2020 yılında kriz daha da derinleşecek

Türkiye’de ekonomik krizin 2020 yılında daha da derinleşeceğini söyleyen HDP Ekonomi Komisyonu üyesi ekonomist Alp Altınörs, Kürdistan’da krizin 2 kat daha fazla yaşandığını belirtti.

TUİK 2019 yılının 3. çeyreğinde ekonominin %9 oranında büyüdüğünü açıkladı. Fakat bu büyümenin sürdürülebilir olmadığı gerçeği ekonomistler tarafından dile getirilmişti. TUİK raporuna göre 2020'de hedeflendiği gibi %5 dahi olsa halkın geçim sıkıntısı daha da artacak gibi görünüyor. Özellikle son zamanlarda işsizlikten dolayı artan intihar sayıları, kapanan iş yerleri hatta büyük markaların bile iflas bayraklarını çekmesi 2020 yılında yolsuzluk, hukuksuzluk gibi etkenler düzeltilmediği sürece ekonomik kriz daha da derinleşecektir.

Türkiye'nin ekonomik kriz yaşamasındaki en büyük etken savaşa ayrılan bütçe. İç ve dış güvenlik harcamalarına ayrılan pay 2017'de 64 milyar TL iken 2018 de 84.5 milyar TL’yi aşmış durumda. 2019 yılında savunma sanayisine 249 milyar TL’lik bütçe ayrıldı. HDP Ekonomi Komisyonu üyesi ekonomist Alp Altınörs, AKP-MHP ittifakının savaş ve Kürt düşmanlığı üzerinden yürüttüğü politikalar nedeniyle giderek derinleşen ekonomik krizi ANF'ye değerlendirdi.

İŞSİZLİKTE BİR AZALMA YOK

2018 yılının Mayıs ve Ağustos ayılarının ekonomide bir daralma durumu ortaya çıkardığını söyleyen Alp Altınörs, mali kriz olarak başlayan sürecin reel ekonomik krize dönüştüğüne dikkat çekti. “Şu an için azalmış görünse de 2019'un son çeyreği itibariyle nihayetinde işsizlikte bir azalma yok yatırımlarda düşüş devam ediyor 5 çeyrektir yani 15 aydır, 1 yıl 3 aydır yatırımlarda düşüş görülüyor.  Dolayısıyla Türkiye ekonomisinin durgunluktan canlanmaya doğru geçtiğini söyleyemeyiz. Yandaş basının bu yönlü yorumları gerçekçi değil, bunlar daha çok algı yönetimi ile ilgili.

Gerçek olan aslında işsizlik, gerçek olan yoksulluk, açlık ve sefalettir. Tabii kapitalizmin şöyle bir özelliği var kapitalizmde büyük bunalımlar aynı zamanda savaş eğilimini bunalımlarını militarizmi körükler. Türkiye'de militarizmi körüklüyor, özellikle askeri ve güvenlik harcamalarında çok ciddi bir tırmanma görüyoruz. 2020 bütçesi bunun belgesi niteliğinde, dahası 2020 bütçesi sermaye yönelik vergi afları ve devletin çeşitli alacaklarının sermayeye feda edilmesi noktasında çok önemli bir veri ortaya koyuyor; yani sermayeyi kurtarma bütçesi diyebiliriz.”

Türkiye'deki ekonomik krizin çok yapısal nedenlere dayandığını söyleyen Altınörs, “Bu yapısal nedenler de bir gevşeme, bir düzelme, bir iyileşme olmadığı sürece küçülmeden çıkılsa da inişli çıkışlı bir durgunluk olacaktır. Ciddi bir büyüme eğiliminin yakalanması mümkün değil. Ola ki kamu bankalarına kredi verdirmek yoluyla yani 2017'deki gibi suni bir büyüme yaratılmaya çalışılırsa -ki bu yönlü emareler çok fazla 2017'de %7 büyüdük diye bir masal yarattılar- bu esasen devlet harcamaları ve kamu bankalarına verilen krediler ile yaratılan bir büyüme idi. Bu suni büyüme 2018'deki krizinde tohumlarını atmıştır. Çünkü çok fazlasıyla büyük bir cari açık yarattı ve döviz Türkiye ekonomisine ciddi anlamda kırılgan hale getirdi” diye konuştu.

