ABDEM, 6 aylık genişletilmiş yürütme toplantısı gerçekleştirdi. Geçmiş dönemin faaliyet raporunun okunduğu toplantıda, yeni döneme ilişkin bir dizi kararlar alındı. Rojava’nın Kobanê Kantonu’na yönelik IŞİD çetelerine karşı acil harekete geçmek gerektiğine dikkat çekildi. ABDEM, kuşatma altındaki Kobanê halkı ile dayanışma içinde olduğunu da belirtirken, acil bir heyet gönderilmesinin örgütlenmesini de kararlaştırdı.

Avrupa'da 64 kuruluşun bir araya gelerek, geçtiğimiz yıl kurduğu Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi'nin (ABDEM) 6 aylık genişletilmiş yürütme toplantısı Almanya'nın Köln kentindeki Köln Alevi Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Raporların okunması, siyasal sürecin değerlendirmesi ve planlama gibi gündem maddeleriyle toplanan ABDEM yürütmesi, bir dizi karar aldı. Kobanê ve Şengal'ın sahiplenmesinde herkesin hem fikir olduğu toplantıda, ABDEM'in daha fazla çaba içerisinde olunması görüş birliğine varıldı.

'ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYALIM'

Toplantı ABDEM Eşbaşkanı Rojda Yıldırım'ın sunumuyla başladı. Yıldırım, Türkiye içerisinde devletin barış girişimlerine girdiğini ancak Rojava'da ise IŞİD üzerinde Kürtlerle savaşmayı başlattığını söyledi. AKP'nin muhaliflere karşı bir baskı içerisinde olduğunu belirten Yıldırım, “Kürtler ve muhalifler sürekli bir baskı altındalar. Dışarda da gittikçe izole olan AKP düşmanlığını her alana yaymaktadır” dedi. Sunumunda ABDEM'in kuruluşuna da değinen Yıldırım, devamla şunları söyledi: “Biz diasporada yaşayan hakların barış mücadelesi için kurulduk. Ancak büyük bir heyecanla kurulmamıza rağmen bu pratiği yeterince yansıtılmadı. Hepimiz bunun üzerinde durmamız gerekiyor. Bunu sokağa yaymamız lazım.”

Yıldırım, Kobanê de yaşananları da Kürtlerin var olma ile yok olma mücadelesini yürüttüğünü hatırlatarak, “IŞİD Irak'tan çıkartılıp, Rojava'ya yöneltiyorlar. Burada Rojava'nın düşürülme planları yapılıyor. Rojava Ortadoğu’nun kalbidir. Eğer düşerse demokrasi adına bölgede hiçbir şey kalmayacaktır. Onun için artık destekçi konumundan çıkıp taşın altına elimizi koymamız lazım” diye konuştu.

Toplantıda söz alan Av. Mustafa Demir de ABDEM'in teorik ve pratik olarak bir birine uyuşmadığını belirterek, “ABDEM olarak hep eksik kalıyoruz. Dün Şengal'a sahip çıkamadığımız için bu böyle oldu. Onun için bugün Kobanê'ye sahip çıkmamız gerekiyor. IŞİD'e karşı savaşan gerilla dünyada hayranlıkla izleniyor. Ama PKK burada yasak ve biz bir şey yapmıyoruz” dedi. Demir, IŞİD'e karşı mücadelenin yapılması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bu örgüte destek veren Türkiye, Katar, Suudi Arabasitan'a karşı hukuksal bir mücadele vermemiz gerekiyor. Kaçırılan Êzîdî kadınların takibi için bir komisyon kurulması gerekiyor.”

Êzîdî Akademisyenler Birliği adına Osman Şahin ise ABDEM'in kimlik sorunu olduğunu belirterek “Stratejik bir oluşum mu, yoksa dönemsel mi? O yeterince anlaşılmadı. Onun için bunu netleştirmemiz gerekiyor“ diyerek, ABDEM'in dağınıklığını eleştirdi. Şahin, Şengal'de nelerin yaşandığına dair bir araştırma komisyonunun kurulmasını önerdi.

'GERİLLA OLMASAYDI 1915 YILI YAŞANACAKTI'

Asuri-Suryani temsilcisi Yaşar Büyükkılıç da Ortadoğu yaşananları “3'ncü dünya savaşı“ diye tanımlayarak, şunları söyledi: “Bugün bölgede Sünni endeksli bir sistem kuruluyor. Türkiye de bunun öncüsüdür. IŞİD tetikçi bir güçtür. Bunun arkasında ABD, İsrail, Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan, var. Biz bunu teşhir etmemiz gerekiyor. Sadece buna karşı duran PKK'dir.”

Şengal'de yaşananları stratejik bir katliam olarak gördüğünü belirten Yaşar Büyükkılıç, “Eğer gerilla müdahale etmeseydi, Êzîdîlerin başına gelen Süryani ve Ermenilerin de başına gelecekti. 1915 yılında yapılanların aynısı yapılacaktı. Bunun başını da Türkiye çekiyor. Ama bu plan bozuldu. Bunu da PKK bozdu. Bu süreçte ABDEM'de rolünü oynamalı” diye konuştu.

Yazar Metin Ayçiçek ise ABDEM önüne koyduğu planları yerine getirmediğini belirterek, yeni dönemde daha eylemci ve örgütleyici olması gerektiğini söyledi. Ayçiçek, Rojava'nın çağdaş komin olduğunu ABDEM'in koşulsuz destek vermesi gerektiğini çağrısında bulundu.

