Abdullah Öcalan: Bu çok tehlikeli, asla kabul edilemez

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, perşembe günü kardeşi ile yaptığı kısa görüşmede böyle bir görüşmenin çok yanlış ve tehlikeli olduğunu belirterek, “Bir görüşme olacaksa bu avukatlarla olmalıdır” dediği belirtildi.

İmralı’da 22 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutsak edilen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, yoğun tepkiler üzerine yaklaşık bir yıl sonra yeniden kardeşi Mehmet Öcalan ile 25 Mart Perşembe günü görüşebildi. Kürt Halk Önderin’den en son 27 Nisan 2020’te yine kardeşiyle telefon görüşmesinde haber alınabilmişti.

Bir süre önce sanal ağlarda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaşamına ilişkin iddiaların ardından endişeler artmış ve yoğun protesto eylemleri düzenlenmişti.

Perşembe günkü görüşme Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın nezaretinde yapıldı. Ancak görüşme çok kısa sürdü. Kürt Halk Önderi ile telefon görüşmesi kesildi. İmralı’daki diğer tutsak Hamili Yıldırım’ın da ailesiyle yaptığı telefon görüşmesi aynı şekilde kesildi. Diğer iki tutsak Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın ise tecridi protesto ederek telefon görüşmesini reddettiği bildirildi.

Mehmet Öcalan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yaklaşık 5 dakika görüşebildiğini Mezopotamya Ajansı’na anlattı.

 Mehmet Öcalan, kendisini İmralı Cezaevi Müdürü olarak tanıtan bir kişi tarafından 24 Mart’ta saat 18.00 sıralarında arandığını söyledi.

Mehmet Öcalan, şöyle devam etti: “25 Mart saat 13.45’te Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ağabeyi ile telefon görüşmesi yapmak için gelmem gerektiğini söyledi.”

Sabah saatlerinde kendisine bildirilen saatte Urfa Adliyesi’nde olduğunu ifade eden Mehmet Öcalan, oradaki yetkililerin de telefon görüşmesinden haberdar olduğunu ve yaklaşık 10 dakika sonra tek başına alt katta bir odaya alındığını belirtti.

Kardeş Öcalan, odada bir çalışanın olduğunu ve götürüldüğü bu odada ağabeyiyle görüşme yapacağının kendisine söylendiğini aktardı.  

Çalan telefona yanıt vermesiyle birlikte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kendisine “Sen buraya nasıl geldin? Kim seni getirdi? Nasıl oldu? Nereden arıyorsun?” diye sorduğunu belirtti.

ABDULLAH ÖCALAN: DEVLET ÇOK TEHLİKELİ OYNUYOR

Mehmet Öcalan, şunları anlattı:

“Ağabeyim, ‘Bu yapılanlar için hem sen hem de devlet yanlış yapıyor. Nedeni şudur; bir yıldır hiçbir şekilde görüşme yok. Bu yapılanlar ne devlet hukukunda ne de başka bir hukukta yer alıyor. Senin gelmen yanlış ve çok tehlikeli. Devlet de çok tehlikeli. Bu doğru bir şey değil. Bir görüşme olacaksa hukuksal çerçevede olmalıdır. Bir yıl sonra kendi istekleri üzerine telefonla görüşme yaptırmak olmaz’ dedi. Başkan tekrar tekrar, ‘Bu yaptığınız çok yanlış. Devlet de yanlış oynuyor, siz de. Bu hukuki değil, doğru da değil. Bu asla kabul edilemez. Bu aynı zamanda çok tehlikelidir. Siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Avukatlarımın buraya gelerek benimle görüşme yapmasını istiyorum. Bu hukuki bir şeydir. 22 yıldır buradayım. Bu sorun gelecekte nasıl olacak? Bu sorun ancak hukukla çözüme kavuşturulabilir. Neden buraya gelmiyorlar? Şayet bir görüşme olacaksa bu avukatlarla olmalıdır. Çünkü bu durum hem siyasi hem de hukukidir’ dedi.”

‘BU GÖRÜŞME ÇOK YANLIŞ, BU BİR GÖRÜŞME DEĞİL’

Görüşmeye gelmesinin nedenlerinden birinin cezaevlerinde tecride karşı yürütülen açlık grevleri olduğunu Kürt Halk Önderi’ne aktardığını söyleyen Mehmet Öcalan şöyle devam etti:

“Başkan, ‘Benim için hiç kimsenin açlık grevinde ve zindanlarda ölmesini istemiyorum. Bunu daha önce de söyledim, şimdi de söylüyorum. Buna gerek de yok. Bu çok ağır bir şey. Bunu göz önüne almanız gerekiyor’ dedi. Yaklaşık 4-5 dakika konuştuk. İnce bir sesti. Sanırım Başkan’ın sesiydi. Başkan bana, ‘Bu görüşme çok yanlış. Bu görüşme değil’ dedikten sonra telefon kesildi.”

Mehmet Öcalan, telefonun kesilmesi üzerine orada bulunan yetkiliye durumu bildirdiğini ve beklemesini istediklerini söyledi.

Mehmet Öcalan, “Daha sonra bir telefon daha geldi. Arayan başka biriydi. Bana beklemem gerektiğini ve orayı terk etmememi söyledi. Yaklaşık 10-15 dakika bekledikten sonra telefon gelmeyecek dedim. Orada bulunan yetkililere bildirdim. Daha sonra bana, ‘Görüşme bitmiştir’ dediler” şeklinde konuştu.

‘BU SORUN BİR AN ÖNCE ÇÖZÜLMELİ’

Mehmet Öcalan hem devlete hem de vicdan sahibi herkese çağrıda bulunarak, bu uygulamaların hiçbir şekilde kabul edilemez olduğu tepkisinde bulundu.

“Bir insanın cezaevinde yasal ve demokratik hakları var” diyen Mehmet Öcalan şöyle devam etti: “Türkiye yasalarına göre, 15 günde bir görüşme hakkımız var. Her hafta avukatların görüş hakkı var. Bir yıldır görüşme yok. Bu dünyanın neresinde var? Biz telefonda görüştük. O da 4-5 dakika oldu. Canlı görüşmedik. Bu antidemokratiktir. Türk hukukuna göre dahi kabul edilemez. Buradan CPT, Avrupa Konseyi’ne, insan hakları savunucularına, aydın, demokrat insanlara çağrıda bulunuyoruz. Bir an önce bu sorun çözülmelidir. Bu kabul edilemez. Bu gülünç duruma düşürülmemelidir. Buranın yurttaşıysak bizim de yasal ve demokratik haklarımız var. Bu haklarımızın tanınması gerekiyor.”

Mehmet Öcalan, şöyle noktaladı: “Başkanı Türkiye’ye teslim edenlerin de sorumluluğu var. Onlara da çağrıda bulunuyoruz. Bir an önce aile ve avukat görüşmelerinin sağlanması gerekiyor. Binlerce insan açlık grevinde. Devlet, 22 yıldır Başkanı cezaevinde tutuyor. 4-5 dakika görüş yaptırmak gülünçtür. Başkan halklar arasında bir köprüdür. Hiç kimsenin bu köprüyü yıkmaya hakkı yok.”