlu tutup PKK’ye mal etmeye girişti. Ancak KCK olayla hiçbir ilgilerinin olmadığını duyurdu.
KCK Eş Başkanlığı, 18 Temmuz’da yayımladığı yazılı açıklama ile TC savaş uçaklarının 21 Mart 2019 Newroz günü düzenlediği hava saldırısında gerilla mücadelesinin ilk komutanlarından Sînanê Sor (Ali Aktaş), Dışilişkiler’deki kadrolardan Serhat Varto, Navdar Sînegîr, Serhat Şafak ve genç savaşçı Şiyar Faraşîn’in şehit düştüklerini duyurdu.
TC savaş uçakları, 19 Temmuz’da BM koruması altındaki Mexmûr - Ş. Rüstem Cûdî Mülteci Kampını bombaladı. Saldırıda 2 yurtsever yaralandı. TC saldırısına paralel olarak KDP güçleri de Hewlêr’de gençlik kurumlarını basarak birçok genci gözaltına aldı.
O günden bu yana Mexmûr Kampı KDP asayişi tarafından kuşatılmış ve halkın kamp dışına çıkışı yasaklanmış durumda. Kuşatma ve ambargodan dolayı zamanında hastanelere yetiştirilemeyen en az 5 çocuk yaşamını yitirdi. Türk devletinin kararı olarak Maxmûr Mülteci Kampı'na uygulanan ambargo devam ediyor.
Rojnews muhabiri Zübeyir Biradostî, 21 Temmuz’da KDP’ye bağlı Helgurd Pêşmerge Gücü tarafından alıkonuldu. Hiçbir hukuki gerekçe bulunmadan tutuklanan Rojnews muhabiri Zübeyir Biradostî 4 ay 18 gün sonra 8 Aralık günü serbest bırakıldı.

AĞUSTOS

Şehîd Rûstem Cûdî (Maxmûr) Kampı’ndaki Barış Anaları, 2 Ağustos’ta Maxmûr’a dönük ablukanın  47. gününde Hewlêr’e gidip Hewlêr Valisi ile görüşmek ve kampa uygulanan ablukayı konuşmak istedi. Ancak Hewlêr-Maxmûr arasındaki kontrol noktasında durdurulup Hewlêr’e gidişleri engellenen Barış Anaları tutumu protesto etmek amacıyla oturma eylemine başladı. 28 gün süren eylemi sona erdiren anneler eylemlerinin farklı yol-yöntemlerle devam edeceğini açıkladı.

EKİM
TC ordusu ve çetelerinin Rojava-Kuzey Suriye’ye dönük işgal saldırısı ardından Başûrê Kurdistan’da ilan edilen seferberlik kapsamında Başûr gençleri, 14 Ekim'de grup grup Rojava’ya geçerek işgalcilere karşı Onur Direnişi saflarında yerini aldı.

TÜRK MALLARINI BOYKOT EDİN

TC’nin Rojava-Kuzey Suriye işgaline karşı Başûrê Kurdistan halkı Türk mallarını ve TC’ye turistik seyahatleri boykot eylemi başlattı.
Rojava’da süren Onur Direnişine destek ve TC ile çetelerini lanetleme eylemleri kapsamında Başûrê Kurdistan halkı tüm kent ve kasabalarda 15 Ekim'de eş zamanlı yardım kampanyası başlattı. Toplanan yardımlar Rojava’nın “Heyva Sora Kurd” adlı insani yardım kuruluşu aracılığıyla Rojava’ya gönderildi.
Süleymani’ye hakim Azmar Dağı'nda 15 Ekim'de halka açık bir alan TC SİHA’ları tarafından bombalandı. 22 Ekim günü KCK tarafından yapılan açıklamada, 15 Ekim'deki saldırıda Demhat Egîd (Seyîdxan Ayaz) ve Cemil Amed (Eser Irmak) adlı iki KCK üyesinin şehid edildiği duyuruldu.
TC keşif uçakları 19 Ekim'de bu defa Şengal’e bağlı Xanesor nahiyesinde sivil yerleşim yerlerini bombaladı.
2 Kasım Dünya Rojava Günü’nde Başûrê Kurdistan halkı 7 kent ile birçok ilçe ve kasabada yürüyüş ve mitingler düzenledi, Rojava’da süren Onur Direnişi'ne desteğini ortaya koydu.