2020 YILINDA DÜNYA EKONOMİSİNDE DARALMA BEKLENİYOR

Dünya ticaretinde zaten bir daralma yaşandığını belirten Altınörs, Türkiye’nin dünya ekonomisindeki daralmadan etkilenmemesinin mümkün olamayacağını şu sözlerle dile getirdi. “2020 yılında dünya ekonomisinde bir daralma yaşanacak. Türkiye gibi ihracata yönelik sanayileşme iş Bir ülkenin dünya ekonomisindeki ve dünya ticaretindeki bu daralmadan etkilenmemesi mümkün değil.

Nitekim özellikle Asya ülkelerinden yani Türkiye'ye göre çok daha yapısal olarak sağlam olan ekonomiler bile Singapur, Malezya, Güney Kore gibi ekonomiler bile durgunluğu yaşıyor. İşte burada Türkiye bundan etkilenmeyecek demek gerçekçi olmaz. AKP iktidarı kaynakları savaşa, savaş sanayine aktarıyor, yani ekonomik krizin çözümünde kullanılabilecek çok değerli kaynağı savaş politikasına harcıyor.”

TOPLUMSAL SORUNLAR AĞIR BİR BİÇİMDE DEVAM EDECEK

2020 yılında işsizliğin çözülemediği ağır bir dönem olacağını ve ciddi bir düşüş beklendiğine dikkat çeken Altınörs “2020 yılı ekonomi bakımından toplumsal sorunların ağır biçimde devam ettiği bir dönem olacak İşsizliğin çözülmediği bir dönem olacak. Şu anda gerçek işsizlik %27'ler düzeyinde ve bu düzeyden aşağı ciddi bir iniş beklemiyoruz. Yakın vadede krizin yapısal sonuçlarının topluma yansıması hacizler, karşılıksız çekler, işsizlikten intiharlar ne yazık ki 2020 yılında da sosyal gündeme damgasını vurmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

KÜRT COĞRAFYASINDA KRİZ DAHA DERİN

“Tabii bölgede yani Kürt coğrafyasında bu kriz iki katı fazla yaşanıyor” diyen Altınörs son olarak şunları belirtti: “İflaslar, hacizler, çiftliklere el koymalar, hayvanlara el koymalar, çiftçilerin banka borçları, esnafın batma noktasına getirilmesi, sınır ticaretinin neredeyse bitme noktasına getirilmesi… Bütün bunlar Kürt coğrafyasında da ekonomiyi çifte olumsuz etkilemiş durumda ve savaşın kendisi zaten ekonomiye çok ağır bir darbe vuruyor.

Dolayısıyla Kürt esnaf, Kürt işçiyi, Kürt çiftçi bu kriz sürecinde 2 kere daha etkileniyor. Bölgede aynı zamanda AKP-MHP bloğuna yakın isimlere devlet olanakları açılırken, Kürtlere sağlanan yegane istihdam alanı polis ve korucu kadroları olurken, bölgede krizin çok daha şiddetli biçimde 2020'de kendini göstereceğini açıkça söyleyebiliriz.

Aynı zamanda Kürt orta sınıfını da ciddi biçimde vurmaya başladı. Son dönemlerde Ulusal Birlik çalışmalarının gelişmesinde ekonomik etkinliğin de bir rolü olabileceğini değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. 2020'de özellikle batıda işçi ve emekçilerin yoksulların ciddi anlamda sosyal yıkma uğrayacağını düşünüyorum. Bütün sınıfların bu krizden bölgedeki devlet bürokrasisi ve ona yakın kesimler dışında krizinden ciddi biçimde etkileneceğini görmek gerekiyor diye düşünüyorum.”