Çevirmen: Cezaevlerinde hak ihlalleri sürüyor

Açlık grevlerinin bitmesinin ardından yaşanan hak ihlallerine dikkat çeken İHD yöneticisi Nuray Çevirmen, açlık grevi eylemcilerinin kapsamlı tedavi edilmemesinin ileride büyük sorunlara neden olacağını söyledi.

Cezaevlerinde açlık grevi bitmesinin ardından tutsakların tedavilerine ilişkin birçok hak ihlali gündeme gelmeye devam ediyor. Uzun süredir grevde olan ve durumu kritik birçok tutsak hastanelere geç kaldırılırken, bazıları da kelepçeli muayene istemedikleri gerekçesiyle bulundukları cezaevlerine geri gönderiliyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticisi Nuray Çevirmen hak ihlallerini değerlendirdi.

Çevirmen, 90 cezaevinde binlerce kişinin açlık grevi eylemcisi olduğunu söyleyerek, grev sona erdikten sonra hastanelerin ve cezaevlerinin bu konuya sağlıklı yaklaşmadıklarını belirtti.

Birçok tutsağın hastanelere götürülürken kelepçeli olduğunu söyleyen Çevirmen, “Örneğin bir mahpus Urfa Siverek’te kelepçeliyken tahlil yapmak üzere kan alınıyor ve mahpus dayanamayıp baygınlık geçirip yere düşünce de 3 dikiş atıp cezaevine tekrar getiriliyor” diyerek uzun süre grevde olan tutsakların sağlık durumlarının iyi olmadığına dikkat çekti.

Uzun süre grevde kalan tutsakların iç organ ağrısı, kalın bağırsak problemleri, kanama ve görme kaybı yaşadıklarının altını çizen Çevirmen, ancak tutsakların sadece tahlil yapılıp geri cezaevlerine gönderildiklerini belirtti. Çevirmen, Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) konuya ilişkin çalışmalarının olduğunu ancak cezaevlerinde hem hekimler hem de yönetim bu konuya karşı duyarlılık sağlamadığını söyledi.

ÜÇLÜ PROTOKOL

Cezaevi idaresi, jandarma ve hastanenin uyum içerisinde olmadığını ve sürece hazırlıklı olmadıklarına değinen Çevirmen “Üçlü protokolden kaynaklı birçok hastalık meydana geldi. Örneğin mahpus, cezaevinden tetkik için dışarıya çıkarılıyor ama jandarma kelepçeli götürüyor, hastaneye gittiğinde gerekli tetkik yapılmıyor. Bunun yanı sıra her hekim açlık grevleri ile ilgili yeterli bilgi ve donanıma da sahip değil, bu nedenle de aslında biz isterdik ki TTB ile Sağlık Bakanlığı bir bütün olarak çalışabilsin ve görüş alışverişi yapabilsin ve bu sayede ortaya daha sağlıklı bir müdahale şekli çıksın. Ne yazık ki bu olmadı” diye konuştu.

‘İLERDE PROBLEMLERE YOL AÇACAK’

Açlık grevcilerinin muayene olmadan cezaevlerine geri getirilmesinin ileride büyük problemlere neden olacağına dikkat çeken Çevirmen şunları dile getirdi: ‘’Hastanede uzun süreli yatışlarının yapılması gereken mahpusların çok kısa sürede cezaevlerine geri götürülmeleri ileriki aşamada çok büyük problemlere neden olacak. Şu an ki genel görünümlere bakarak bir şey çıkarılması çok zor. Örneğin Antalya’daki iki kadın mahpusun durumları, Amasya cezaevinde kelepçeli muayenenin dayatılması, Bakırköy cezaevinde ilk aşamada sevklerin yapılmaması gibi sorunlar var. Evet çeşitli kontroller var fakat kapsamlı bir müdahale yapılmıyor.”

SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ

İHD olarak yaşanan sürecin takipçisi olacaklarını belirten Çevirmen “Biz İHD olarak açlık grevleri sürecinin başından bu yana uygulanan hak ihlalleri başta olmak üzere çalışmalarımızı ve izlemelerimizi yaptık ve bunları çeşitli raporlarla açıkladık. Grevlerin sona ermesinden sonra da hak ihlallerinin tespiti ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Sağlığa erişim ile ilgili de TTB çalışmasını yürütüyor ve bir koordinasyon içerisinde birlikteyiz. Hukukçuların olduğu, sağlıkçıların olduğu, insan hakları savunucularının olduğu bir kriz masası oluşturduk ve gerekli müdahaleleri yapılıyor.”