BİTMEYEN SİYASİ KRİZ VE ÇELİŞKİLER

Yılın daha ilk günlerinde Irak’ta durumun yeni bir krize doğru evrildiği görüldü. DAİŞ’in askeri varlığına son verilmesi, Kürtlerle merkezi hükümet arasındaki “İhtilaflı Bölgeler”in yeniden işgal edilmesi ve yeni hükümetin kurulması ardından siyasi karmaşa ve kriz derinleşmeye başladı.
2019 Temmuz başından itibaren altyapı hizmetlerinin ihmaline, had safhaya varan yolsuzluklara, artan işsizliğe ve İran’ın müdahalelerine tepki duyan Iraklılar, Basra kentinde sokaklara döküldü, tepkiler kısa sürede kitlesel gösterilere dönüştü.
Gösterilerin en temel sebeplerinden biri, İran’ın Basra Körfezi'ni kirletmesiydi. Göstericiler ile güvenlik güçleri arasında kimi zaman aşiretsel düzeyde çatışmalara neden olan bu durum bölge halkını karşı karşıya getirirken çatışmalarda çoğu kez ağır silahlar kullanıldı. Eylül ayında daha da yaygınlaşan gösteriler, Basra’daki İran Konsolosluğu ile İran yanlısı bazı Şii merkezlerin ateşe verilmesine kadar vardı. Ardından olaylar büyüdü ve gösteriler başkent Bağdat’a sıçradı.
1 Ekim'de yolsuzluk, işsizlik ve yozlaşmış idari sisteme karşı köklü değişiklik talebiyle Bağdat merkezli büyük eylemler düzenlemeye başlayan göstericiler, Başbakan Adil Abdûlmehdî, Parlamento Başkanı Muhammed Helbusi’nin istifasın istedi, parlamentonun feshedilerek erken seçime gidilmesini talep etti. 2 Ekim'de güvenlik güçleri Bağdat’ta sokağa çıkma yasağı ilan etti, Başûrê Kurdistan dışında Irak genelinde internet hatları kesildi.
Sokağa çıkma yasaklarına rağmen gösteriler durdurulamayınca illegal silahlı gruplar sahaya sürüldü ve “halkı taleplerini dillendirmeye ve gösterilere teşvik ettikleri” gerekçesiyle göstericiler öldürülmeye başlandı.
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) 3 Ekim'de gizli silahlı gruplarla Haşdi Şabi’ye bağlı birkaç grup tarafından göstericilerin katledilmesine ilişkin inceleme başlattı.
Irak Meclis Başkanı Mihemed Helbûsî, 5 Ekim’de parlamentoya göstericilerin temsilcilerini dinleme çağrısı yaptı. Göstericiler, kendileri adına devletle görüşmeye gidecek hiçbir temsilciyi kabul etmeyeceklerini duyurdu. Aynı gün güvenlik güçleri El-Arabiye, El Hadas, NRT, Dicle gibi tv kanallarına saldırarak gazetecileri de tutuklamaya başladı.
Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, 6 Ekim'de yolsuzlukla mücadele, emlak ve arazinin adil paylaştırılması, yoksul ailelere aylık bağlanması gibi birtakım sözler verdi. Aynı gün İslami Dava, Fazilet ul İslami, Bedir, Hikmet el Milliye hareketlerinin binalarını yakmaya başlayan göstericiler, Irak Şiaları Örgütü’nün binasına girip içindeki her şeye el koydu.
Güvenlik güçlerince katledilen gösterici sayısı 7 Ekim günü 110’u aştı. Uluslararası tepkiler artınca Başbakan Adil Abdûlmehdi, ordu güçlerinin gösteri düzenlenen bölgelerden çekilmesi ve yerine federal polis gücünün görevlendirilmesi talimatı verdi.
8 Ekimde İmam Hüseyin’i anma törenleri vesilesiyle tüm gösteriler durduruldu.
Bu arayla birlikte göstericiler daha güçlü bir hazırlıkla 25 Ekim'de tekrar gösterilere başladı. Ancak gösteriler bu defa Bağdat’la sınırlı değildi ve Basra, Kerbela, Necef, Zîka, Missan, Wasit, Babîl, Musenna, Nasiriyê, Diwaniyê ve Qadisiyê kentleriyle tüm ilçelerine sıçradı.
Irak genelinde 28 Ekim'de  üniversite ve diğer okullardaki tüm öğrencilerin gösterilere katılması, üniversite ve okulların boykot edilmesi kararı alındı.
Basra kentindeki Um Qesir Hava Limanı’na 1 Kasım'da giren göstericiler, talepleri karşılanıncaya kadar Um Qesir işgaline son vermeyeceklerini duyurdu. Mîssan kentinde de Bezirgan Petrol kuyusuna el koyan göstericiler maden işçilerinin çalışmasına izin vermedi.
Göstericiler, 3 Kasım'da Kerbela’da İran Konsolosluk binasını ikinci kez ateşe verdi.
Irak Meclisine bağlı İnsan Hakları Komisyonunca 10 Kasım'da yapılan yazılı açıklamada, 1 Ekim'den bu yana ülkede devam eden gösterilerde hayatını kaybeden göstericilerin sayısının 319'a, yaralıların da 15 bine ulaştığı ifade edildi.
Tahrir Meydanı’nda 16 Kasım'da bombalı bir araç patladı. 4 göstericinin ölümüne, 20 kişinin de yaralanmasına yol açan patlamanın sorumluluğunu kimse üstlenmedi.
Necef kentinde 27 Kasım'da İran Konsolosluğu'nu ateşe veren göstericilere güvenlik güçleri sert müdahale ederek ateş açtı; 16 gösterici öldürüldü, 100 kişi yaralandı.
Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, 28 Kasım'da  yayılan gösteriler sonucunda parlamentoya istifasını sundu. Aynı gün Zîqar Valisi Adil Dexîlî ile Necef Valisi Talal Bîlal da görevlerinden istifa etti. Göstericiler bu durum karşısındaki memnuniyetlerini düzenledikleri kutlamalarla ifade ederken, tüm yöneticilere görevden el çektirilinceye kadar gösterilerin süreceğini açıkladı.  
Irak Parlamentosu, 1 Aralık'ta Başbakan Adil Abdulmehdi’nin istifasını onayladı.
Irak Meclisine bağlı İnsan Hakları Komisyonu, 4 Aralık'ta 1 Ekim'den bu yana cereyan eden olaylarda öldürülen gösterici sayısının 460’a, yaralı sayısının da 17 bine ulaştığını açıkladı. En son açıklanan verilere göre, gösterilerin başladığı günden bu yana öldürlüen gösterici sayısının 500’ü aştığı, yaralıların sayısı ise 20 bini geçti. 26 gösterici gösterilere öncülük ettiği gerekçesi ile bilinmeyen kişiler tarafından suikastla öldürüldü.
Bunun yanı sıra gösterilerin başladığı günden bu yana 48 kişi kaçırıldı ve kaçırılanların akıbeti halen bilinmiyor. Yeni yılla birlikte Irak genelinde protesto eylemleri ve gösteriler devam ediyor. Irak hükümeti sorunları çözmeyi, güven ve istikrarı sağlamayı başarabilmiş değil.

