Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, 18 Haziran 2019 tarihinden itibaren ailesi ve avukatlarıyla görüşmesi yeniden engellenmeye başlandı. Açlık grevleri ve ölüm oruçları direnişinin ardından İmralı'nın kapıları açılmıştı. Öcalan'ın avukatları Rezan Sarıca ve Newroz Uysal, 8 yıl aradan sonra 2 Mayıs, 22 Mayıs, 12 Haziran ve 18 Haziran’da müvekkilleriyle görüşmüştü.

Avukatların 18 Haziran’dan bu yana yaptığı 10 başvuruya ne olumlu ne de olumsuz yanıt veriliyor.

Başvuruların arka arkaya reddedilmesi de tecridin tekrar ağırlaştığı şeklinde yorumlandı.

'DİRENİŞ GERİ ADIM ATTIRDI'

ANF'ye konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, tecridin 20 yıldır kesintisiz şekilde uygulandığını belirtti.

Son 5 yılda uygulanan tecridin çok ağır boyutlara ulaştığının altını çizen Özgüneş, "İşin özüne dönersek, '80’lerden bu yana açlık grevleri, insan hakkı ihlallerinin tavan yaptığı, zulmün, işkencenin tavan yaptığı zamanlarda başvurulan bir eylem olmuştur. Son açlık grevi eyleminde de devlet, hem iç kamuoyunda hem de dış kamuoyu nezdinde çok zor durumda kalmıştır. Son süreçte de tecridin kısmi şartlarda yumuşatılması aslında bu direnişin neticesidir. Devlet bu direnişin karşısında zorlandı ve geri adım atmak zorunda kaldı” dedi.

'KÜRTLERİN BUNLARA KARNI TOK!'

Devletin faydacı bir yaklaşımın içine girdiğini ifade eden Özgüneş, şunları kaydetti: "Tam da İstanbul seçimleri öncesi AKP şöyle bir umuda kapıldı; biz çok az bir oy ile kaybettik İstanbul seçimini. Kürtlere bir gülücük, bir basit merhaba yaparsak, bu iyiliğimizi Kürtler unutmaz ve oylarını bize verir.’ Oysa Kürt halkı ve Kürt demokrasi hareketi, son derece politikleşmiştir. Kimin hangi amaç ile kendisine yaklaştığını iyi görmektedir. Dolayısıyla Kürtler, buraya kanmadı. AKP, kendisini kandırdı. Yani bir yandan en ağır tecridi, imhayı, baskıyı uygulayacaksın, diğer yandan da Kürlere kıyak yaptım, diyeceksiniz. Kürtlerin bunlara karnı tok artık!"

'KAOS VE GERİLİME YOL AÇAR'

AKP ve MHP’nin ‘kaldırıldı’ dedikleri tecridi yeniden uygulamaya başladıklarını ifade eden Özgüneş, şöyle devam etti:

“Önümüzdeki süreci izleyip göreceğiz. Şu an baktığımızda, ailelerin ve avukatların Sayın Öcalan ile görüşmesi engelleniyor. Bu yine eskisi gibi kalıcı bir tecride mi dönüşecek, yoksa kısmi gözdağı dediğimiz engellemelere mi gidecekler... Hep birlikte tüm kamuoyu izleyeceğiz. AKP hükümeti, son derece kindar ve intikâmcı yaklaşım göstermektedir. Bu durum ne yazık ki beraberinde kaosu ve gerilimi de getirecektir. Bu nedenle hükümetin bu duruma daha hassas yaklaşması gerekir. Kürtler ve dostları, hatta vicdan sahibi herkes şunu istiyor; tecrit kalksın, Sayın Öcalan serbest kalsın."

'ÖCALAN'IN PROJELERİNE KULAK VERİLMELİ'

“Sayın Öcalan Türkiye üzerinde etki gücü olan bir liderdir. O yüzden kendisinin projelerine de kulak verilmelidir” diyen Özgüneş, bu söylediklerinin dikkate alınması durumunda, kaostan çıkabileceğini söyledi. Türkiye’nin ancak bu şekilde bir barışa kavuşabileceğini kaydeden Özgüneş, “AKP-MHP karakteri bu sorunu çözmek için yeterli midir? Açıkçası bizler çok emin değiliz. İçerideki çatışmalar yetmiyormuş gibi şimdi de Rojava üzerinde aynı politikayı uyguluyor. Çünkü bir bütün olarak hiçbir zaman bir Kürt kazanımına tahammülleri yok" diye belirtti.

HDP ve demokratik toplum örgütleri olarak, “Çatışma değil, savaş değil, barışın ve diyaloğun imkanlarını yaratmaya çalışacağız” diyen HDP Milletvekili Hasan Özgüneş, mücadelelerini yükselteceklerini ve kamuoyunu bu konuda uyaracaklarını söyledi.