'9 ay değil 99 ay da geçse de katillerden hesap soracağız'
Suruç Aileleri İnisiyatifi, katliamın 9. ayında bir kez daha "adalet" istedi.
Suruç Aileleri İnisiyatifi, katliamın 9. ayında bir kez daha "adalet" istedi.
Suruç Aileleri İnisiyatifi, katliamın 9. ayında bir kez daha "adalet" istedi. Ankara katliamı soruşturmasında ortaya çıkan belgelere dikkat çeken aileler, hesabı sorulmayan her katliamın, yeni katliamlar olarak geri döndüğünü ifade etti. Aileler, dosyadaki gizlilik kararının derhal kaldırılmasını istedi.
İSTANBUL- Suruç Aileleri İnisiyatifi, 33 devrimcinin öldürüldüğü Suruç katliamının 9. ayında "adalet" talebini yineledi.
Kadıköy Halitağa Caddesi'nde bir araya gelen aileler, "Gizlilik kararı kaldırılsın", "Kalplerimiz adalet için atsın" yazılı pankartlar açtı. Aileler, katliamı lanetleyen dövizler ile Suruç şehitlerinin fotoğraflarını taşıdı.
33 dakika süren oturma eylemine, Gezi ve Ankara aileleri, Cumartesi Anneleri ile ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, ESP İstanbul İl Başkanı Çiçek Otlu ile HDP PM Üyesi Hüseyin Güngör katıldı.
Suruç Aileleri İnisiyatifi adına söz alan Hacer Elçin, geçen ay yaşanan Taksim katliamı nedeniyle 8. ayın eylemini yapamadıklarını kaydetti. Elçin, "Her ay bir şehidimiz için yaptığımız eylemi bu kez, Hatice Ezgi, Polen ve Vatan için yapıyoruz. İyi ki doğdular" dedi.
'BU KATLİAMLARI YAPANLAR AYNIDIR’
9. ayın basın açıklamasını Suruç şehidi Vatan Budak’ın babası Murat Budak okudu. Budak, Ankara katliamının soruşturmasında geçen bazı belgelerin basına yansıdığını hatırlattı. Budak, "Bu belgeler yalnızca bizim en başından beri söylediğimiz 'Bu katliamları yapanlar aynıdır' sözlerini kanıtlamıyor. Bu belgeler aynı zamanda bu katil sürüsünün tıpkı Davutoğlu'nun dediği gibi katliam yapmadan önce nasıl ellerini kollarını sallayarak dolaştıklarını da kanıtlıyor" dedi.
Suruç katliam dosyasında 9 ay boyunca tek bir ilerleme sağlanmamasına tepki gösteren Budak, devlet yetkilileri hakkında yapılan suç duyurularına takipsizlik kararı verildiği yetmezmiş gibi, gizlilik kararının dahi kaldırılmadığını belirtti.
Sorumluları açığa çıkarılmayan, hesabı sorulmayan her katliamın, yeni katliamlar olarak geri döndüğünü ifade eden Budak, "Bu yüzden davadaki gizlilik kararı derhal kaldırılmalı ve sorumlular bir an önce hesap vermelidir" şeklinde konuştu.
'ONLARIN ÖZLEMİNİ DUYDUĞU NE VARSA ŞİMDİ BİZİM OMUZLARIMIZDA'
Katliamın ardından geçen 9 ayda birçok şeye tanık olduklarını ifade eden Budak, "Çocuklarımızın hocalarını kendi suçlarına ortak olmayacakları için tutuklayan bir karanlıkla, kendi diktatörlük hevesi için çocuk, kadın demeden katletmekten hiç çekinmeyen bir vahşilikle tanıştık. 20 Temmuz öncesi 'Analar ağlamıyor' sözleriyle oy toplamaya çalışanların, baş kesmekten bahsettiği günleri yaşıyoruz" dedi.
Suruç şehitlerinin cenazelerini omuzlayanlardan, adalet mücadelelerinde yanlarında olana kadar birçok güzel insanla tanıştıklarının altını çizen Budak, "Yaratılmaya çalışılan karanlığın ortasında 33 canımız gibi yüreğiyle gülmeyi başarabilen bir sürü çocukla tanıştık" diye konuştu.
