Çelik: Açlık grevleri herkesin acil gündemi olmalı!

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve özgürlüğü için cezaevlerinde süren süresiz dönüşümlü açlık grevlerinin 100. gününde çağrı yapan MATUHAY-DER Eşbaşkanı Esin Çelik, "Herkes açlık grevlerini acilen gündemine almalı" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kalkması ve artan hak ihlallerinin sona ermesi için cezaevlerinde devam eden süresiz dönüşümlü açlık grevleri 100. gününde. Açlık grevini yakından takip eden Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (MATUHAY-DER) Eşbaşkanı Esin Çelik, yaşanan gelişmeleri ANF’ye anlattı.

'TUTSAKLARIN SAĞLIK DURUMU KÖTÜLEŞİYOR'

Cezaevlerinden iyi haberler gelmediğini belirten Çelik, 2018 yılından bu yana hemen hemen her yıl arka arkaya yapılan açlık grevlerinden dolayı bedenleri yorgun düşen tutsakların sağlık durumlarının giderek kötüleştiğine dikkat çekti. Cezaevi koşulları nedeniyle birçok tutsakta zaten kalıcı hasarlar olduğuna işaret eden Çelik, ancak İmralı’dan bütün cezaevlerine yayılan tecridin kaldırılması adına tekrar açlık grevine girdiklerini hatırlattı.

'KEYFİ DİSİPLİN CEZALARIYLA İNFAZLAR YAKILIYOR'

Bu süreçte baskıların da yoğunlaştığını dile getiren Çelik, cezaevlerinden tabutlar çıkmaması için yapılan çağrılara kulak tıkayan AKP-MHP iktidarının hak ihlallerinin dozunu daha da artırdığına işaret etti. Peşpeşe verilen keyfi disiplin ve hücre cezaları nedeniyle infazların yakıldığını belirten Çelik, yıllara varan cezalara yenilerinin eklendiğine, infaz süreleri bitenlerin ise serbest bırakılmadığına dikkat çekti. Marmara bölgesinde özellikle Düzce Cezaevi’nde ciddi sorunlar yaşandığını aktaran Çelik, tutsakların saldırıya uğradıklarını, darp edilip keyfi cezalara maruz bırakıldıklarını söyledi.

'ARAMALAR SONRASI 10 TUTSAK SALGINA YAKALANDI'

Çelik, cezaevlerinde artan baskıların yanı sıra salgın önlemlerinin de bilinçli bir şekilde alınmadığını aktardı. Salgın gerekçesiyle aileleriyle görüştürülmeyen tutsakların kaldığı hücre ve koğuşların özellikle açlık grevleri başladıktan sonra sürekli basıldığına işaret eden Çelik, “Gebze Kadın Cezaevi’nde, dışarıyla tek teması olan asker ve gardiyanlar tarafından maskesiz ve eldivensiz yapılan aramalar sonrası 10 tutsağın koronaya yakalandığı haberini aldık” dedi. Salgına yakalananların tedavi edilip edilmediğini ise öğrenemediklerini belirten Çelik, cezaevine giden aileler ve avukatlara bu konuda bilgi verilmediğini söyledi.

'VAKİT KAYBETMEDEN TECRİT KALDIRILMALI!'

Açlık grevinde öne sürülen taleplerin meşru olduğunu söyleyen Çelik, “Sayın Öcalan’ın aile ve avukatlarıyla görüşmesi en doğal hakkıdır. Bu hakkın kullanılması için insanlar sağlığını yitirmemeli; yaşamları son bulmamalı. Buna gerek kalmamalı. Prosedür herkes için ne ise Sayın Öcalan için de aynısı geçerli olmalı. Vakit kaybetmeden tecrit kaldırılmalıdır. Cezaevlerinin genelindeki hak ihlalleri, kelepçeli muayene işkencesi son bulmalıdır. Bu bir ayrıcalık değil olması gerekendir” diye konuştu.

'HERKES ACİLEN GÜNDEMİNE ALMALI'

Tutsakların aileleri aracılığıyla, gereken adımlar atılmadığı takdirde açlık grevinin dönüşümsüz ve süresiz hale geleceği mesajını verdiklerine dikkat çeken Çelik, duyarlılık çağrısı yaptı. “Biz artık cezaevlerinden cenaze çıkmasını istemiyoruz” diyen Çelik, kendine her insanım diyenin, insan haklarını savunanların, demokratik kitle örgütlerinin bu olayı acilen gündemlerine alması ve devletin de bir an önce adım atması gerektiğini vurguladı. Açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’na da atıfta bulunan Çelik, “İnsan Hakları Eylem Planı uygulanacaksa, bu, cezaevlerinden başlamalı; tecrit kaldırılmalı ve hak ihlalleri son bulmalı” dedi.