Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan tecridin kırılması amacıyla başlatılan açlık grevi ve ölüm orucunun ardından tutsaklara yönelik baskılar sürüyor. Kayseri Bünyan 2 Nolu Cezaevi’nde tutsak bulunan Şeyhdavut Başkan ile 4 tutuklu, 1 Mart’ta başladıkları açlık grevini Öcalan’ın çağrısı üzerine 26 Mayıs’ta sonlandırdı. 5 tutuklu, “muayene götürüyoruz” denilerek Bünyan 1 Nolu Cezaevi’nde sevk edildi.

Başkan, dün ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde cezaevinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin bilgi vererek, sevk edilmelerini protesto etmek amacıyla 4 tutuklu arkadaşıyla birlikte 2 Temmuz’dan bu yana açlık grevinde olduklarını aktardı. Yapılan telefon görüşmesini anlatan baba Şeyhmus Başkan, oğlunun önce Edirne Cezaevi’ne ardından Kayseri Bünyan 2 Nolu Cezaevi’ne sevk edildiğini belirterek, “Hayatımda o kadar cezaevine gittim burası kadar pis bir cezaevi görmedim. Oğlum görüşe terlikle gelmesine rağmen, terliği dahi çıkarılarak, arama yapılıyor. Görüşe gittiğimde oradaki görevliler bani tehdit eder gibi, ‘sen bir daha gelecek misin, gelmeyecek misin?’ diye soruyor. Oğlumla fotoğraf çekmemize dahi izin vermediler. Daha önceki cezaevlerinde çekebiliyorduk. Yoğun bir psikolojik baskıya maruz kalıyoruz. Gazete ve radyo verilmiyor, spor faaliyetlerine de izin verilmiyor” şeklinde konuştu.

Oğlunun aynı zamanda yüzde 43 zihinsel engelli raporu olduğunu da aktaran baba Başkan, “Ben de bağırsaktan, safra kesesinden ameliyat oldum hastayım. Diyarbakır’dan oraya kadar gidemiyorum. Oğlumu bize yakın bir yere göndermiyorsa da eski yerine göndersinler” dedi.

Cezaevinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin Adalet Bakanlığı'na en az 15 kez başvuruda bulunduğunu dile getiren baba Başkan, “Kendi ellerimle savcılığa dilekçe yazdım. Açlık grevinden sonra tedavi edilmeden hücreye konuluyor. Durumu dilekçemde anlattım. Savcı elinden bir şeyin gelmediğini, Adalet Bakanlığı’nın elinde olduğunu söyledi. Dilekçemi bakanlığa göndereceğini söyledi” şeklinde aktardı.

Oğlunun sağlık durumunun iyileşmesi için cezaevinin değiştirilmesi gerektiğini ve konuyla ilgili ilgili makamlara başvuruda bulunduklarını söyleyen baba Başkan, İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) de başvuruda bulunduğunu belirtti. Oğlunun yaşamından endişe duyan baba Başkan, “Buradan söylüyorum; yarın öbür gün oğluma bir şey olursa sorumlusu Adalet Bakanı’dır. Ben yakasını bırakmayacağım, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracağım” dedi.

Baba Başkan, oğlu ve açlık grevi eylemine katılan diğer tutukluların tedavilerinin sağlanması için bağımsız hekim heyetlerinin harekete geçmesini istedi.