Açlık grevindeki tutsaklara baskılar artıyor
Türkiye ve Kürdistan cezaevlerindeki PKK ve PAJK’li tutsakların başlattığı açlık grevi 8. Gününde devam ediyor. Tutsaklara yönelik baskılar ise hız kazandı.
Türkiye ve Kürdistan cezaevlerindeki PKK ve PAJK’li tutsakların başlattığı açlık grevi 8. Gününde devam ediyor. Tutsaklara yönelik baskılar ise hız kazandı.
Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde Şubat ayında hak ihlallerin artığına dikkat çeken tutsaklar, "Ne olursa olsun direniyoruz, direneceğiz" diyerek, baskılara tepki gösterdi.
Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi'nde ise açlık grevine giren tutsaklar diğer arkadaşlarının yanından alınarak, hücrelere konuldu.
KANDIRA’DA TUTSAKLAR BASKI ALTINDI
Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde bulunan tutsak Murat Kaymaz, cezaevi yönetiminin uygulamalarını yazdığı mektupla ayrıntılı bir şekilde aktardı. Kaymaz, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutukluluğu ve tahliyeleriyle F Tipi tecridin yeniden gündeme geldiğini hatırlatarak, "Hukuksuzluğun, adaletsizliğin ayyuka çıktığı bugünlerde insanca yaşayabilmek, onurumuz, siyasi kimliğimiz için direnmekten başka yol yok. Biz ne olursa olsun direniyor, direneceğiz" dedi.
Kaymaz'ın mektubunda yer alan başlıca hak gaspları ise şöyle:
- Remzi Uçucu, Mecit Şahinkaya ve Rıza Özçolak'a verilen 3'er aylık telefon ve mektup yasaklarının uygulanmasına Şubat ayında da devam edildi.
- Rıza Özçolak'a hapishaneye getirildiği sırada girişte yapılmak istenen zorla çıplak aramaya tepki gösterdiği için verilen üç gün hücre cezası İnfaz Hakimliği ve Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da onaylanarak, kesinleşti. Ceza gerekçesi ise, zorla elbiselerinin çıkarılmasına karşı söylediği "Bunların hesabını vereceksiniz" sözleri oldu. Bu sözler "tehdit" olarak kabul edilmiştir. Rıza Özçolak'a avukat görüş kabinlerinin cam fanusa dönüştürülmesini protesto ettiği için de ayrıca 1 ay haberleşme ve iletişim araçlarından yoksun bırakma cezası onaylandı.
- Emrah Uysal'a Silivri 6 Nolu L Tipi Cezaevi'nde verilen iletişim yasaklarının uygulanmasına getirildiği bu hapishanede de devam ediliyor. Ayrıca yıllara varan iletişim, hücre cezaları daha uygulanmayı bekliyor.
- Taner Korkmaz, Yılmaz Viraner, Remzi Uçucu, Rıza Özçolak, Fatih Özgür Aydın, Murat Kaymaz, Mecit Şahinkaya ve Cemal Aydoğan'a 4-14 Şubat tarihleri arasında katliamları protesto ve adalet talebiyle yaptıkları açlık grevi nedeniyle 3'er ay bazı etkinliklerden men cezası verildi.
- Rıza Özçolak'a hapishane personeline 'tehdit ve hakaret' ettiği iddiasıyla İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 10 ay 15 gün hapis cezası verildi.
- Murat Kaymaz'a hücre havalandırmasına takılan taciz amaçlı kamerayı kırdığı için Kandıra Asliye Mahkemesi tarafından 10 ay hapis cezası verildi.
- Taner Korkmaz ve Mecit Şahinkaya'ya İnfaz Hakimliği Mahkemesi'ne gidiş sırasında polise hakaret ettikleri gerekçesiyle 11'er ay 20'şer gün hapis cezası verildi.
- Yılmaz Viraner'in Fadik Adıyaman ve Kübra Sünnetçi'ye gönderdiği mektup kısmen sakıncalı bulunarak sakıncalı bölümler karalandıktan sonra gecikmeli postalandı.
- Tutsakların talep ettiği İngilizce yayın yapan kanala hapishane merkezi yayın sisteminden gösterilmedi.
- Yazı çalışmalarını yapmak için bilgisayar kullanmayı talep eden Taner Korkmaz'ın talebi, "Örgüt mensubu olduğu" gerekçesiyle reddedildi.
ESKİŞEHİR’DE TUTSAKLAR HÜCREYE ATILDI
Eskişehir Seyitgazi H Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan PKK'li tutsaklar AKP hükümetinin Kürdistan'daki soykırım operasyonları ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla süresiz ve dönüşümlü açlık grevine başladı. Açlık greviyle birlikte tutsaklara yönelik baskılar da artmaya başladı. Eyleme giren tutsaklar aileleri aracılığı ile gönderdikleri mesajda, eylemde olan Mehmet Emin Sırça, Samet Aydemir ve Adem Çakto isimli tutsakların cezaevi idaresince koğuşlarından çıkartılarak, cezaevinin en izole hücrelerinde tecride alındıklarını bildirdi. Ayrıca tutsaklar, yaklaşık bir aydır cezaevi idaresi tarafından Kürtçe mektuplara ve yayın yasağı bulunmayan kitaplara el konulup, kendilerine ulaştırılmasına izin verilmediğini ifade etti.
Açlık grevi direnişlerinin başlamasının ardından kendilerine karşı 12 Eylül uygulamalarının devreye sokulduğunu bildiren tutsaklar, idarenin eylem sonrası askeri düzende sayım verme dayatmasında bulunulduğu ve bunu kabul etmedikleri içinde sürekli tehdit edildiklerini ifade etti.