Gönül Kural: Bütçeden payımızı istiyoruz

KESK MYK Üyesi Gönül Kural Şimşek, emekçilerin bütçeden hak ettiği payı, insanca yaşamak için yoksulluk sınırının üzerinde ücret talep ettiklerini söyledi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) MYK Üyesi Gönül Kural Şimşek, 2023 yılının ilk ayında belirlenecek asgari ücretin, dört kişilik bir ailenin geçinebileceği şekilde olması gerektiğini ifade etti.

ANF’ye konuşan Şimşek, asgari ücretin dört kişilik bir ailenin sosyal, kültürel ve ekonomik olarak insanca yaşayacağı bir ücret olması gerektiğini, şu anki asgari ücretin açlık sınırının bile altında olduğunu söyledi. Şimşek, “Yüksek bir enflasyon var. TÜİK’in rakamlarına göre yüzde 85, fakat ENAG’ın açıklamalarına göre de yüzde 185. Arada 100 puanlık bir fark var. 5 bin 500 TL olan asgari ücret, 7 bin 500 TL’ye çıkan açlık sınırının altında. Bekar bir çalışanın bile yaşam maliyeti 9 bin 700 TL. Dolayısıyla telaffuz edilen zamlar, normal koşullarda dört kişilik bir ailenin ihtiyaçlarını karşılayamayacak düzeyde” dedi.

ENFLASYON KANDIRMACASI

Yoksulluk sınırının üzerinde, insanca yaşanacak bir ücret olması gerektiğin kaydeden Şimşek, “Gerçekten insan gibi yaşayacak; sinemaya, tiyatroya bir işçi ailesinin gidebilmesi, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılabilmesi; et, süt gibi ürünlere ulaşarak çocuklarının sağlıklı beslenebilmesi için 24 bin TL’nin üzerinde olması gerekir. 2021’de asgari ücret 2 bin 800 TL idi,  gelen zamlarla 5 Bin 500 TL ama alım gücü olarak baktığımızda çok daha düşük aslında. Enflasyonun altında eriyor. Enflasyon kandırmacasıyla çok para alıyormuş gibi görünüyoruz ama baktığımızda gıda enflasyonu yüzde 100’leri geçmiş, temel tüketim maddelerine gelen zamlar asgari ücretin çok üstünde. Ücret artışları, kandırmaca kalıyor” şeklinde konuştu.

SAVAŞ POLİTİKASI YOKSULLAŞTIRIYOR

Şimşek, AKP-MHP iktidarının gerilimi artırıp, emekçileri kutuplaştırarak seçimlere hazırlandığına işaret ederek, şöyle devam etti: “Bu bütçelerin nasıl hazırlandığı, savaşın emekçiler açısından ne getirdiğini emekçilere anlatmak gerekiyor. Savaş politikaları, emekçileri daha da yoksullaştıracak ve onların yaşam düzeyini düşürecek bir politika. Emekten, halktan yana bir bütçe için savaşa karşı bir araya gelinmesi; sendikalar ve emek örgütleri tarafından tartışılması gerekiyor.”

KAYNAK OLDUĞUNU BİLİYORUZ

Bütçede para olmadığını ama ciddi bir büyümeden söz edildiğini belirten Şimşek, şunları ifade etti: “Kur Korumalı Mevduata, döviz garantili ihalelere, köprülere, otoyollara, hastanelere ciddi bir para aktarılıyor. Aslında kaynak var ama emekçiye yok. Bütçenin durumu kaynağın nasıl kullanıldığıyla ilgili. Son dönemde şirketler büyümüş, bankalar yüzde 400 kar etmiş. Yoksullar daha da yoksullaşmış, yoksulla zengin arasındaki uçurum artmış. Kaynak olduğunu biliyoruz. Bunun için özelleştirmelere son verilsin, denetlenebilir kamu hizmetleri oluşsun ve kaynaklar emekçiye aktarılsın.”

İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRET

Özellikle işçi sendikalarından başlayarak tüm emekçi sendikaların, örgütlü kesimlerin bir araya gelip buna dair bir şeyler söylemesi gerektiğini söyleyen Şimşek, şöyle konuştu: “Asgari ücret tartışmaları basında devam ediyor ama maalesef sendikaların buna dair çok ciddi anlamda sesi çıkmıyor. Asgari ücretin tespit komisyonu 15 kişiden oluşuyor; 5’i hükümet temsilcisi, 5’i yetkili sendika, 5’i de bakanlıktan. Oranın belirlenmesinde de işçi ve emekçinin payı yok. Emek cephesi olan Türk-İş’ten 5 temsilci var ama az çok yapıyı da biliyoruz. Biz insanca yaşayacak, yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret talep ediyoruz. Şu dönemde bütçeden payımızı istiyoruz. Emekten, halktan yana bir bütçe talebi ile bir çalışma başlatacağız. İş yerlerinde yaygın bildiri dağıtımı olacak, bilgilendirmeler, temel taleplerimiz için imza kampanyaları, mitingler, basın açıklamaları yapacağız. Önümüzdeki süreç yoğun geçecek.”