NAV-DEM Eşbaşkanı Yüksel Koç da ABDEM'in örgütlemede bir sorun yaşadığını ifade ederek, şunları söyledi: “Bundan dolayı böyle bir örgütlemeye gittik. Ancak bizim örgütleme biçimimizde sorun var. Örneğin bir sürü komisyon kurduk. Ama hepsi işlevsiz. Bunu yapacağımıza ihtiyaca göre komisyonlar kursaydık daya iyi olurdu. Örneğin Rojava ciddi sorun var. Her kuruluş kendi çapında bir şeyler yaptı. Ama biz tepkimizi ortaklaştıramadık yeterince. ABDEM olarak Rojava'ya heyet göndermemiz gerekiyor. Yine ambulans gibi ihtiyaçları karşılayacak yardımlarda bulunmamız lazım.“

'SESİZİMİZİ YÜKSELTELİM'

Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) temsilcisi Hüseyin Avgan ise IŞİD'in bir taşeron örgüt olduğunu esas güçlerin emperyalist güçlerinin olduğunu belirterek, “Biz sesimizi bu noktada yükseltmemiz gerekiyor. Yapılan katliamların sorumlusu ABD ve batılı güçlerdir. Çünkü IŞİD'i besleyip büyüten ve silah veren bunlar. Onun için bunları teşhir edelim” dedi.

AvEG-Kon temsilcisi Baki Selçuk ise ABDEM ile yaratılan heyecanı diri tutmak için mücadele azmini yükseltilmesi gerektiğini vurgusunda bulundu. Konuşmasında Rojava'da yaşananlara da değinen Selçuk, “Bugün Rojava'da bir devrim var. Hiç bir güce dayanmadan Kürtler orada kendi sistemlerini kuruyor. Biz de ABDEM olarak, üzerimize düşeni yapmalıyız“ dedi.

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Genel Sekreteri Özgür Öz de Ortadoğu ve Kürdistan'da yaşananları bilindiğini belirterek, “Emperyalistlerin, orada ne yaptığını biliyoruz. Burada Kobanê’de neler olup olmadığını da burada konuşmamıza gerek yok. Burada olan herkes çok iyi biliyoruz. Onun için konuşmamızdan çok pratiğe geçmemiz gerekiyor. Özellikle Alevi-Kürt kökenli çocuklar IŞİD saflarına katılıyor. Biz burada ne yapmamız gerekiyor. Bunun üzerinde tartışmamız gerekiyor. Bence bunu gündemimize alıp, faaliyet yürütmemiz gerekiyor” dedi.

ALINAN KARARLAR

ABDEM genişletilmiş yürütme toplantısında bir dizi karar da alındı. Kararlar şöyle:

-Meclis toplantımız, ABDEM’in çalışmalarını değerlendirirken komisyon çalışmalarını da ele alacak ve çalışmaları yürütmek için en elverişli olan örgütlenme biçimlerini tartışacaktır.

-Toplantımız, Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendirirken, emperyalist ve bölge gerici devletlerin desteğiyle Kobanê’yi kuşatmış olan IŞİD çetelerine karşı acil harekete geçmenin önemini vurgulamıştır. Kobanê’ye yönelik acımasız saldırıların hedefinin Rojava devrimini boğmak olduğu açıktır. İnsanlıktan çıkmış IŞİD çetelerinin Şengal’de Êzîdî Kürt halkına yönelik gerçekleştirdiği soykırım saldırısı HPG-YPG, YPJ gerillalarınca durdurulabilmiştir. Gerillanın direnişi ve yüzbinlerce Êzîdîyi kurtarması, halkların kendi kaderini belirlediği ve tüm Ortadoğu’yu etkileyecek olan Rojava’yı hedef haline getirdi. ABDEM, kuşatma altındaki Kobanê halkı ile dayanışma içindedir ve bunun göstergesi olarak Kobanê’ye acil bir heyetin gönderilmesini örgütleyecektir.

-ABDEM, Hakikatler ve Yüzleşme Komisyonumuzun kararını aldığı ‘Adalet İçin Yüzleşme Konferansı’nın bu yıl içinde yapılmasını önemsemektedir.

-ABDEM, Ermeni ve Asuri-Süryani halklarına yapılmış olan soykırımların tanınması için 2015 yılında soykırımın 100. yıldönümünde yapılacak etkinliklere etkin katılım sağlamak için, Meclis’in gelecek toplantısında konuyu ele alacaktır.

-ABDEM, Şengal’de IŞİD çetelerinin yaptığı katliamın soykırım olarak tanımlanması ve Şengal’in otonom bir yapı olarak kabul edilmesi için kamuoyuna çağrı yapmaktadır.

-ABDEM, Avrupa’da yaşayan sürgünlerin AKP iktidarının isteği doğrultusunda tek tek geriye dönüşlerini onaylamamakta, sürgünlerin konumunu siyasal müzakere konusu olarak ele almakta, toplu siyasi dönüşlerin örgütlenmesi perspektifiyle hareket etmektedir.

-ABDEM, zorunlu din derslerinin kaldırılması amacıyla Alevi kurumların başlattığı Ankara yürüyüşünü desteklemektedir.

-ABDEM, 18-19 Ekim tarihlerinde Ankara’da yapılacak olan 2. Barış ve Demokrasi Konferansı’na bir heyet ile katılım sağlayacaktır.

-ABDEM, Şengal’de Êzîdî halkının uğradığı soykırım saldırısının durdurulmasında ve yüzbinlerce Êzîdî’nin kurtarılmasında PKK’nin oynadığı önemli rolün dünyanın dört bir yanında görülmesine rağmen, Almanya gibi ülkelerde hala yasaklanmasının mahkûm etmektedir. PKK yasağının kaldırılması için ilgili bakanlıklara Ekim ayında mektuplar gönderme kararı almıştır.