Bu yüzden umutlarının devam ettiğini duyuran Budak, sözlerini şöyle sürdürdü: "33 canımızın katledilmesi emrini verenler de, bu katliamları yapanlarda bilsinler ki iki cihanda da ellerimiz yakalarında olacak. İşte tam da bu yüzden biz, 33 canımızın adalet mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz. Onların özlemini duyduğu ne varsa, şimdi bizim omuzlarımızdadır. Dava dosyasındaki gizlilik kararı kaldırılsın."
'YÜREĞİMİZDE VATAN'I YAŞATACAĞIZ'
Bu ay ki eylemin atfedildiği Suruç şehidi anarşist Vatan Budak'ın yoldaşı Caner Delisu, kapitalizm ve devlet topyekün ortana kalkana dek sokakta mücadeleye devam edeceklerini kaydetti. Delisu, "Yüreğimizde Vatan'ı yaşatacağız" dedi.
'EZGİ ŞARKI GİBİYDİ'
Suruç şehidi Polen Ünlü'nün yoldaşı Ali Deniz, Ünlü'yü anlatmanın ne denli zor olduğunu dile getirdi. Deniz, "Polen'i ne zaman hatırlasam aklıma gelen hep gülen yüzü" diye konuştu.
Suruç gazisi Şerife Erbay ise söz alarak, Suruç'a Hatice Ezgi Sadet ile birlikte yola çıktıklarını söyledi. Erbay, "Ailesi O'na Hatice derdi, biz ise Ezgi. Ezgi gerçekten şarkı gibiydi" dedi. Sadet'i Kobanê’ye götüren şeyin, kadın devrimi olduğunu ifade eden Erbay, "Ezgi deyince 'kadın' diyorum" dedi.
Acıların ortaklığında buluştuklarının altını çizen Erbay, ancak ortaklaşarak yaşanan acıların azaltılacağını söyledi.
Erbay şöyle devam etti: "Gidenlerin, 33'lerin ideallerinden güçlenerek başaracağız. 9 değil 99 ay da geçse de katillerden hesap soracağız."
'ADALET ARAYIŞIMIZ SONUNA KADAR SÜRECEK'
Ankara Aileleri adına söz alan barış şehidi Erol Ekici'nin sevgilisi Münevver Berk, "Acımız çok büyük. Devletin katliam yapan yüzü ortada. Katil devletten hesabı, biz sağ kalanlar soracağız" dedi.
Gezi şehidi Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan ise, insanlığı sevmeyenlerin, kendi çıkarları için hareket edenlerin, kendisi gibi düşünmeyenleri katlettiklerini ifade etti. Hayalinin birlikte yaşamak olduğunu dile getiren Elvan, "Umarım barış ve kardeşlik içinde yaşarız. Adalet arayışımız sonuna dek sürecek" diye konuştu.
'PARTİMİZ BARIŞ VE KARDEŞLİĞİ İSTEDİĞİ İÇİN HEDEF SEÇİLDİ'
ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, Ankara katliamı soruşturmasının basına sızan belgelerini işaret etti. Katliamın faillerinin belgelerle ortaya çıkmasına rağmen hala bir soruşturma başlatılmadığına dikkat çeken Ulusoy, "Bugün gelinen noktada suçlular yargılanmak yerine belgeleri ortaya çıkaran gazeteciler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor" dedi.
ESP ve SGD'nin Suruç'ta hedef alındığını dile getiren Ulusoy, Ankara katliamında da bunun açıkça ifade edildiğini vurguladı.
Ulusoy, "Partimiz barış ve kardeşlik, eşitliği istediği için hedef haline geldi" dedi. Ancak birlikte mücadele ile barışın bu topraklarda inşa edileceğini kaydeden Ulusoy, "Biz burada yan yana omuz omuza oldukça, acılarımız sağalttıkca çocuklarımız katledilmeyecek" dedi.