İŞÇİ ÖLÜMLERİ DURMADI

Başûrê Kurdistan Federal Bölgesinde 2019 yılında en az 38 işçi yaşamını yitirdi.
Başûrê Kurdistan Mimarlar Odası verilerine göre, 1 Ocak-25 Aralık 2019 tarihleri arasında bölgede yaşanan iş kazalarında Silêmaniye’de 19, Hewlêr’de 11, Dihok’ta 8 olmak üzere Başûr genelinde en az 38 işçi yaşamını yitirdi. Ellerindeki verileri paylaşan Mimarlar Odası, ölen işçi sayısının daha fazla olabileceğini kaydetti.
Çoğu Irak vatandaşı olmayan yabancılardan oluşan işçi ölümlerinin sebepleri ise düşme, elektrik çarpması, boğulma, yangın, enkaz altında kalma ve öldürülme biçiminde sıralanıyor.
Geçmiş yıllara oranla işçi ölümlerinde azalma görüldü. En fazla işçi ölümü 2013 yılında yaşandı. 129 işçinin öldüğü 2013 yılı Mimarlar Odası tarafından ‘İşçi Kıyımı Yılı’ olarak tanımlanmıştı.
Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre her yıl dünyada yaklaşık 2 milyon işçi iş kazaları ve işten kaynaklı hastalıklar sonucu yaşamını yitiriyor.

KADIN CİNAYETLERİ

Başûrê Kurdistan’da onlarca kadın, 2019'da da ‘intihar etti’ denilerek katledildi.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Örgütü verilerine göre; Başûrê Kurdistan’da 9 ayda en az 35 kadın katledildi, 57 kadın ‘intihar etti’ denildi,  207 kadın ‘kendini yaktı’ veya yakıldı.
Tüm yılı içeren bilançonun henüz çıkarılamadığı Başur’da en son kadın cinayeti haberi Hewlêr’den geldi. 28 Aralık günü yerel basında yer alan bir habere göre, Hewlêr’in Xebat ilçesine bağlı Rizgarî beldesinde bir kadın kocası tarafından silahla vurulup katledildi. Katilin yakalandığı olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Kadın cinayetlerinin en fazla yaşandığı ay Mayıs oldu. Mayıs ayının ilk 10 gününde Dihok, Hewlêr, Raperîn (Ranya), Şengal, Diyala ve Kerkük’te  4’ü 16 yaşından küçük 4 genç kız şüpheli bir şekilde yaşamına son verdi denilerek toplam 8 kadın katledildi.
Kadına yönelik şiddetten dolayı onlarca kadın Kadın Sığınma Evlerine başvuruyor. Süleymaniye Sosyal (Toplumsal) İşler Genel Müdürlüğü verilerine göre, 11 ayda 191 kadın 45 çocukla birlikte Süleymaniye Kadın Sığınma Evi’ne sığındı. Kadınlardan 166’sının sorunları çözülürken 25 kadın halen Kadın Sığınma Evi’nde kalıyor.